Final

262 36 4
                                    

Eve gelmiştik. Herkes salondaydı. Yaşam Aledanın kucağındaydı. Beni görünce ayağa kalktı.
" nerdeydiniz?! Meraktan öldük!" Yaşamı kucağından aldım.

" iyiyiz. Merak etmeyin. Şimdi bu küçük hanımı babası ile tanıştıralım." Yaşamı sıkıca tutarken arkamı döndüm. Damon karşımdaydı. Yutkunduğunu gördüm.

" korkmana gerek yok." Dedim. Bir kaç adım atıp yanına yaklaştım. Yaşamı ona uzattım. O kadar yavaştı ki korktuğunu anladım sakince yaşamı sıkıca tuttu.

" o mükemmel." Dedi. Gülümsedim. Büyülenmiş gibi yaşama bakıyordu. Onları görmeye gittiğimde orda olan tüm arkadaşları burdaydı.

Kafasını kaldırıp bana baktığında gözlerinin dolduğunu gördüm.
" gözleri senin gözlerine benziyor." Dedim.
" çok teşekkür ederim." Dedi.

" ve özür dilerim..."
Gözümden yaş düştü ama hemen sildim. Abime deli gibi öfkeliydi ama çok acı çektiğimin farkındaydı. Bana üzülüyordu.

Yaşama baktım.
" artık baban geldi canım. Seni gözüm kapalı emanet edebilirim."  Yaşam sanki anlamış gibi bir anda huzursuzlaşmaya başladı.

Yaşamı kucağıma alıp sıkıca sarıldım. Artık ondan da ayrılmam gerekiyordu. Damon onu elbette ki İngiltere'de büyütmek isteyebilirdi. Hakkıydı.

Abimden sonra artık ondan da kopmam gerekiyordu.

" tuana, onu senden ayırmak gibi bir amacım yok." Damona baktım.
" istediğin her zaman müsade bile beklemeden gelip onu görebilirsin."

Kafa salladım. Yaşama hala sarılıyordum.
" dikkat edin olur mu? En ufak şeyde beni arayabilirsin. Ne zaman istersen."

Yaşamı ona uzattım. Sıkıca tuttu.
" merak etme teyzesi. Biz iyi olacağız." Damona gülümsedim. Leya elindeki çantayı Clary'ye uzattı.

" herşeyi burda." Clary çantayı aldı. Hepsi yan yana geldiler. Gülümsüyordum ama berbat hissediyordum. Tek bir günde 2 kişiyi kaybetmiştim.
Yaşamın gözleri bana döndü. Ona doğru ilerledim.

Elimi alnına koydum. Ona annesinin gülüşünü verebilirdim , öyle de yaptım. Damlanın güldüğü ne kadar an varsa hepsini ona gösterdim. Yaşam gördü, gördükçe kıkırdamaları arttı.

Gözlerim dolu doluydu. Derin bir nefes alırken damona döndüm.
" ona annesini anlatmak zorundasın." Sesim titredi.
" en çok onu anlatacağıma söz veriyorum. Sonra da seni..."

İçim kıpır kıpır oldu. Bir kaç adım geriye çıktım.
" hadi gidin artık." Dedim. Damon arkamda kalan bizimkilere baktı.

" herşey için teşekkür ederiz. Sizinle tanışmak güzeldi."
" rica ederiz. Dikkatli olun." Dedi çağan.
Işınlandılar. Aniden bana sarılan iki kol hissettim. Leya ve Ülkü.... Bu son noktaydı. Ağlamaya başladım.

Bahçedeydim. Herkes uyumaya gitmişti ama ben uyuyamıyordum. Adım sesleri duydum kafamı çevirdim. Çağan gelmişti. Yanıma oturdu. Sandalyede yan dönmüş bacaklarımı kendime çekmiştim.

" iyi misin?" O da bana döndü.
" iyiyim." Dedim.
" değilsin." Bir nefes bırakırken ona baktım.
" sence tüm bunlar benim yüzümden başlamadı mı?" Kaşları çatıldı.

"Ben o gün ormana gelen kişinin teklifini kabul etmeseydim. Eğer dönmeseydim damla buraya gelmezdi. Gelseydi bile damon yurt dışına geri döndüğünde ona hamile olduğunu söyler onunla giderdi. Abim bu kadar delirmezdi. Damla ölmezdi. Belki yaşamın daha farklı bir hayatı olurdu."

Yaşamayanın aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin