17.Bölüm

294 13 51
                                    

Selammmmm

Nasılsınızz

Umarım iyisinizdir

Lütfen yorunlarınızı yazmayı unutmayınn

2209 Kelime 💗

———

Edanın ağızından

"Ne kadarda tatlılar" diyen bir Kadın sesi vardı başımda ve ardından gelen o Erkek sesi "neresi tatlı be, habeş maymununa benziyorlar" "susana oğlum" Diye azarlayan ama biraz daha kalın çıkan başka bir Erkek sesi duymuştum

Yerimden rahatsızca kıpırdanıp yanımdaki bedene iyice sokulmuştum. "Uyanın artık" diyen bir erkek sesi vardı ve evet, bu ses Erene aitti

Elime gelen ilk şeyi fırlatmıştım karşımdaki Erene. "Ay dursana kızım, sakatız burda" demişti Eren. "Eren, sus !" Demiştim en sonunda sesimi çıkartıp

Ama başımdaki sesler kesilmeyince gözlerimi açıp etrafa baktım. Bütün Aile fertleri karşımda dikiliyordu. Mertin ayağı alçıdaydı ve elinde o çubuklardan vardı (arkadaşlar ben o kelimenin sadece almancasını biliyorum, kusura bakmayın) Erenin koluda alçıdaydı

"Günaydın yavrularım" dedi Annem bende ona döndüm ve gülümseyerek "günaydın" dedim, Fırat abimde doğrulup Anneme 'günaydın' demişti

Fırat abim yanımdan kalkıp koltuğa oturmuştu. Annem yanıma yaklaşıp "iyisin dimi ?" Diye sorunca başımı sallamıştım. Annem karşımda ağlamamak için zor duruyordu, ne oldu bu kadına birden bire

Annem bana bakmayı kesip birden sarılınca, şaşırsamda ellerimi beline sarmıştım. "Çok korktum kızım, sana bir şey oldu diye çok korktum" dedi Annem. Bende "korkma annem bir şey olmaz bana" bu sefer daha sıkı sarmıştı beni

"Ayy yeter bu kadar dram" diyen Erene sadece göz devirmiştim. Annem benden ayrılınca Eren karşıma geçip "biricik kardeşine sarılmayacak mısın kızım" dediğinde gülüp ona sarılmıştım, tabi koluna dikkat ederek

Onunla ayrıldığımızda Berk yanıma gelmişti, ona hala abi demiyordum. Yani bilmiyorum pek içimden gelmiyor abi demek ama yinede seviyordum salağı. "Sarılabilir miyim ?" Diye sorduğunda göz devirip, gülmüştüm. "Neden soruyorsun, sarıl işte" diyip ona sarılmıştım, o da elini belime koyup sıkıca sarılmıştı

Mert abimde yanıma dikkatlice oturup sarılınca bende ona karşılık vermiştim. Başımdanda öpmüştü. "Korkuttun be kızım" diye isyan ettiğinde bende "sizde beni çok korkutmuştunuz ama" dedim 'beni seç' dediği zamandan bahsediyorum

O ise sadece sarılmıştı. Ayrıldığımızda Babama döndüm "ben ne zaman eve gideceğim" diye sormuştum. "Bir kaç gün daha kalman gerekecek güzel kızım" dedi bende sadece oflamakla yetindim

Yemin ederim daha bir günden sıkıldım şurda

"Ben hemşirelere söyleyeyimde sana kahvaltını getirsin" diyen babama başımı salladım. Yaklaşık 10 dakika sonra bir tane hemşire geldi elinde tepsiyle, masamı açıp tepsiyi oraya koymuştu. Ardından serumumu yenileyip annemlere döndü "ee ama hasta odasında bu kadar ziyaretçi olmaz dimi, hastamız biraz dinlensin" dediğinde Annemler biraz itiraz etsede gitmişlerdi. Şimdi ise yalnızdım

~2 saat sonra~

Kapımın çalmasıyla içeriye çiçek buketiyle Melek girmişti. "Merhaba" demişti gülümseyerek bende ona karşılık vererek "Merhaba" demiştim. "Nasılsın ?" Diye sormuştu Melek, "iyiyimde, sen benim haberimi nerden aldın ?" Diye sorduğumda "Erenden" demişti bense sadece başımı sallamıştım. O da koltuğa oturduktan sonra bana Lale buketini uzatmıştı, bende gülümseyip almıştım. "Teşekkür ederim" dedim samimiyetle o da aynı samimiyetle "rica ederim" demişti

BİYOLOJİK AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin