İkinci bölümü hemen yayınlamak istedim. Sınavlar yaklaştığı için fazla zamanım olmayacak o yüzden bu zamani iyi değerlendirmem gerek die düşündüm iyi yapmış mıyım? Hadi bakalım başlayalımm.
+++
Jungkook bu sefer itiraz etmedi. Çünkü gerçekten gerilmiş ve bunlamıştı o yüzden kafasını usulca salladı ve yemekhaneye doğru ilerleyen Jin'i takip etmeye koyuldu.
Bahçe kapısından içeriye girdik. Burası baya kalabalıktı. Jin "hadi gel bizimkiler orda" dedi bana doğru yaklaşarak. Onu kafamla onaylayıp arkasından irerledim.
Onların yanın vardığımızda Jin hemen yanlarına oturdu. Bende onun yanındaki sandalyede oturmuşdum. Jin diğerlerine dönerek "Bu yeni oda arkadaşımız Jungkook. Hadi sizde kendinizi tanıtın." Diye konuştu.
Bense ne diyeceğimi dahi bilmemezken yeni tanıştığım 2 kişiye bakıyordum. Önümdeki iki adam gerçekden yakışıklıydı. Burası gerçekden hapishanemi diye sordum kendi kendime ama etrafa baktığımda evet burası gerçekten hapishaneydi. Etrafda gerçekte çok garip insanlar vardı tabi buda normal bir şeydi.
Tatlı bir yüze sahip olan genç adam bana yönelik konuşmuştu. "Merhaba Jungkook tanıştığımıza memnun oldum ben Jimin" diyerek bana kocaman bir gülümseme sunmuştu. Sonra yanındaki diğer genç "Merhaba Jungkook bende Hoseok tanıştığımıza memnun oldum" diyerek bana gülümseme sunmuştum bende gülümseyerek memnun oldum dercesine kafamı saladım.
O sırada Jin bir şeyler konuşmaya başlamıştı. Zaman hızlı geçmişti yemek saati yaklaştığı için 4 de ayağa kalkmış ve koğuşa doğru ilerliyordular. Merdivenleri tam çıkıcakken jungkook gördüğü adam ile donup kalmıştı. İçinden büyük bir siktir çekip çocuklara lavaboya gidiçeğini söyledi. Jimin Jungkook yanlız gitmesin diye yanında gelmeyi teklif etmişti ama Jungkook redd edip teşekkürler etmişti.
Koşar adımlarla lavaboya doğru ilerliyordu. Gördüğü adam onun kim olduğunu biliyordu çünkü iş üzerindeyken Jungkook'u görmüştü. Jungkook ve ekibinin yakaladığı çetenin bir üyesiydi. Jungkook bunu hemen amirine bildirmesi gerekiyordi ama nasıl.
İnsanlar ondan şüpelenmemeliydi. Jungkook lavaboya ulaştı ve kapıyı açıp içeriye girdi içeride sadece bir kişi vardı.Esmer tenli boyu nerdeyse 1.90 olan yakışıklı ve sert yüz hatlarına sahipdi yaşı otuzlarda bir adamdı. Jungkook az önceki olay üzünden aşırı telaşlıydı hemen lavaboya doğru ilerleyip musluğu açtı yüzüne biraz su çarptı. Neden burdaydiki kahretsin yakalanırsa herşey çok kötü olucaktı. Yakalanma ihtimalinin olduğunu bildiği halde neden amiri onu buraya göndermiştiki. Acaba son günlerde ona karşı yanlış bir şeymi yapmıştı diye geçirdi aklından Jungkook. Yana baktığında o adamın kendisine baktığını görmüştü. Nede bana bakıyordu ki diye geçirdi içinden Jungkook
Jungkook fazla dayanamayıp "Bir şeymi diyecekdiniz?" Diye sordu esmer tenli adama. Esmer tenli adam birden haraket etti ve yaklaşmaya başladı Jungkook gerilmişti kavga çıksın istemiyordu. Tabikide dövüşmeyi biliyordu sonuçta o bir ajandı ama bu adamı yene biliceğinden pekte emin değildim. Dağ gibi adamdı sonuçta. Biraz daha yaklaştı esmer olan Jungkooka. Jungkook ne yapacağını biledi beyni allak bullak olmuştu zaten az önceki mesele yüzünden bide üzerine bu mesele.
Esmer biraz daha yaklaştı. Jungkook'da reflek olsarak arkaya çekildi esmer hala gelmeye devam ediyordu Jungkook geri geri giderken bir şey onu engellemişti Jungkook'un beli duvara çarpmıştı artık daha fazla arkaya gidemiyordu. Esmer biraz daha yakınlaştı aralarında varla yok arası bir mesafe vardı. Esmer boynunu aşağıya eğdi. Jungkook'un yüzünü doğu. Yüz yüzeydiler. Jungkook Esmerin ne yapmakn istediğini anlamamıştı.
Esmer olan Jungkook'un yüzünü inceliyordu ama neden diye düşündü Jungkook. O kadar yakınlardı ki esmerin nefesi Jungkook'un yüzüne doğru çarpıyordu. Kokusunu bile ala biliyordu. Çok güzel kokuyor diye geçirdi içinden Jungkook. Sonradan ne dediğinin farkına varıp kendine gelmeye çalıştı ama karşısında ki adam uzaklaşmıyordu bi türlü kendisinden .
Jungkook yakınlığın etkisiyle fark etmedin ağzından "Çok yakın" sözleri çıkmıştı. "hıı?" Karşısıdaki esmer adam anlamamıştı beyaz tenli çocuğun ne demek istediğini. Jungkook zorlukla tekrar söylemişti "şey yani çok yakınsınız" cümle ağzından doğru düzgün çıktığı için şükür etmişti Jungkook. Çünkü nerdeyse kalbi ağzında atıyordu. Esmer bi anda ne yaptığının farkına varmış gibi uzaklaşıp kapıdan çıkıp gitmişti.
Jungkook içinden bu neydi şimdi diye geçirdi lavabo boşken. Telefonunu çıkarıp amirine mesaj atmıştı. Telefonu hemen sakladı eğer gardiyanlardan biri görürse elinden ala bilirdi. Tabi o gizli bir görevde olduğu için sadece amiri ve 2 3 iş arkadaşı bunu biliyordu.
Yetkililerin bile haberi yoktu bundan. Çünkü Kim taehyung'a karşı bir şey yapmıyordular. yada yapamıyordular hatta yetkililerden bazılarıda onun adamıydı. Ama amiri böyle düşünmüyordu Kim Taehyung'un bir suçlu olduğunu, suçunun kanıtlanmasını ve yaptığı işin durdurulmasını istiyordu. Tabi Kim Taehyung hapiste ola bilirdi ama istediği zaman rahatça dışarıya çıkıp işini hall edib geri döne biliyordu.
Jungkook Kim Taehyung hakkında çok az bilgiye sahipti bu bilgilerin kaynağıda amiriydi zaten. Jungkook çok oyalanmadan hemen lavabadan çıkıp koğuşa doğru ilerledi tabi hala o esmer adamı düşünüyodun. Neden öyle bir şey yapmıştı ki anlam veremiyordu bir türlü. Demir kapının önüne gelmişti kapıyı acıp içeriye girdi ve kapıyı kapatdı...
+++
Evett bölümün sonuu bazı yazım hataları varsa kusura bakmayın yavas yavaş öğrencem bu benim ilk fic'im umarım seversinizz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undiminishing Love • Taekook
RomanceJeon Jungkook işinde daha yeni olan çaylak bir ajandır. Bir gün amirinin ona verdiği zorlu görev için hapishaneye düşmek zorunda kalır. Aldığı görevse uyuşturucu baronu Kim Taehyung hakkında bilgiler toplamaktır. Ama Jungkook kendisi için bu kadar z...