Jeon Jungkook işinde daha yeni olan çaylak bir ajandır. Bir gün amirinin ona verdiği zorlu görev için hapishaneye düşmek zorunda kalır. Aldığı görevse uyuşturucu baronu Kim Taehyung hakkında bilgiler toplamaktır. Ama Jungkook kendisi için bu kadar z...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam aradığın evrakları bulmuşken Taehyung'un sesi beni durdurdu. Tek kaşını kaldırmış bana doğru bir adım atarak konuştu. "Jungkook ne yapıyosun orda"
İçimden koca bir siktir çektim. Ne söyleyecektim ki, bunun bir açıklaması olamazdı. Evrakları bulduğumda o kadar heycanlanmıştım ki, kapıya bakmamıştım bile.
O kadar korkmuştum ki, arkamı bile dönemiyordum. Ne yani ölücekmiydim ay daha genceciktim ben. Kendimi rahatlatmaya çalışıyordum, ama olmuyordu. Sonrasında kulaklarıma adım sesi geldi. Siktir bana doğru yaklaşıyordu.
Ne söyleyecektim ki, bu aptal evraklar yüzünden canımda mı olacaktım yani, vay anasını. Tam dibimdeydi göğsü sırtıma değiyordu. Yavaşca kulağıma yaklaşarak konuştu "Jeon tekrar soruyorum ne yapıyordun burda"
Söyledikleriyle vücudum titremişti. Sesi sakin çıkıyordu ama tabi birazda sinir vardı sesinde. Arkamı dönüp konuşacağım sırada arkamı dönmemle beni masayla kende arasına aldı. Konuşamamış donup kalmıştım.
Tekrar sırıtarak konuştu "Bilmediğimi mi sandın" söyledikleriyle birlikte gözlerim şoka açıldı ne yani en başından biliyormuydu. Tekrar konuştu "Evet Jeon en başından beri biliyordum. Hadi ama bu benim için çocuk oyuncağı. Böyle bir şeyi benden saklaya bileceğini mi düşündün yani."
Dedikleriyle korkum dahada yükseldi. Bildiği halde neden en başında işimi bitirmemişti. Sonra Mingyu'nun söyledikleri aklıma geldi ne demek istiyordu bilmiyorum, ama onun bana zarar vermiyeceğini söylemişti.
Ne kadar gergin olsamda konuştum "Peki nasıl?... Nasıl öğrendin" sorduğum soruya hemen cevap verdi "Jeon senin hakkında olan evraklarda gittiğin akademi yazılıyor ve oraya kimler gider biliyorsun değil'mi?"
Dediklarıyle birlikte gözlerimi yumdum. Siktir böyle önemli bir şeyi nasıl unuturdular ki, ne geçiyordu bunların aklından. Tüm evreklarımdaki herşey değişmişti ama o aptallar bunu unutmuşmuydular yani.
Bırak Taehyung'un verdiği cezayı devletden gizli iş yaptığımız için onlar bize ne türlü bir ceza vericeklerdi. Tabi Taehyung bizi öldürmese. Taehyung geri çekilerek koltuğa doğru ilerleyip oturdu ve Benimde oturmam için yanındaki koltuğu gösterdi.
Yavaş adımlarla koltuğa ilerleyerek oturdum. Taehyung konuşmaya başladı "Jungkook seninle bir anlaşma yapabiliriz." Kafamı kaldırıp ona baktım "Eğer benimle çalışırsan sana zarar vermem." Diye konuştu.
Söylediklerini düşünü hemen konuştum. "Nasıl güvene biliyorsun ki, ya yine senin arkandan iş çevirirsem?" Sırıtarak çevapladı "Tekrar böyle bir şeye cesaret ede bileceğini sanmıyorum" haklıydı tekrar kendi hayatımı tehlikeye atamazdım.
Sonra bana dönerek tekrar konuştu "Jungkook tüm yaptıklarımı bile açığa çıkarsanız bana bir şey olmaz yalnız siz zarar görürsünüz bunu en iyi bilen kişide sana bu görevi veren kişi" dediklerini şaşkınlıkla dinledim.
