Jimin'in isteği üzerine zorla okula getirilmiştim. Yoongi ile arasının düzeldiğini söylemiş belki bir şeylere şahit oluruz diye hepimizi okula çağırmıştı. Geleceğimi söylemiştim fakat sabah uyandığımda gelen baş ağrısıyla Jimin'i arayıp gelemeyeceğimi belirttim. Zorla beni ikna edip şu an okulda olmamı sağlamıştı. Günümün kötü geçeceğini hissediyordum. Çünkü ne zaman kötü bir sabaha uyansam bu böyle devam ediyordu.
Hala devam eden baş ağrımla Jimin'in hırkasını top şekline getirip kafamıda üstüne koydum. Uyumam lazımdı şu an yanımda ilaç yoktu.
Bir süre uyumayı beklediğimde gözlerime girmeyen uykuyla sinirlenip kafamı kaldırdım. Hoca hala anlayamadığım dersi anlatıyordu. Jimin uyuyan Yoongi'yi izliyor Namjoon ve Seokjin dikkatle dersi dinliyordu. Taehyung'un yaptığı gibi.
"Ne anlıyorsunuz şu dersten?"
Kendi kendime konuşup Taehyung'un dikkatini çekmiş olcağım ki hemen bana cevap vermişti.
"Dinlesen sende anlarsın bir şeyler aslında."
"Başım ağrıyor kaldıramayacağım."
"Yat uyu ben sana notları veririm."
Dediğini yapıp kafamı tekrar sıranın üstündeki hırkaya koymuştum.
~
"Jeon kalksana amına koyayım."
Kollarımda ki ellerle gözlerimi açtım. Namjoon karşımda bana bağırıyordu.
"Ne var oğlum?"
Boğuk sesimle konuşunca gözlerimi boş sınıfa çevirdim. Boş derste olmalıydık ki sadece bizimkiler sınıftaydı. Gözlerim onları aradığında camdam aşağı baktıklarını gördüm.
"Kalk camdan bak enayi seni. İnsanlara hemen yavşarsan böyle olur."
"Ne?"
Dediğini anlamayıp ayaklandım ve cama doğru yürüdüm. Boş olan kısımda ki büyük mermere oturup kafamı camdan dışarı çıkardım. Gözlerimi dolu bahçede gezdirdim fakat işime yarar bir şey bulamayınca sınıfa döndüm.
"Ne sikime bu kadar tepki veriyorsunuz? Bir şey yok burda."
"Gerizekalı Taehyung'a baksana."
Jimin'in dediği şeyle tekrar kafamı dışarı çıkartıp Taehyung'u aradım. Gözlerim onu bulduğunda tüylerim diken diken oldu. Bankların birine oturmuş okulun o çok sevilen kızıyla gülerek bir şeyler konuşuyordu. Bu hiç normal bir konuşmaya benzemiyordu çünkü Taehyung arada kızın önüne gelen saçlarını kulağının arkasına atıyor diğer eliylede beline sarılıyordu.
Kalbime giren sızıyla onları izlemeye devam ettim. Ona karşı bir şey hissetmiyordum ama şu an bir kızla bu kadar yakın olması canımı acıtmıştı. Gözlerimi hiç üstünden çekmezken bir anda gözleri benim bulunduğum camı bulduğunda beni gördü. Yüzümün aldığı tepkiden olsa gerek ilk gülüşü solduğunda bozuntuya vermeden tekrar kocaman gülümseyip bana el salladı. Hiç tepki vermeden geri içeri girdiğimde camın hemen köşesine çöktüm.
"Ya şu an neden üzüldüğümü bile bilmiyorum beni biraz yalnız bırakır mısınız?"
"Jungkook seni yalnız bırakacak kadar kaşar değiliz birimizin derdi hepimizin derdidir."
Namjoon'un dediği şeyle ona bakarak büyük bir gülümseme sundum.
"Haklısın namum olması gereken bu, biz birbirimize söz verdik. Hadi yemekhaneye gidip muzlu süt içelim."
Ellerimi beni kaldırmaları için uzattığımda hepsi bir anda ellerini uzatmıştı. Bu lavukları seviyordum gerçekten canımdan ötelerdi benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smoke -taekook-
FanficJeongguk okula yeni gelen çocuğa ilk günden aşık olur. Ot sattığını öğrendiğinde onunla tanışmak için ot satın almak ister, fakat işler biraz karışık ilerler. texting/duzyazi