YENİ OKULUM VE HAYATIM

~18.BÖLÜM~

🤍🤍🤍
______________________________________

"Beste yüzünce kez söylüyorum hayır"  diye ofladı abim." ya izin versen nolur sanki, bütün arkadaşlarım gidiyor. Ben ayrımı kalayım yani." diye son kozumu kullandım.

"Ayrı kal kardeşim nolucak sanki, onlar uçurumdan atlasa sende mi atlıcan." dediğinde kollarımı birleştirip "İyice anne gibi konuşmaya başladın" dediğimde hafifçe güldü.

Okula gelene kadar başka bir şey konuşmadık. Araba durur durmaz hızla inip sınıfa çıktım. Selinler bugün geç geliceklerdi. Bernalara baktığımda daha gelmediklerini gördüm.

Telefonumu çıkararak masala mesaj attım.

                      Masalkuşum
                       (Çevrimiçi)

Ben: Ne zaman geliceksin canım

Masalkuşum: 10-15 Dakikaya gelirim şekerparem

Ben: Tamam kuşum çok geç kalma ama. Selin geç gelicek bernada yok canım sıkılıyor

Masalkuşum: Tamam merak etme zil çalmadan gelmiş olurum birtanem. Okula gelince görüşürüz 🤍

Ben: Görüşürüz canım 🤍

Sohbetten çıkıp telefonu cebime koydum. Zilin çalmasına daha vardı. Bugün biraz erken gelmiştik okula.

"Günaydın beste" dedi öykü, kumsalla yanıma gelerek. "Günaydın öykü" dedim bende onlara sarılarak.

"Anlaşılan daha masallar gelmemiş. Kantine inip bir şeyler içecektik sende gelmek istermisin" diye sordu kumsal sevecen bir şekilde.

"Hm güzel fikir aslında hadi gidelim. Teklifin için teşekkürler kumsalcığım" dedim bende. "Rica ederim canım. Sonuçta bizde arkadaşısız" dedi gülümsüyerek.

Tam kapıdan çıkacakken Boraya çarpıp geriye doğru savruldum. "Yavaş olsana ya" diye bağırdım. O ise beni takmayarak "Asıl sen önüne bak ufaklık" dedi. Sinirle "Sen kime ufaklık diyorsun" diye bağırdım.

Elini gözlerinin üzerine götürdü ve etrafa bakıyor gibi yaptı sonra tekrar bana dönüp "Burda senden başka ufaklık göremiyorum" dedi. Tam bir şey daha söyleyecekken öyküyle kumsal koluma girerek sınıftan çıkarttılar.

"Ay ufaklık diyor" diye söylenmeye devam ediyordum hala. Kantinde oturmuş öykünün önüme koyduğu kahveyi içiyordum. Onlarda yanımda durmuş beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

Biraz sonra Sakinleşmiş ve tamamen başka konulara odaklanmıştık. Masal ve Berna da gelmiş sohbetimize katılmışlardı.

"Ee partide ne giyeceksiniz?" diye sordu öykü. "Valla ben eşofman giyicem." dedim. İkisi de hayretle bana baktılar. "Nasıl yani eşofman derken" dedi kumsal şaşkın şaşkın.

"Ben partiye gelmeyeceğim eşofman giteceğim evde oturup" dedim kahvemden son yudumu alırken. "Neden gelmiyorsun ki çok güzel olucak" dedi.

"Ya aslında gelmek istiyorumda iste abim. İzin vermiyor." dedim. Masal kafasını sallayarak "Evet o yüzden biz okuldan sonra bestelere gidip Mertcan abimle, Gökhan abimi ikna edicez" dedi.

"Selinde mi gelmiyor?" diye sordu öykü. Sadece başımı sallamakla yetindim lakin bu konuyu konuştukça üzülüyordum. Kumsal üzüldüğümü anlamış olmalı ki "Ee tamam bizde geliriz okuldan sonra hep birlikte ikna ederiz." dedi.

"Nee nasıl yani sizde mi geliceksiniz" dediğimde kumsal " Tabi gelicez siz evde otururken, biz orda nasıl eğlenicez acaba" dediğinde yüzümde büyük bir tebessüm oluştu. Kısa zamanda böyle sıkı dostlar edindiğim için o kadar mutluydum ki.