~22.BÖLÜM~

52 3 2
                                    

Okula geldiğimde direk sınıfa çıktım. Sırama geçip oturdum. Bugün hiç keyfim yoktu. Benden iki dakika sonra Selin de sınıfa girdi. Çantasını sırasına bıraktı ve yanıma geldi.

" Günaydın canımm" dedi. Bende halsizlikle " Günaydın canım" dedim. Selin kaşlarını çatarak "Noldu sana moralin bozuk gibi. Birisi bir şey mi dedi" diye sordu.

"Yok yok kimse bir şey demedi. Biraz başım ağrıyor sadece merak etme" dedim. "Eminmisin, pek iyi görünmüyorsun renginde solmuş" dedi.

"İyiyim Selin cidden yok bir şeyim birazdan ağrı kesici içerim geçer." dedim. "Pek inanmadım ama neyse tamam, sabah bir şeyler yedin mi" diye sorunca camdan dışarıyı baktım.

"Anlaşıldı bir şey yememişsin, hadi kantine gidiyoruz" dedi ve beni yavaşca kaldırdı. Beraber kantine gittik. "Ne yemek istersin?" diye sordu Selin. Başımı sallayarak "Valla hiç bir şey yemek istemiyorum" dedim.

"Olmaz öyle şey bir şeyler yemelisin, tamam ben bir şeyler alıp geleyim" dedi ve yanımdan ayrıldı. O gelene kadar masaya kafamı koydum ve kalkmadım. Midem bulanmayada başlamıştı.

Birinin beni hafifçe dürtmesiyle kafamı kaldırdım. "Beste iyi olduğuna eminmisin. Gözlerinde kızarmış" dedi Selin elinde ki tepsiyi masaya bırakarak.

"İyiyim ya merak etme, dediğim gibi başım ağrıyor." dedim. Selin yanımda ki sandalyeye oturdu. Tepsidekinlere baktım. Bir tane tost, bir tane ayran ve yanında da karam vardı.

"Kanka çok teşekkür ederim ama benim canım hiç bir şey istemiyor. Bunları sen yesen" dedim. Selin "Olur kanka bunları ben yiyeyim, hapıda sonra ben içerim. Zaten ben hastayım ya" dedi. Bıkkınlıkla nefes verdim ve tostu elime aldım.

Zorda olsa birazını yedim. "Kanka yeter mi, bak yarısını yedim" dedim. Selin başını iki yana salladı "Kanka biraz daha gayret etsen bak az kalmış zaten" dedi. Oflayarak tekrardan tostu elime aldım.

"Sen burada tostunu ye bende ağrı kesici alıp geleyim" dedi selin ve yanımdan kalktı. Bende kalan tostumu yemeye başladım. Ayranımıda bitirdim ve aldıklarımı çöpe attım ardından tekrar eski yerime oturdum.

Masada ki karama bakarak Selini beklemeye başladım. "Ne o artık karam sevmiyormusun." dedi Çağtay yanıma oturarak. Ona bakarak hafifçe güldüm.

"Yok hala seviyorum ama şuanda canım istemiyor." dedim. "Noldu neyin var" diye sordu. "Başım ağrıyor biraz" dedim. "Hastamısın yüzünde solgun görünüyor zaten" dedi. "Yok ya o kadar kötü değilim. Selin ağrıcı kesici almaya gitti. Onu içince iyi olurum" dedim.

"İyi olmazsan revire git." dedi. "Tamam merak etme" dedim. Gülümseyerek yanımdan kalktı ve gitti. O gittikten hemen sonra Selin yanıma geldi. Elinde ki ağrı kesiciyi ve suyu bana verdi.

Ben hapımı içtikten sonra beraber sınıfa çıktık. Hafif başım dönmeye de başlamıştı. Bir kaç dakika sıram da oturduktan sonra zil çaldı. Dersimiz matematikti, Zeynep hoca daha gelmemişti. İlaç birazda olsa etki etmeye başlamıştı ama midem hala bulanıyordu.

Ders başlayalı 10 dakika olmuştu. Yanım da oturan Aras bana bakarak "Galiba Zeynep hocanın gelmeye niyeti yok" dedi. Tam sözünü bitirdiği an içeriye bir adam girdi. Bütün sınıf sessizleşerek adama baktı.

Adam tam tahtanın önünde durdu bize bakarak "Merhaba çocuklar ben yeni matematik hocanız Enes. Kalan derslerimize beraber devam edicez." dedi ve masaya oturdu.

"Bu ne ya sürekli yeni birileri geliyor. Ben anlamadım bizim okul toplanma kampı mı" dedi kısık sesle Selin arkasını dönerek. "Cidden, her ay yeni birisi geliyor." dedi Aras.

YENİ OKULUM VE HAYATIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin