462 (a)

1 0 0
                                    


ayrılık ne biliyor musun, iki insanın birbirinden ayrılması sanıyorsan eğer yanlış biliyorsun. içini ısıtan insanın içini üşütmesi ayrılık. bahar getiren ismin güz rüzgarı estirmesi ayrılık.

ayrılık nasıl hissettirir dinliyor musun, dökmen gereken bir dişten geriye kalan kaçınılmaz bir ağrı gibi, söküp atman gereken bir balgamın ciğerine verdiği acı gibi. mahpus bir kader ayrılık, ecel gibi.

meziyet sevilende sanıyorsan eğer yanılıyorsun. inan tılsım sende değil, senin gibi pusulası şaşmış birini sevip senden evliya yaratan bende. hikmet sevilende değil, kör bir kadına maviyle yeşilin arasındaki farkı öğreten sevende.

en güzel mevsimim değildin, senden güzel baharlarda çiçek açtım ben. bulunmaz bir nimet değildi ellerin, senden güzel ellere kondu avuçlarım ve dünyanın sekizinci harikası değildi gözlerin; senden güzel gözlerde sabahladım yeri geldi ben.

ağzı kırmızı kokan zamanlardan atlayıp geldim yanına; sanıyor musun canım bu kadar dayanıksızdı ayrılığa? ben ne zamana yenildim ne de ayrılığa. sen benim büyürken denk geldiğim saklı çocukluğumdun, ben çocukluğumu senin avuçlarına serdiğime delirdim. yaralarını yaralarım bildim, anneni annem, kokunu kokum, omzunu omzum... ben seni yerinden yurdundan koparmadan dalında, büyüdüğün gibi yabani sevdim.


5491 gun 5491 sıgaraWhere stories live. Discover now