2- Sadece

79 37 17
                                    

Duyduğum gerçekler ve yeni rütbem tek bir bedende ağır gelmeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Duyduğum gerçekler ve yeni rütbem tek bir bedende ağır gelmeye başlamıştı. Baş muhafızın gözlerinde doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak istercesine baktım. Dakikalarca ikimiz de ses çıkarmazken o önündeki parşömenlerle ilgilenmeye devam ediyordu.

Başımı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. "Bilginin doğruluğu nedir?" diye sordum. Bakışları parşömenlerdeydi.

"Draylan'dan elimize mühürlü bir mektup ulaştı. Yazanlar iç açıcı değil."

"Kimin mührü?"

"Kraliçe Tmon'un." İlk bakışta katil bulunmuş gibi duruyordu. Ancak önemli olan, o parşömende neler yazdığıydı. Daha fazla soru sormama izin vermedi. "Artık Yüzbaşı'sın, muhafız Oliried." Ayağa kalktığında onunla beraber ben de ayağa kalktım. Yanıma kadar gelip çelik zırhımın sağ omuzundaki mavi hilali aldı ve metalik kırmızı renkteki armayı çevirerek kilitledi. Boynumu eğip sağ elimi yumruk yaptım ve kalbimin üzerine bastırdım. Tek dizimin üzerine çökerek onurumu belirttim.
 
"Kraliyetimiz için gurur kaynağı olman dileği ile. Eşyalarını topla ve yatakhaneye yerleş. Bu akşam prens nöbeti tutacaksın." Olumlu anlamda başımı sallayıp odadan ayrıldım.

...

Prens nöbetlerinde tüm gece prensin odasının önünde nöbet tutardınız. Gece nöbetine pek alışkın olmadığımdan tedirgin olabilirdim ama defalarca taht odasında nöbet tutmuştum.

Hareketsizce beklemeye vücudum alışıktı ancak bütün gece uyumamanın verdiği hissi çok da tattığım söylenemezdi. Üstelik bu sabah da nöbet tutmuştum ve erken uyanmıştım.

Elimdeki gömleği komidinin çekmecesine koyup kapattım. Ailem ile sadece hafta sonları görüşebilmek can sıkıcıydı ancak tüm gün uyuyabilme iznim vardı. Prensin gece nöbetini üstlendiğim için uykuya ihtiyacım olacaktı ve güneş çoktan batmıştı. Yani bugün uykusuz kalacağım aşikardı.

Eşyalarımı almaya gittiğimde ailemden kimse orada değildi. Bu nedenle onlarla vedalaşamamıştım ancak bıraktığım not sayesinde gelemeyeceğimi anlamış olmalıydılar.

En son onlar ile şövalye eğitimi sırasında bu denli uzak kalmıştım.

Koridora çıktım ve nöbet saatlerini henüz bilmediğimden baş muhafızın odasının yolunu tuttum. Başım ağrıyor, krallığımıza olanların şokunu bir türlü atlatamıyordum. Düşündükçe gözlerim kararıyordu tüm olanları. Ailem ayakta kalmamı sağlayan yegane unsurken onlardan bu kadar uzak kalmak sinirlerim ile oynuyor, kral ve kraliçenin öldüğü bilgisi zihnime girmeye bile yeltenemezken beynim tüm algılarını kapatıyordu.

Taş zemin ayaklarım altında un ufaktı. Baş muhafızın odasına vardım varmasına ancak kapı kulpu her ne kadar zorlasam da açılmadı. Mecburen saray kütüphanesine gidip kuralları araştırmalı ve nöbet saatlerimi beynime sokmalıydım.

Prens TehlikedeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin