~NETHERWART~

109 9 15
                                    

-Green'in gözünden-

O kadar çabuk akşam olmuştuki hiçbirşey anlamamıştık. Hepimiz koltukta film izliyorduk. Second mutfağa gitti. Bende peşinden gittim.

Green: Heyy Second
TSC: Ne oldu ?
Green: şeyy... Yellow Blue ile kalsa bende Purple ile kalsam olmaz mı ?
TSC: olurdaaa niye herşeyi bana sorup duruyorsunuz ? Kendimi baba gibi hissediyorum...
Green: hehe tamam o zaman

Salona geçtik ve koltuğa oturduk.

TSC: akşam yemeğini ne zaman yiyeceğiz ? Çook acıktım.
Red: bende çok acıktım
Blue: ben mükemmel bir aşçıyımdır.
Yellow: sonundaa biri çıktıııı

İkiside mutfağa gitti. Kim bilir ne bok yiyecekler.

-Yellow'un gözünden-

Yellow: evet... Şimdi ne yapıcaz ?
Blue: Yemek-
Yellow: oha gerçekten mi ? Bende halay çekicez sanıyordum
Blue: şeyy... Aklımda mükemmel bir tarif var
Yellow: yemeğin adı ne peki ?
Blue: Netherwart'lı makarna
Yellow: Nethevıt- Neee ?!
Blue: Netherwart
Yellow: o ne lan

Blue elini uzattı. Elinde kırmızı bir mantar vardı. Mantarı aldım ve ağzıma attım ve attığım gibide geri tükürdüm ve ağzımı yıkamak için musluğa koştum.

Yellow: BU NE AMK ? BOKMU YEDİRTTİN LAN ?!?!?!?!

Blue, şaşırmış ve korkmuş birşekilde beni izliyordu.

Blue: hayır sadece mükemmel kırmızı bir mantar
Yellow: mükemmel ?! Anlıyorum... Bence başka birşey yapalım. Senin mükemmel mantarın boşa gitmesin.
Blue: evet çok haklısın...
Yellow: E-eee ne yapıcaz ?
Blue: sen o işi bana bırak hehehehhehe
Yellow: öyle olsun bakalım

-Green'in gözünden-

Red: kanka telefonun çalıyor
Green: benim mi ?
Red: yok babanın

Telefona baktım. Hayallerimin süsü diye biri arıyordu. Oğlum kim lan bu ?! Birden aklıma sabah Purple'ı bu şekilde kaydettiğim geldi. Diğer odaya geçtim ve telefonu açtım.

Green: naber ?
Purple: iyi senden naber ?
Green: bende iyi... Ne oldu ?
Purple: şeyy diyecektim... Müsait misin ?
Green: evet ?
Purple: deniz kenarında buluşalım mı- ama istemiyorsan sorun yok yani-
Green: sakın ol... Tabikide gelirim... Şimdi mi buluşucaz ?
Purple: evet
Green: tamam çıkıyorum o zaman ben
Purple: oki

Telefonu kapattım. Bide bana gelmek istemiyorsan sorun yok diyor. Oğlum böyle bir fırsat elimde varken nasıl değerlendirmeyeyim dimi yani. Salona geçtim.

Green: ben çıkıyorum
TSC: nereye ?
Green: purple ile yemek yiyeceğiz
TSC: tamam ama geç gelme
Green: tamam babacığım

Çıkarken sırf gıcıklık olsun diye Yellow'un ensesine yapıştırdım ama Yellow beni yakalayana kadar ben kaçmıştım. NİHAHAHAHAHHAHA ! Arabaya bindim ve deniz kenarının yolunu tuttum. Acaba Purple beni niye çağırmıştı ?

-Second'un gözünden- ( klawye götünden diye çevirmişti sjkdhdkhsksh )

Koltukta korku filmi izliyorduk. Green Yellow'un ensesine yapıştırdıktan sonra Yellow söylene söylene mutfağa Blue'nun yanına gitmişti. Odanın ışığı kapalıydı ve odada sadece Red ve ben kalmıştım. Filmdeki yaratık jumpsikire ( nasıl yazılıyor bilmiyorum ) atınca Red korkup hızlıca elimi tutup bana sarıldı. Kızardığımı fark etmiştim. Red neredeyse üstüme çıkacak kadar sarıldığını fark edince hızlıca geri çekildi.

Red: ÖZÜR DİLERİM !!!
TSC: s-sorun y-yok

Birden çok garip hissetmeye başladım. Kekelemeye ve kızarmaya başlamıştım. Ne oluyor bana ?!

-Yellow'un gözünden-

Masada oturmuş Blue'nun yemek yapmasını bekliyordum. Birden Blue heycanlı birşekilde bana döndü.

Blue: Bitti !

Blue koşup elimi tutup beni kaldırdı ve yemeği gösterdi ama ben şuan yemeğe değil elimize bakıyordum.

Blue: Yellow ?
Yellow: ...
Blue: Yellow ???
Yellow: ...
Blue: YELLOW !!!
Yellow: he ne ? ne oldu ?!
Blue: yemek nasıl olmuş diyorum ?!
Yellow: hee yemek mi ? Ş-şeyy ç-çok g-güzel g-görünüyor !
Blue: hehehehehe çünkü ben yaptım
Yellow: HeHeHeHeHe ÇüNkÜ bEn YaPtIm
Blue: yaaaa
Yellow: ehehehe

-Purple'ın gözünden-

Deniz kenarındaki masada oturmuş Green'i bekliyordum. Birden bir kız gelip karşıma oturdu ve sırıttı

Pink: naber ?
Purple: iyi... Siz kimsiniz ?
Pink: ben senin gelecekteki sevgilin ✨
Purple: ne ?!
Pink: hayallerimdeki erkeksiniz... Sizinle çıkmak istiyorum
Purple: daha birbirimizi az önce gördük ?
Pink: iç görünüşünü bilmiyorum ama dış görünüşün beni benden aldı
Purple: hanımefendi gider misiniz ? Başka birini bekliyorum
Pink: sevgilin var mı senin ?
Purple: şeyy... E-evet !

Kızın birden suratı değişti.

Pink: Nerde peki ?
Purple: şeyy... Birazdan gelicek...
Pink: A-

Green'in kapıdan içeri girdiğini gördüm.

Purple: işte geldi

Kız kafasını çevirip masaya doğru gelen Green'e baktı.

Pink: OHAA GAY MISIN ?!?!?!?!?!

Green'in erkek olduğu bir anda aklımdan çıkmıştı.

Purple: e-evet

Green masaya geldi. Bende ayağa kalktım.

Purple: hoşgeldin aşkım
Green: NEE ?!

Green'e sarıldım ve kulağına fısıldadım.

Purple: sorgulama ve sevgilim gibi davran anlatıcam sonra

Ve gülümseyerek geri çekildim.

Purple: seni çok özledim birtanem
Green: bende seni çok özledim tatlım

Pink bana keskin bir bakış attı ve kalkıp gitti.

Purple: ohh
Green: ne oldu ?
Purple: bana yavşadıda
Green: heee anladım tabi aşık olunmayacak birimisinki-
Purple: ne dediniz Green bey duyamadımdaaa ?!?!?!
Green: şeyy... Dedimki hadi masaya oturalım.

Güldük ve masaya oturup sohbet etmeye başladık.

Yine bir bölümün sonu hehehhe. Neyse yeni bölüm haftaya çarşamba gelir ve sizi seviyorum. Hoşçakalın.... Toplam 722 kelime... ✨

Alan Becker shipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin