Öncelikle yorum yapan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Benimle düşüncelerinizi paylaşmanız beni gerçekten çok mutlu eder iyi de olsa kötü de olsa. Hikayemi okurken sizi gülümsetebildiysem ne mutlu bana :) İkinci olarak bölümün gecikme sebebi ise 3 kere yazmama rağmen bölümün silinmesi. Üçüncü olarak benim arkadaşımla birlikte yazdığım bir hikaye daha var. Adı AMNESIA aftlith hesabımızdan hikayeyi kolayca bulabilirsiniz. Oldukça etkileyici bir kurgusu olduğuna inanıyorum hikayemizin. Sizi çok seviyorummm. Son olarak ta editörüm Hasan Tecer ' e bu hikayede çok emeği olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum. Keyifli okumalar :)))
Selin ' den
Kulağımı tırmalayan sesle yüzümü buruştururken aynı zamanda da elimle alarmı bulmaya çalışıyordum. Alarmı bulduktan sonra hızlıca kapatıp tekrar yastığıma sarılarak uyumaya devam ediyordum ki birden ışık hızıyla doğruldum. Telefonu elime aldıktan sonra telaşla saate baktım. Saati görmemle uykudan açılmayan gözlerim faltaşı gibi olmuştu. Telefonu kafamın üstünden fırlatıp duş almaya koştum. Bugün hem Sarp a hem bana kahvaltı hazırlamak zorundaydım çünkü bugün okulum vardı. Formamı üstüme geçirip saçlarıma şekil verdikten sonra göz kalemi ve parlatıcıyla işimi bitirmiştim. Koridorda depar attıktan sonra merdivenleri üçer beşer atlayarak indim. Mutfağa ışık hızıyla girdikten sonra dolapta kahvaltılık ne varsa masaya koymaya başladım. Dolap ve masa arasında resmen maraton koşarken çay demlemeye başladım. Omleti de elimden geldiğince yaptıktan sonra kahvaltıyı güzel yaptığımı anlamıştım. Geriye kalan tek şey Sarp ı uyandırmaktı. Odasına doğru geldikten sonra acaba Uyandırmalı mıyım diye yaklaşık 5 dakika düşündükten sonra uyandırmaya karar vermiştim. Odasına girdiğimde onun da yastığına sarılarak uyuduğunu görünce kıkırdadım. Sonra ona seslenerek dürtmeye başladım. İlk dürtmemde gözlerini açıp doğrulunca korkmuştum. Sesi hiç de uykulu çıkmazken konuşmaya başladı,
"Anladım kahvaltı hazır. Ama bu seferde bizi zehirlemeye çalışmayacaksın değil mi? " deyip güldü. Bende gülerek devam ettim,
"Bu sefer eminim güzel oldu. " deyince kafasını sallayıp kalktı bende masaya geçip onu beklemeye başladım.
Sarp 'tan
Duş aldıktan sonra üstümü giyip aşağı indim. Selin beni masada bekliyordu. Masaya baktığımda ilk defa normal standartlarda bir sofra görünce şaşırmıştım. Masaya oturup huzurlu bir kahvaltı yapmaya başlamıştık. Arada sırada konuşup arada sırada gülüyorduk. Tam ilk defa huzurlu ve sakin bir kahvaltı yaptım diyecekken gelen telefonla bu düşüncemden vazgeçmiştim. Arayan Keremdi,
"Ne oldu? " dedim.
"Durumlar kötü. " demesiyle Selin ' e bir şeyler çaktırmayarak konuşmaya başladım.
"Anlat. "
"Samet geçenlerde bir kıza sevdalanmıştı ya. "
" Evet hatırlıyorum. "
"İşte bu gitmiş kıza açılmış. Şimdi söyleyeceğim ama sakin olmaya çalış. " demesiyle merak etmeye başlarken lafı dolandırdığı için de sinirleniyordum. Sakin kalmaya çalışarak,
"Anlatacak mısın? " dememle derin bir nefes alıp devam etti,
"Kızın abisi ve arkadaşları Samet 'i hırpalamış. Hem de bayağı. Şimdi ise hastanede. " hastane lafını duyar duymaz sandalyeyi ittirip ayağa kalkmamla Selin ' in de ürkmesi bir olmuştu. Dehşetle bana bakarken devam ettim,
"Nerdesiniz? "
"Ben sana yeri mesaj atarım. "
"Çabuk ol. " deyip telefonu kapattım. Selin ' e döndüğümde korktuğunu görünce içimden lanetler okuyarak devam ettim,
"Benim acil bir işim çıktı. Erken gitmem gerek. Senin bugün okulun var. Gidebilecek misin? " hızlıca başını sallayınca devam ettim.
"Sadece bu seferlik okula kendin git. Diğer günlerde ben seni götürürüm. Şu masayı toplayalım gideceğim. " deyip masaya yöneldim. Birlikte masayı topladıktan sonra hızla kapıya yöneldim. Aklım onda kalacaktı ama kardeşime yapılanın hesabın sormalıydım. Tam çıkacakken Selin 'in konuşmasıyla durdum.
"Dikkatli ol. " demesiyle dönüp ona doğru gittim. Sonra elimi omzuna koyup eğilerek devam ettim,
"Nasihat için sağol ama bana bir şey olmaz asıl sen kendine dikkat et. " dememle başını sallayıp beni yolcu etti. Arabaya atlayıp telefonumda ki adrese doğru gitmeye başladım. Gittiğimde tüm tayfa oradaydı. Kerem, Arda, Burak ve Murat. Bence hepside benle aynı fikirdeydi ama sadece onları cesaretlendirecek birine ihtiyaçları vardı.
"Arda numarayı ver. " dememle kardeşimi benzeten ibenin numarasını verdi. Telefon çaldı çaldı ben patlamaya hazır bir bomba gibiydim. Sonunda açıldığında konuşmasına fırsat vermeden devam ettim,
"Eğer kardeşime zarar veren piç sensen korkmak için sağlam nedenlerin var. Mesela beni, Sarp Kaya ve tayfasını kendine düşman etmek gibi. " dememle telefondan bir süre ses gelmedi sonunda konuşmaya başladığında dikkatle onu dinledim.
"İntikam için kavga etmek istiyorsunuz değil mi? Kız kardeşimi senin tayfandan birine yar edeceğimi mi sandın? " demesiyle,
"Kes. Çok konuşuyorsun. Çok ve boş. 5' e 5 adil bir kavga. Adres sana mesaj atılacak. Gelmezsen erkekliğini kardeşimi benzettiğin yerde bırakırsın. " deyip telefonu yüzüne kapattım. Sonrasında burağa dönerek,
"Bir sokak seç ve adresini yolla. " dememle telefonu elimden alıp adres yazmaya başladı. Biraz sonra saat 18.00 a geliyordu. Biraz daha bekledikten sonra o olduğunu tahmin ettiğim piçte görünmüştü. Bir süre sonra kavga başladığında tek başıma 2 sini halledebiliyordum. Kavga da oldukça üstün gidiyorduk. Sonrasında dayak yemekten halleri kalmadığını görünce acıyıp bırakmalarını söyledim. O sırada bacağıma giren o dehşet şeyle inledim. Birisi bacağımdan bıçaklamıştı. O keskin ağrı bacağımda yayılırken çok fazla kan kaybediyordum. Canım o kadar yanmıyordu fakat kan kaybettiğim için gözlerim kararıyordu. Sonrasında aniden soğuk zemine yığıldım.
Selin ' den
Eve geldiğimde biraz televizyon izlemeye karar vermiştim. Korku filmi izlemekten gerçekten bir gün kafayı yiyecektim. Televizyonda çıkan korku filmine öylesine dalmıştım ki çalan telefonla irkilip ufak bir çığlık attım. Zübeyde Hanım ın aradığını görünce aceleyle telefonu açtım,
"Selin beni dikkatlice dinle. " dedi sesi telaşlı geliyordu ve anneme bir şey olmasından korkuyordum. Daha bir saat önce konuşmuştuk ama yine de içim rahat değildi
"Peki dinliyorum. "
"Sarp hastaneye kaldırıldı. Kerem başında ama gece boyu yanında duracak ve gerçekten bakım konusunda güvenebileceğim birisine ihtiyacım var. Hastaneye gidip Sarp a bakar mısın? " Dediği şeyle elim ayağım boşalmıştı. Sarp a ne olmuştu. Gerçekten bilmiyordum ama hayatım boyunca bukadar endişelendiğimi neredeyse hatırlamıyordum. Nutkum uçmuştu. Devam ettim ,
"T-tabi ben bakarım. Adresi mesaj atar mısınız?"
"Tamam atıyorum. " deyip telefonu kapadıktan sonra giderken aklıma dedikleri gelmişti.
"Nasihat için sağol ama bana bir şey olmaz sen kendine dikkat et. " gözlerim dolmuştu. Sonra gözümden gizlice düşen yaşlarla birlikte bağırmaya başlamıştım.
"Hani sana bir şey olmazdı! Hani olmazdı! Yalancı pislik! "
