37

15 2 0
                                    

Biraz sacma bi bolum oldu sanirim
iyi okumalar💘

Parkta biraz daha oturup eve gitmek için ayaklanmıştım. Telefonu cebime atıp eve doğru ilerlemek için parktan çıktım. Hafif yağmur atıştırıyordu, montumuda almayı unutmuştum. O hafif rüzgarlı hava içimi titretirken kollarımı birbirine geçirip derin bir nefes aldım.

Biraz adımladıktan sonra sigara yakmak için elimi cebime atmışken sigaramın çantamda olduğu aklıma gelince Namjoon'a bir kere daha sövdüm. Yanımda parada yoktu herşeyim çantamda kalmıştı.

Yüzüm düşünce eve doğru hızlı adımlarımı attım. Evde fazladan sigaram vardı. En şanssız günümde olmalıyım ki yağmur daha da hızlanmıştı. Ellerimi yüzüme siper ederken yanımdan hızla geçen arabayla irkildim. Adımlarım yavaşlarken araba önüme doğru sola kırmış ani frenle durmuştu. Ne olduğunu anlayamadan arka kapısı açıldı ve Şapkalı bir adam hızla yanıma gelip kolumdan tuttu.

"Sen kimsin it."

Beni dinlemeden arabaya doğru çekiştirmeye başlayınca bağırmıştım.

"Ay komşular kaçırılıyorum. Dur lan ben kendim binerim çekme, bak benim cildim hassas kolum hemen morarır."

Asla takmadan arabaya doğru çekiştirmiş, beni zorla kapıdan içeri sokmuştu. Arabaya bindiğimizde süren kişiye baktığımda tanımıyor oluşum beni germişti fakat bozuntuya vermedim.

"Ya bir şey diyeceğim, böbreğimi çalmayın lütfen. Zaten ben sigara içen bir insanım sağlıklı değildir benim organlarım. He bu arada sigaranız var mı ya okulda unutmuşum ben."

Sağ tarafımdan uzatılan dal ile birlikte sigarayı hızlıca kapıp o tarafa dönmüştüm. Sigarayı dudaklarıma koyduğumda çakmak istediğim belli olsun diye öylece beklemiştim. Yanımda ki kişi şapkasını çıkardığında gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Daha morlukları geçmemiş Yeonjun şu an karşımda duruyordu.

"Ulan şerefsiz senmiydin beni kaçıran. Bende korktum amına koyayım öyle bakacağına çakmak ver."

Elini cebine atıp çakmak uzattığında arka camı aralayıp sigaramı yaktım.

"Çok uzağa gitmeyinde dönmekle uğraşmayayım bide."

"Boş yapmayı kes jeongguk. Sizinkilere haber ver kaçırıldığını söyle."

"Ya şekerim ben şimdi söylerim. Ama bak yakışıklı yüzün daha yeni iyileşmiş. Tekrar dağılmasını istemiyorsan beni hiç o işlere bulaştırma, sen en iyisi bana bi paket sigara al ben yavaştan uzayayım."

Sinirli bir şekilde solarken elleri saçlarıma yapıştırmış sert bir şekilde kendisine doğru çekiştirmişti.

"Bana bak dediğimi yap yoksa elimde kalırsın."

Elimi eline doğru atıp saçımı bırakması için sıkarken daha çok sıkmıştı.

"Telefonunu çıkar ve yaz göreceğim yazdığını."

"Bırak lan saçımı pezevenk bırakırsan yazacağım."

Saçımı sertçe bırakınca elimle acıyan yeri ovalayıp elimi cebime attım. Telefonumu çıkardığımda hızlıca gruba girip bizimkilere mesaj attım.

yarma guller

jeongguk:

jeongguk:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Smoke  -taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin