8. BÖLÜM

11.6K 1.1K 613
                                    

Nasılsınız?

Bilgisayarım dondu, bir türlü açamadım. Çok korktum, ama neyse ki çok geç olmadan halledebildim.

Sınır: 550 oy 500 yorum diyelim. Beraber yorumlarda buluşalım. Ben de sizinle beraber tekrar okuyacağım. 🤍

 🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

8. BÖLÜM

Ev kahkahalar attığın değil, gözyaşları döktüğün o omuz, belki de bazen o insandır.

Balıklar en çok oltalara yakalanmaktan korkar ama bir gün ölü bedenlerinin kumlara vuracağından habersiz yaşamlarını sürdürürler.

Zihnim geçmişin mezarlığıydı.

Gözlerine baktım o gün uzun uzun sevgilim, her zaman oralarda ben olurdum, neden o gün hiç kendime rastlamadım? Yum gözlerini, seni daha fazla bensiz görmek istemiyorum.

Ev mutlu olduğun değil, en derin acıların çekildiği yerdir. Mutlu bir yerde yaşamak en basitidir, herkes rahatça girip çıkar, kutlamalar yapılır, kahkahalar atılır. Kavgalar gürültüler yaşanmaz. Ev sahi gerçekten bundan ibaret midir? Sana acı veren o yer ise en olmadık anlarda, arkana bakmadan kaçıp gittiğin, yabancı gibi davrandığın ama bir o kadar da tanıdık hissettiren bir insan gibidir. Kaçarsın ama sadece onun sınırlarında dönüp dolaştığının farkında bile değilsindir. Çünkü ondan başka bir yol bilmiyorsundur, sana çok acı vermesine rağmen bile ondan vazgeçemezsin.

Gün gelecek, haftalar aylar geçmiş olacak, yine ben sanki bu masanın başında kendi gerçeklerimle yapayalnız olacaktım. Geçmiş, gelecekte kurulan en büyük hayallerin kolonudur. Ne kadar sağlam işlenirse işlensin, geçmişten gelen belki tek bir söz, belki de tek bir insan, kurulan her şeyi darmadağın eder. Geçmiş gelecekten güçlüdür, etkisi daha büyüktür. Geçmiş Hazer'den ibaretti, gelecek ise bu saatten sonra ona göre şekillenecekti. Geçmişin kül kokusunu içinde barından o dumanları bu yemek masasından yükselirken, bu hikayenin sonunun ne kadar acı olacağı gerçeğiyle bir kere daha tüm gerçekliğiyle yüzleştim. Bir gün herkes ait olduğu, doğduğu o eve geri dönecekti. Kimse ise ait olduğu yerimi neresi olduğunu henüz bilmiyordu.

"Benden buraya kadar," Diyerek avuçlarımı masaya yaslayarak ayağa kalktığımda, masadaki sessizlik bir alev topuna dönüştü. Ateş gittikçe büyüdü, herkes bundan nasibini alırken Kenan Kozarel'in gözleri geçen zamandan korkarcasına oğlunun üzerindeydi. Bu masadaki herkes sessizce Hazer'e bakıyordu. Çünkü bu masada bunları bilmeyen tek insan oydu. Alışması uzun sürecekti. Çünkü kolay değildi, senelerce inandığın tek gerçeğin sarılması. "Size, bir gün sizden daha güçlü olacağım demiştim. Bundan sonra ayağınıza değecek her taşı benden bilin, çünkü misliyle yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız. Siz de iyi bilirsiniz ki bana geri verecek daha çok şeyiniz var." Derken Hazer'in sırtına doğru sözlerimi yansıtan bir bakış attım. Zihnimin mezarlığında bile, Hazer yaşamaya devam ediyordu. "Henüz bu burada bitmedi. Bu aileden her şeyimi söke söke geri alacağım."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 20 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SAFİR VE YAKUT Where stories live. Discover now