Bu bölümü uzun yazıyorum arkadaşlar. Artık vote yapmıyorsunuz lütfen vote ve yorumlarınızı esirgemeyin. Vote ve yorum fazla olursa bölümde çabuk gelir. Bir de read azalmış. Read çogalmadan bölüm paylaşamam arkadaşlar. Bazı arkadaşlar yb istediği için onları kırmamak amaçlı paylaşıyorum bu bölümü. Keyifli okumalar...
Selin' den
Şoför beni hastaneye bırakmıştı. Saat çok geç olmuş ve hava kararmıştı. Hastanede telaşla koşturuyordum. Neden korkuyordum bilmiyorum ama ona bir şey olmuş olma düşüncesi ağlamak istememe sebep oluyordu. Neden hastanedeydi? Ciddi bir şey mi olmuştu? Ya onu bir daha göremezsem. Her ne kadar birbirimizden uzak kalmaya çalışsakta olmadı. Sonunda danışmaya geldiğimde sarışın kadına dönüp,
"Ben bir hastanın odasını öğrenmek istiyorum."
"Tabi adı neydi."
"Sarp. Sarp Kaya."dememle ekrana bakmaya başladı. Sonra bana dönüp.
"Bacakta bıçak yarası olan hastamız sanırım. 503 numaralı oda. Hemen şu tarafta. " Dediği yöne doğru resmen depar atmaya başladım. Bıçak yarası mı? Evden aniden kalkıp gidişi ne içindi. Düşmanları mı vardı? Hep böyle mi olacaktı? Düşüncelerimden sıyrılıp odaya dalacakken kolumdan birinin tutmasıyla durdum. Karşımda ki çocuğa soran gözlerle bakarken konuşmaya başladı,
"Sen Sarp a bakmaya mı geldin? "
"Evet. Ama siz Sarp ı nerden biliyorsunuz? "
"Sarp ın arkadaşıyım. İçerde girebilirsin. Bu arada ben Arda. " çok sıcak birisine benziyordu. Bende sıcak bir şekilde gülümseyerek
"Bende Selin " dememle tokalaştık. Sonrasında içeriye baskın yaparmışcasına bir hızla girince yatakta yatan Sarp ın şaşkınca bana bakan gözlerini gördüm. Ben ona ondan daha şaşkın bir şekilde bakmaya başlayınca sanki gülmemek için direniyordu. Sonra telaşlı halimi bir kenara bırakmaya çalışarak, sadece çalışarak yanında ki sandalyeye oturup başımı yere eğdim. Parmaklarımla oynayarak konuşmaya başladım.
"Zübeyde Hanım seninle ilgilenmem için beni yolladı. Sanırım sabaha kadar burdayım. " bir kaç saniye durduktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Geldiğin için sağol ama gecenin bir saatinde tek gelmek gibi bir şey yapmadın umarım. " demesiyle devam ettim,
"Hayır tek gelmedim. Şoför getirdi. " Hayır sadece teşekkür etse ve bir kerede eleştirecek bir şey bulmasa şaşırırdım zaten. Kapıdan giren sarışın hemşire Sarp a gülümseyerek tespiyi elime verdi. Tepsiyi elime verirken bile Sarp a bakması tuhaf mıydı yoksa ben mi yanlış anlıyordum. Sarp a döndüğümde o da hemşireye çok sıcak bir şekilde gülümsüyordu. Bana bir kere şöyle uzunca gülmemişti. Sonuçta ben onun sadece hizmetçisiyim değil mi niye gülümsesin ki? Sonra kalkıp tespiyi ona doğru uzatınca iki kaşı kalkmış dudakları hafifçe kırılmış bir şekilde bana bakmaya başladı. İçimde kötü şeyler olacağına dair hisler hissetmeye başlamıştım. Sonra devam etti,
"Yemeği sence neden sana verdi? " bunu sorunca biraz düşünmedim değil. Yani tutmam için vermiştir.
"Tutmam için?"
"Hayır yedirmen için. " ne demek yedirmem için. Sanki eli ayağı tutmuyormuş gibi ona ben mi yedirecektim? Tüm bunları sırf bana eziyet olsun diye yapıyordu. Ters Bir bakış atarak yemeği yedirmeye başladım. Yemeği yedirmem boyunca hep şikayet etti. 'Selin çorba sıcak nasıl içmemi bekliyorsun' yada 'Selin o parça büyük nasıl yutabilirim' gibi cümleler kurarak bana eziyet etmeye devam etti. Her şey bir yana bu küçük koltukta nasıl uyuyacaktım bilmiyorum. Neyse ki Zübeyde Hanım sağolsun içimi rahatlatarak tüm gece uyumamam gerektiğini söyledi. Ne kadar rahatladım anlatamam. Sarp uyuyordu ve bende başında bekliyordum. Resmen sırt üstü yatıyordu. Ben olsam kesinlikle rahat edemezdim. Saat kaç olmuştu hatırlamıyorum ama bir saniye daha kafamı dik tutacak halim yoktu. Sonrasında kafamı serbest bırakıp uyumaya başladım.Sarp' tan
Gecenin bir yarısı göğsüme binen ağırlıkla gözlerimi araladım. Kafamı eğdiğimde gördüğüm manzara karşısında tebessüm ettim. Uyanık kalmaya dayanamayıp kafasını göğsüme yaslamış uyuyan bir Selin görmeyi hiç beklemiyordum. Daha düzgün bir pozisyona getirmek için yatağa yatıracaktım fakat uyanmasından korkup bu fikirden vazgeçtim. Bir süre öylece onu izledikten sonra kıpırdamamaya çalışırken tekrar uykuya daldım.
Selin' den
Sabah uyandığımda bana bakan bir Sarp görmüştüm. İlk önce ne olduğunu anlamasamda hemen Sarp ın göğsünden kafamı kaldırıp ayağa kalktım. Sarp bugün taburcu olacaktı. Sonra yataktan kalkıp eşyalarını alıp banyoya geçti. Geri çıktığında bana gelmemi işaret ederek danışmaya yürümeye başladı. Arkasından geldikten sonra işlemleri halledip koltuk deynekleriyle çıkışa yöneldi. Bir süre böyle olacakmış. Sonrasında tanımadığım bir çocuk daha Sarp ı ve beni arabaya bindirdikten sonra arabayı sürüp bizi eve bıraktı. Sarp çocuğa dönüp,
"Eyvallah Burak. "dedi ve eve girdi. Ben de arkasından girip kapıyı kapattım. Sonrasında Sarp koltuğa uzandı. Bende hemen bir yastık alıp ayağının altına koydum sonra bana ilk garip bir bakış atsada tebessüm etti. Biraz sonra kumandaya uzanmaya çalıştığında hemen kalkıp kumandayı eline verdim. Tüm gün neredeyse böyle geçiyordu. Sarp memnun muydu değil miydi anlayamıyordum. Çünkü bir sinirli sinirli bakıyor bir tebessüm ediyordu. Sonunda saat 22.00 olduğunda suya doğru uzanmaya başladı. O sırada hemen ondan önce alıp suyu doldurdup ve ona verdim. Suyu elinde tuttuktan sonra bardağı masanın üstüne vurarak koymasıyla irkildim. Ne olmuştu da sinirlenmişti.Sarp' tan
Sabahtan beri tek bir şeyi bile kendi kendime yapmama izin vermemişti. Bu ilk başlarda hoşuma gitse de zaman geçtikçe bana acizmişim gibi davranması sabrımı zorluyordu. Sonunda elimde ki bardağı sehpaya vurdum. Vurmamla irkilmesi bir oldu fakat umrumda değildi çok sinirliydim. O anki sinirime yenilip Selin e patladım.
"Yeter artık! Kes şunu yapmayı! Yalnız bırak beni!!. " dememle hızla kalkıp odasına gitti. Bu gece çok yorulmuştum. Koltuk deynekerimi alıp lanetler okuyarak yarım saat sonra yavaşça doğruldum. Doğrulup sessizce yürümeye başladım. Selin in odasının önünden geçiyordum ki ağladığını duydum. Bunu duymak bana acı vermişti. Şuna kendime çok sinirliydim. Onun canını yakmak isteyeceğim en son şeydi. İçimden küfürler ederek geri salona doğru yürümeye başladım. Sırf bu yüzden cehenneme gidebilirdim. 1 saat daha oturduktan sonra Selin in odasına yöneldim.Selin ' den
Ben ona iyilik yapmaya çalışırken bana yaptığı şey çok yanlış bir şeydi. Bana bağırması canımı çok yakmıştı. Biraz sonra Sarp ın deyneklerinin çıkardığı sesi duydum. Odama gireceğini anladığım sırada hemen gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yapmaya başladım. Tam yanıma dikilip bir süre bana baktı. Gözlerimi açmak istiyordum ama açamıyordum. Sonra koltuk deyneklerini duvara sabitledi ve yatağımın kenarı çöktü. Bana çok yakın oturuyordu. Buda benim az da olsa heyecanlanmama neden oluyordu. Sonra nefesini kulağımda hissetmemle kalbim çok hızlı atmaya başladı. Bir süre öyle durduktan sonra konuşmaya başladı,
"Özür dilerim. " doğru mu duymuştum. Yoksa rüya mı görüyordum. Daha bunun şokunu atlatamamışken yanağımda hissettiğim şeyle gözlerimi açtım fakat Sarp görmüyordu. Sıcak dudakları yanağımda sabitlendikten sonra benden ayrıldı. Gözlerimin açık olduğunu görünce aniden geri çekildi. Yüzümde engel olmadığım bir sırıtış vardı. Az önce ağlarken şimdi gülüyordum. Sarp ın şaşkın yüzünde bir anlık bir şey yakalamamla şaşırdım. Sarp utanmış mıydı yoksa ben mi öyle görmüştüm. Koltuk deyneklerini bile almadan çıkışa yöneldiğinde neden yaptığımı bilmeden,
"Gitme. Yanımda kal. " dediğim şeye ben bile şaşırırken Sarp ın reddetmeyip yanıma gelmesi de rahatlamama sebep oldu. Yine yatağımın kenarı çökerken. Gözlerini gözlerime sabitledi. Bu sefer ilk defa o gözler bana soğuk bakmıyordu. İlk defa bana şefkatle bakıyordu. Dakikalarca böyle kaldık belki de. Sonrasında eli boynuma gitti. Beni öylece sabitledikten sonra bana doğru eğilmeye başladı. Yapacağı şeyi anladığımda kalbimin atışını çok net duyuyordum. Kalbim boğazımda atıyordu. Bana doğru yaklaşırken aramızda bir kaç santim kala durdu. Belki de benim iznimi istiyordu şuan. Ona güvenebilir miydim? Hiçbir şey düşünmeden kollarımı boynuna doladım. Bir eli belimde bir eli boynumdaydı. Sonrasında belki de olacağını düşündüğüm son şey bile olmayan olay gerçek oldu. Dudakları saniyeler sonra dudaklarıma mühürlenmişti.