Arabanın içinde gidiyorduk ama ben hala daha o salonda onun kahve gözlerinde gibiydim.
Hasret kaldığım kişinin önünde hâlâ daha duruyor gibiydim.
Aklım ermiyordu böyle bir şey yapacağına.
Yaptığı şeye inanmak istemiyordum. inanmıyordum. İnanamiyordum ya .O öyle biri değildi. Öyle bir şey yapmazdı.
Düşünüyordum düşünüyordum ama bir cevap veya bir bahane bulamıyordum.
Ya ben ne yapacaktım?
ben ne olacaktım?
Hiç bunu düşünmüşmüydü?Gerçi bunu düşünseydi böyle bir şey de yapmazdı.
"Taehyung"
Dikiz aynasından zaten bana bakan Taehyung ona seslendiğimi duyunca bana doğru dönerek,"Efendim"
"Sen biliyor muydun bunların olacağını?"
Donuk sorumun ardından dudaklarını büzdü."Bizde daha sonra öğrendik. Yoksa jennie niye seni oraya götürsün?"
Kayıtsız kaldım. Çünkü konuşamıyordum. Kalbimde ki ağrı göğüsümü kaplamış. Nefes dahi alamıyordum. İçimden sadece ağlamak geliyordu.
"Bu olanlar gerçek değildir dimi."
Herşeyi gerçekliğe kavuşturacak o soruyu sormuştum.
Normalde olsa bu soruyu bile sormazdım. O kadar emin olurdum ama şimdi emin değildim.
Hatta bu sorunun cevabından bile korkuyordum."Üzgünüm Lisa ama bunların hepsi gerçek. O evleniyor."
Kalbimde ki ağrı büyüdü.
Hıçkırıklar duyuldu. Gözlerimden yaşlar aktı.
Ben bir şey yapamadım.Araba eve varınca arabadan inerek temiz havayı içime çektim.
"Seninle kalmamı ister misin?"
Jennie nin sorduğu soruyla ona doğru tebessüm ettim."Gerek yok jennie, siz evinize gidin."
Bana sarıldıklarinda bir an kendimi bırakır gibi oldum. Ama hemen toparladım.
"İyiyim ben, sonra görüşürüz."
Eve doğru gidip,
Titreyen ellerimle çantanın içinden anahtarı buldum.
Kapıyı açarak içeriye girdim. Onlarda gittiler.Daha fazla ayakta duracak gücü kendimde bulamayınca yere çöktüm.
Ağlamak istemiyordum ama çok mutsuzdum.
Bu koskoca ev bile üstüme üstüme geliyordu sanki.Onu tekrar gördüğüm için seviniyordum.
Peki sevinmelimiydim bilemiyorum.Kararsızlık içerisinde zor zahmette olsa koltuğun üzerine çıktım.
Kendimi çok yorgun ve çağresiz hissediyordum.Bacaklarımı kendime doğru çektim.
Etraf sıcaktı ama ben üşüyordum.Düşünmek istemiyordum.
Ama onun gerçekten de karşımda olduğunu hatırladıkça karnimda uçan kelebekleri de durduramıyordum.Belki herşeyi olmamış gibi sayıp uyumam en doğalıdır diyiyorum ama Allah kahretsin ki kahve gözleri aklıma geliyor.
Daha sonrasında dönük sürat ifadesi ve tebessüm edişi."Off!"
Büyümüş ve olgunlaşmıştı. Farklı görünüyordu dışardan.
E tabi 5 yıl olmuştu gittiğinden beri.
Tabiki de büyümüştü.O benim tanıdığım jungkook değildi. Olamazdı da.
Göz yaşlarım yanaklarimdan süzülürken kafamı yastığa gömdüm.
Kalbimi ağrıtıyorsun jungkook.
(Kapı çalma sesi)
Gözlerimi araladım. Oracıkta uyuya kalmıştım.
Ellerimin titremeleri durmuştu.
Gözlerimi ovuşturdum. Şistikleri için acıyorlardı.Üstümde ise o lanet akşamda ki elbise duruyordu. Bir an önce yırtıp atmak istiyordum.
Ayağa kalkıp çıplak ayaklarimla kapıya doğru gittim.
Hiç bakmadan kapıyı açtım. Kargocuydu.
Ne bekliyordun ki Lisa, jungkook un falan gelmesini mi?Kargocu beni görünce bir an geriledi.
"İyi misiniz hanımefendi?"
Elin adamı bile beni düşünüyordu. Ama o
"İyiyim, geceyi biraz zor atlattimda."
Gülümseyebildiğim kadar gülümsedim. Disaridan bakıldığından sahte olduğu çok belli oluyordur kesin ki adam da yalandan gülümsedi.Kargoyu elime alıp imzalanacak yerleri imzaladım.
"Tekrardan iyi günler"
Kapıyı kapatarak kutuyu bir kenara firlattım. Gözüm yerde duran telefonuma ilişti.
Telefona uzanıp elime aldım. Açtığım gibi bildirimler ekrana düşmeye başlayınca bir süre telefona bakamadım.
Saat 14. 30 a geliyordu. Mesajları açıp bakmaya başladım.
Çoğunlukla jennie ve Taehyung yazmıştı. Zaten şu durumda olduğumu bilen sadece onlardı.
Ama bir dakkika bir mesaj daha vardi. Bilinmeyen bir numaradan.054113****
- Lisa, ben jungkook- Dün eve geldim ama evde değildin yâda kapıyı açmak istemedin bilemiyorum ama konuşabilir miyiz?
Küt küt küt küt
Kalp atışlarım hızlanıyordu tekrardan.
Tamam -
_______________
Okuduğunuz için teşekkürlerr 💗🥳