düşmanım kim

10 babamın arkadaşı

                                          başımıza ne geleceğini bilmeden yaşamak değil miydi

                                                                                   hayat

Adliyeye gelmiştik ve cinayet hakkında hiçbir delil yoktu .Kapı çaldı. Savcım gire biliriyim dedi ege. Tabikide bir gelişmemi var. Aslında evet. Sizi dinliyorum . Erkan dola hakkında bir araştırma yaptırdım ve babanızla eskiden yakın arkadaş olduğunu öğrendim. Emin misiniz savcım .Evet eminim  .Ben hatırlayamıyorum? Hatırlamamanız çok normal. Çünkü arkadaşlıkları annenizle ilişkisi başladıktan sonra bitmiş. Nasıl birden bire mi ?Evet. Peki bunu nerden çıkardınız savcım ?Sosyal medyadaki resimler bunu kanıtlıyor .Facebook ta anne ve babanız birlikte ilk fotoğraflarını paylaştıktan sonra babanızı arkadaşlıktan  çıkarmış ve engellemiş .Bir daha görüşmemişler .

Bu bende şüphe uyandırdığı için iyicele araştırılmasını istedim . Eskiden paylaşılan daha sonra silinmiş bazı fotoğraflar buldular. Bu fotoğraflarda üçlü arkadaş gurubular. Yani sadece babanız değil annenizde erkan dolayla arkadaşmış. Bu küslüğün nedeni öğrenmek için erkan dolayı ifadesi alınması için karakola sevk ettirdim savcım .Bu olaylar benim geçmişimle ne ilgilisi vardı. Başım dönmeye başlamıştı. Masanın üzerindeki su şişesine uzandım ama elim titriyordu ve gözüm kararıyor du gözlerimi kapattım. Kafamı tavana kaldırdım. Yankım iyi misin güzelim? Değilim başım dönüyor. Tamam güzelim hasta haneye gidiyoruz hemen.

 Yürüyebilecek misin ,kucağıma alayım mı? Yok yürürüm dedim ve ayağa kalktım  .Dengemi kaybedip düşmek üzereyken  beni kucağına aldı. Ben sana niye soruyorum ki. İnatçı güzelim de odamdan çıkıp adliyenin kapısına ilerlemeye başladı. O anda karşımıza Uras çıktı. Savcım yankı savcıya bir şey mi oldu? Başı dönüyor hasta haneye götüreceğim. Geçmiş olsun savcım. Hayırlı olsun bu arda rengin söyledi hamileymişsiniz .Sağ ol dedim zorlukla. Biz gidelim en iyisi dedi ege ve hemen adliyeden çıktık . 

 Çağlanın çalıştığı hasta haneye gittik. Beni kucağına alıp hemen içeri girdi . Birileriyle konuşup beni bir odaya aldılar. Doktorum çağlanın arkadaşı olan selindi. İyimsin yankı .İyiyim sade biraz başım dönüyor.  Çağladan duyduğum kadarıyla hamileymişsin. Bu baş dönmeleri normal .Ama biz yine de birkaç test yapalım dedi ve benden birkaç tüp kan aldılar .Sonuçlar çıkana kadar toparlanmıştım. Selinin odasına gittik .Evet yankı tahlillerin çıktı . Seninle konuşmamız gereken çok önemli bir konu var. Daha önce doktora gittin mi? Yani hamile olduğunu örendikten sonra. Konun ne olduğunu anlamıştım. Evet gittim. 

yani  biliyorum.ne zaman aldırmayı düşünüyorsun? aldırmayacağım . evet önemli bir karar ama ben düşündüm ve belki yaşama ihtimalim var. bir ihtimal bile beni bunu yapmaktan vaz geçiriyor. ege oradan lafa girdi. yüzde kaç ihtimal yaşama ihtimali var dedi .Ama bunu çok zor demişti. Çok düşük yani % 10 bir ihtimal .Ege  üzülmüştü ama bir şey diyemiyordu. Selin peki bu baş dönmelerinin sebebi ne dedi. Evet o konuya da gelelim. Çok stres ve kaygı altında olman çok riskli saten. Hastalığın tehlikeli .Buda hastalığı tetikliyor stresten uzak durman sana daha iyi olur. Ama mesleğini bildiğim için bir şey diyemiyorum.

 Ege bu duyduklarından sonra ciddileşmeye başlamıştı. Bu konuyu sonra konuşalım biz dedi bana ve sen bittin bakışları atmaya başladı. Eee bebeğin kalp atışını duymak ister misiniz? Dedi. Olur dedim . Oradaki yere uzandım .Selin karnıma jeli sürüp makineyi çalıştırdı. Egede  elimi tutuyordu. Hazır mısınız . Kafamı sallamakla yetindim ve o hızlı atan kalp atışlarını duydum. Her şeye rağmen herkese rağmen o atan kalbin sesini duymak beni tekrardan yaşamak için bir ümitte bağlamıştı . Gözlerimde yaşlar akmaya başladı. Sen karnını  sil bende sizi bekliyorum.  Masasına gitti selin. Egeye baktığımda onunda gözleri dolmuştu. 

Egem .Güzelim dedi. Ege ben bu sesin durmasına izin veremem . Egede elini kalbime koyup bu sesinde durması izin verme  ve dudağıma küçük bir buse bıraktı .Sizi çok ama çok seviyorum sakın beni bırakmayın. Sende beni bırakma . Kazağımı düzeltip selinin yanına gittik. Evet yankı bebek 3 aylık olmuş iki hafta sonra tekrar kontrole gel. 4. ayda da Allah izin verirse cinsiyetin öğreniriz . teşekkürler  deyip hasta haneden çıktık ve eve geçtik. Evet  güzelim doktorunun ne dediğini duydun. Sana mesleğini bırak diyemem. Ama bu davayı bırakmanı istiyorum .Olmaz ege ben bu davayı bırakmam .Güzelim sana zarar veriyor. Ege bu dava başka kadınlara da zarar veriyor. Şu ana kadar benim yüzümden 2 kadın öldürüldü. 

Bunun peşini bırakmam. Yankı beni  dinlesen bir kerede .Bak sizi düşünüyorum .Ben bu davayla ilgilenicem sen bırak .Olmaz ege anlamıyor musun? Benim etrafında olan cinayetler ve hedef benim .Tamam yankı davaya devam et ama bu günkü gibi bir şey olursa direk baş savcıya konuşurum .Tamam ama şimdilik bu davada bende varım .Tamam dedi. Savcım ben bu gün çok yoruldum uyusak diyorum siz ne diyorsunuz. Olmaz savcım siz iki canlısınız ve bu gün sadece kahvaltı yaptınız doğru mutfağa yemek yiyeceksiniz. Ama .Bu bir emirdir savcım hadi. Mutfağa gittik ne olursa olsun mutlu bir yemek yedik. Ölüm kapımızda olsa bile mutluyduk , gülebiliyorduk. Önemli olanda bu değimliydi saten. her şeye rağmen mutlu olmak .Biz yapıyorduk .Sonumuzun ne olacağını bilmeyerek anın tadını çıkarıyorduk .Bu beni  mutlu eden tek şeydi ne olursa olsun mutlu olmak...