5- Karşılaşma

6 1 0
                                    

"Saymaya başlıyorum. 20 saniyen var Kavin" bu sefer sesi yorgun geliyordu babanın. Her zamanki gibi içmişti. Kaç şişe içtiğini kendisi bile sayamamıştı. Bugün karısı ile kavga etmişlerdi. Her zaman ederlerdi. Kavin doğduktan sonra herşey değişmişti.

"Bir...İki...Üç...Dört..."

Birden geriye doğru saymaya başladı. Bu sefer saniyeleri daha hızlı sayıyor, Kavin'e zarar vermek istiyordu. Ondan nefret ediyordu. Bu nefretini ise sadece ona zarar vererek çıkartmayı düşünüyordu.

Kavin babasının gür sesini duyduğunda titredi. İstemiyordu babasının ona zarar vermesini. Zaten canını yakmıştı, neden tekrar tekrar yakmak istiyordu? Bu sefer saklandığı yerlerden farklı olarak titreyen küçük bacakları ile mutfağa ilerledi. Küçük eli ve minik parmakları ile kapı kolunu kavrayarak açtı. İçeride bulunan aşçı kadın onu gördüğünde derin bir iç çekti. 3 aya yakındır burada çalışıyor ve babanın bu küçük kıza çektirdiği tüm acıları kendi gözleri ile şahit olmuştu. İçinden bir ses bu küçük masum kıza yardım etmek istiyordu. Ona üzülüyordu. Aşçı kadın içindeki sesi dinleyerek küçük kıza yardım etmeye çalıştı.

Küçük kızın tirtir titreyen elini elinin içine alarak konuştu."Şimdi seni saklayacağım ve ses çıkarmayacaksın tamam mı?" Dedi hafif ve naif bir ses tonu ile.Küçük kız başını sallamıştı onu onaylamak için. Sesli konuşacak bir durumda da değildi zaten. Aşçı kadın Kavin'i boş ve geniş bir mutfak dolabının içine ilerletti. Kapıyı kapatıcakken sarı saçları terlemekten yüzüne yapışmış kız çocuğuna bakarak elini dudaklarına götürüp 'sessiz ol' işareti yaptı. Daha sonra ise dolabın kapağını kapattı. Dolabın içindeki Kavin babasının onu bulmaması için nefes dahi almamaya çalışıyordu.

O sırada yirmi saniyeye kadar sayıp bitirmiş hatta tüm evi tavaf etmiş baba son kalan yer yani bir tek mutfak kalmıştı. Sinirli bakışları ve adımları ile burnundan soluyarak mutfağa ilerledi. Kapıyı sertçe açtığında aşçı kadına nefretle baktı."O nerede!" Diye haykırdı adeta. Aşçı kadın yüzüne yalandan bilmeyen bir ifade takınarak."Bilmiyorum" dedi. Hayatında ilk defa yalan söylüyordu.

Volkan ise ona nefret dolu bir ifade ile bakıyordu çünkü çocuk kesinlikle buradaydı başka bir imkanı yoktu. Bu kadının cezasını kesecekti. Yavaş adımlarla baştan sona tüm dolaplara sırayla bakmaya başladı. Bu sırada aşçı kadın içinden küfürler savuruyordu. Sonu gelmişti bunu hissediyordu. Volkan bey bunu asla affetmezdi.

Volkan'ın eli Kavin'in olduğu dolabın kapağına gitti. Sert bir hareketle açtı dolabı. Kavin'i orada görünce yüzündeki şeytani tebessüme engel olamadı. Aşçı kadın kötü hissetmiyordu. Tek istediği şey masum bir kız çocuğunu korumaktı. Volkan dolapta oturan Kavin'i umursamadan aşçı kadına döndü. "Demek onu benden saklamaya çalışırsın ha?" Dedi kadına karşı. Kadın korkmuyordu. Volkan ise eline silahını aldı. O sırada küçük Kavin onu koruyan aşçı kadın korumak istedi. Titrek adımlarla Volkan'ın yanına ilerleyip koluna yapıştı."Ona zarar verme." Dedi babasına karşı.

Babasından ise psikopatça bir gülme geldi."Tamam zarar vermiyorum, demek ki kapalı alanları seviyorsunuz. İkinize de mükemmel bir ceza hazırladım. Buna bayılacaksınız" dedi keyifle. Korumalardan birini yanına çağırdı."Soğuk depoyu hazırlayın. Ve bunları götürün" Dedi sert tonla.

Aşçı kadının korktuğu tek şey karşısındaki minik kıza zarar gelmesiydi.İkisinin de kollarından tutup birkaç kat aşağı indirdiler. Büyük demir bir kapıdan içeri attılar ikisini. Etraf maviydi. Aşırı soğuktu. Burası soğuk hava deposuydu. "Demek ki kapalı alanları seviyorsunuz buraya bayılacaksınız" dedi demir kapıyı kapatmadan önce. Demir kapı kapandıktan sonra soğutucı klimalardan gelen soğuk hava o kadar arttı ki minik kız çocuğu titreyerek oturuyordu. Aşçı kadının gözleri ona takıldı. Kadının üzerinde yünlü bir kazak onun üzerinde de hırka vardı. Zaten yaşayamazdı bundan sonra, önceliği bu kız çocuğunu yaşaymak olmalıydı.

SayaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin