aşk diye tutunduğun ya tutkuysa? ömür diye yaşadığın ya koca bir yanılgıysa? ben sana yalan söylemem ve söylüyorum şimdiden; seni sevmiyorum. tutku ve merak bendeki, olsa olsa dünyasında memnun bir kaşifin keşfetmek için çıktığı bir yolculuk.
sen ne keşfedilmemiş bir gezegensin benim için ne de uğruna ömrümden ömür tüketeceğim yüz yıllık unutulmaz sevgili. meraksın, hovardasın biraz serseri belki biraz da delisin.
sen sev gene de, bakarsın sevene cennetten köşk hediye ederler. olur ya, bu dünyada hak yiyen dincilere gün gelir de cenneti cehennem ederler; işte o zaman çok seversen ve ben sevmezsem seni melek beni şeytan ilan ederler.
insanlığı matah bir şey sanma; tertemiz toprağa düşüp tutunup çiçek açmak daha medeni bir hareket ağdalı bir rahim içinde 9 ay büyüyüp yürümekten aciz bir cenin olarak doğmanın yanında.
insanlıktan söz etmişken, aşkı tutkuyu alsan insandan geriye bir şey kalmaz aslında. üremenin kaçta kaçı bilimsel bir mesele, oturup düşündün mü? biliyorum, sen oturup bilimsel şeyleri de düşünmezsin ama... boş ver sen sev gene de, bakarsın sevince dünya güzelleşmese bile dünyan güzelleşir.
