Birden düşüncelerimi kalın ve derin bir ses böldü "Bırak onunla ben ilgilenirim" sesin sahibine bakmak için arkamı döndüğümde tam dibimde gördüğüm adamla gözlerim şokla büyüdü.
İçimden büyük bir siktir çektim. Hadi ama sansımı sikeyim. Neden her şey üst üste geliyorduki. Gözlerim hala onun üstündeydi. Gardiyan esmer adamın önünde eğilmiş "Peki efendim"dedikten sonra yavaşta uzaklaşıp gözden kayb olmuştu. Etrafıma baktığımda hiç kimse yoktu. Çünkü şu an yemek saatiydi ve he herkes yemekhanedeydi.
Bunları düşünürken kalın ses düşüncelerimi böldü "Neden dövdün o adamları" diye sordu bana nazik ama sert bir ses tonuyla. Bir kaç dakika ona baktıktan sonra cevap verdim. "Oturduğumuz yerden kalkmamızı söylediği için" söylediklerimle birlikte kaşları çatıldı.
Konuştu alay edercesine "Ne yani sırf bunun için'mi dövdün adamları." O an kahkaha atmak istemiştim. Ne yani bunu bana soran o muydu? Biri ona yanlışlıkla çarptı ve ya biri onu takmadığı için döven adam'mı söylüyordu bunu bana.
Biraz sustuktan sonra tekrar konuştum "Onları dövmemin tek sebebi bu değil. O aptalların benim hakkımda ileri geri konuşmaları beni sinirlendirdi. Birinin benim arkamdan konuşmasını sevmem." Söylediklerimle birlikte kaşları dahada çatıldı.
Ona doğru bir adım daha atdım ve konuştum. "Başka ne dediler biliyormusun." Tek kaşını yukarıya doğru kaldırarak sorarcasına kafasını salladı. Dudaklarımı büzerek alaycı bir ses tonuyla konuştum. "Bana ben Taehyung gibi değil'im seni görmezden gelmem öldürürüm dedim. nç nç resmen sana ne imma etdi görüyormusun." Büzdüğüm dudaklarımdaki gözlerini gözlerime çıkardı.
Gözleri sinirden siyahın en koyu rengine dönmüştü. Bana biraz daha yaklaşarak "Beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun" sözleri bastıra bastıra söylüyordu. O kadar gerilmiştimki resmen tüm bedenim ürpertiden titreyecekken zor tutdum kendimi. Ona bakarak "Sadece o adam ne söylediyse aynısını söyledim o kadar" diye konuştum.
Biraz daha yaklaşmıştı bana ama geri adım atmaya hiç niyetim yoktu. Birazda bana doğru eğildi yüzlerimizin arasında santimler vardı. Sıcak nefesleri tenimi yalayıp geçiyordu. "Hm yaptığın şeyin bir cezası var biliyorsun değil'mi. Cezanı kendi ellerimle vereceğim". Diye fısıldadı derin sesiyle. Siktir bi dk ne demişti az önce o. Cezayı bana o mu vericekti. Bu adam beni öldüresiye döverdi kesin. Belkide direk öldürürdü.
Kaşlarımı çatarak sordum "Cezamı neden sen vericekmişsin polis misin sen." Beni dinledikten sonra güldü. "Hadi ya kim olduğumu bilmiyormusun. Oysaki en iyi senin bilmen gerekirdi." Konuştuğunda kalbim patlayacak gibi hızlandı korku tüm vücudumu sarmaya başladı. "Ne demek istiyorsun ben nerden bilicekmişimki senin kim olduğunu" diye konuştum korkumu gizleyerek.
Siktir acaba öğrenmişmiydi. Tabi öğrenirdi sonuçta adam Kim Taehyung'du. Sırıtarak cevap verdi "Bilmem arkadaşına benim hakkımda sorular sormuyor muydun?" diye konuştuğunda öyle bir rahatlamıştımki ne yani bundan'mı bahs ediyordu. Ama içinde hala bir kuşku vardı. Ya gerçekten benim ajan olduğumu biliyorduysa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undiminishing Love • Taekook
RomanceJeon Jungkook işinde daha yeni olan çaylak bir ajandır. Bir gün amirinin ona verdiği zorlu görev için hapishaneye düşmek zorunda kalır. Aldığı görevse uyuşturucu baronu Kim Taehyung hakkında bilgiler toplamaktır. Ama Jungkook kendisi için bu kadar z...