Alan Becker ship

~King Orange ?!~

Eveeeet en son Red ve Second yatakta birbirlerine yavşarlarken Yellow odaya dalmıştı :) oradan devamkee

-Red'in gözünden-

Second: sen bizim romantik anımızın içine sıçtın bende şimdi senin ağzına sıçıcam !

Second yerde duran su dolu kovayı alarak Yellow'un başından aşağıya döktü. (Neden odada su dolu bir kova olduğunu lütfen sorgulamayınız)

Red: SECOND !?
Yellow: EUZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYDANİRRACİMBİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİMALLAHUEKBERBİSMİLLAHHHHHH !?
Red: adam imana geldi
Second: ayıldın mı orosbu evladı ?!
Yellow: ne ?! Niye tuhaf hissediyorum ?!
Red: çünkü az önce sarhoştun cnm... Ve bu arada Purple geldi ve kendinide ona mükemmel birşekilde rezil etmiş bulundun :))
Yellow: vayy be... Ciddi misin ?!
Red: evet

Yellow aniden alt kata yani salona ışınlandı.

Yellow: MERHABA PURPLE BEN YELLOW AZ ÖNCE OTİSTİK GİBİ HAREKETLER YAPMIŞ OLABİLİRİM ÇÜNKÜ SARHOŞTUM NEYSE ÇOK ÖZÜR DİLERİM BEN ÖYLE BİRİ DEĞİLİM ŞUAN SARHOŞ DA DEĞİLİM BEN ŞUAN GERÇEK YELLOW'UM VE-
Green: LAN SUS Bİ

Herkes gülmeye başlamıştı.

Purple: tamam tamam inandım (güler)

.

.

. ( Bu baya zaman geçti anlamına geliyor )

-Purple'ın gözünden-

Hepimiz koltukta oturmuş film izliyorduk. En sağda ben benim yanımda Green, onun yanında Yellow, onun yanında Blue, onun yanında Red kucağında da Reuben ve Red'in yanında da yani en kenarda da Second oturuyordu.

Yellow: Green bacağını çeker misin ?
Green: lan bacağım sana bile değmiyor
Yellow: yooo değiyor işte
Green: he değiyor yani ?
Yellow: evet
Green: al o zaman

Green bacağını Yellow'un kucağına attı.

Yellow: LAN ?!
Green: çektim oldumu ?
Yellow: bak canım kardeşim o güzel bacağını çekmezsen seni ıslak sopayla döverim
Green: güzel bacak mı ?! Xjsjkshsksjskjs ya oğlum niye yavşıyon tüm hevesim kaçtı >:D

Green bacağını çekti.

_2 dk sonra_

Yellow: Green niye can çekişiyormuş gibi nefes alıyorsun vallahi ıslak sopayla dövücem seni
Green: nefestemi almayalım lan
Yellow: alda, hayvan gibi alama mal ! Sen nefes alınca ev titriyor

Blue yerinden kalkıp Yellow ve Green'in arasına oturdu.

Blue: bı susmadınız yaa

Aniden telefonum çalmaya başladı.

Green: kim arıyor?
Purple: bilmiyorum ki numara arıyor

Yan odaya geçtim ve telefonu açtım.

?: alo ? Purple ile mi  görüşüyorum ?
Purple: evet-
?: SONUNDA BULDUM SENİ ! SONUN GELDİ !
Purple: ne-
?: ÖLDÜRÜCEM SENİ !!!

Ellerim titremeye başladı.

Purple: sizi tanıyormuyum ?
?: tabikide tanıyorsun ben King Orange ! Öldürdüğün çocuğun babasıyım !
Purple: bakın bay King karıştırıyor olmalısınız ben çocuk felan öldürmedim
King: Dur hatırlatayım o zaman... Yıllar önceydi... Gold adındaki 8 yaşındaki bir çocuğu öldürdün, o zaman seni bulup öldürmeye yemin ettim, kaç yıl oldu ve ben o yarayı hâla saramadım ! Seni öldürücem !
Purple: NE ?! G-Gold mu ?! S-siz onun babasımısınız ?!
King: evet ! Ne oldu ? Seni bulamayacağımı mı sandın ?!
Purple: bakın bayım ben Gold'u öldürmedim ! O zaman bende 8 yaşındaydım !
King: oğlum en son seninle birlikteydi ben gerisini bilmem ! Telefon numaranı buldum ! Ev adresinide bulucam ve gelip seni öldürücem !

Telefonu birden yüzüme kapattı. Kendimi diz üstü yere attımve ağlamaya başladım. Neden böyle oluyorduki nerde yanlış yapıyordum ?! Neden bende normal insanlar gibi mutlu olamıyorum ?! Hep üzgün olmak zorundamıydım ?! Kapı hafifçe aralandı ve Green kafasını uzattı.

Purple: Biliyor musun Green ben katilmişim... Ben bir çocuk öldürmüşüm...

Green: saçmalamaa

Green içeri girdi ve göz yaşlarımı elleriyle sildi.

Green: telefon konuşmasının birazını duydum bana, o yıllar önceki olan olayı anlatırmısın

Yatağa oturdum Green de yanıma oturdu.

Purple: 7 yaşındaydım. Ne annem nede babam vardı. Sokakta ağlıyordum. Yanıma biri oturdu ve " neden ağlıyorsun ? " Dedi. Bende yanlız kaldığımı ve hiçbir arkadaşımın olmadığını söyledim. O zaman onunla arkadaş olmuştuk. Aradan bir sene geçmişti. Markete gitmeye karar vermiştik. Yürürken Gold " koşu yarışı yapalım mı ? " Diye sormuştu. Bende tamam demiştim. Koşarken yolumuz caddeye çıkmıştı. Gold biraz öndeydi ve ben caddeyi görünce durmuştum. Gold'da benim durduğumu görünce kafasını bana çeviridi ve yola atladı. Ne kadar seslensemde artık herşey için çok geçti. Gold son anda kendisine doğru gelen kamyonu fark etti ve altında kaldı. Kamyon Gold'u ezince durmuştu ve o hâla kamyonun altındaydı. Bense o çocuk halimle titreyerek şaşkınlık içinde kamyonun altından sızılan koyu kırmızı kanlara bakıyordum. Birden bir adam beni işaret ederek "işte katil ! " Diye bağırmıştı. Bende korkup tüm gücümle oradan kaçmıştım.

Beni tüm dikkatiyle ve üzgün birşekilde izleyen Green'e baktım.

Purple: Gold benim yüzümden öldü. Gold'u seven bir babası vardı. Gold ölmemeliydi... Ölen kişi ben olmalıydım... Nasıl olsa benim ne annem ne de babam vardı nede sevenim... K-keşke kahramanlık yapıp Gold'u itseydim ve kamyonun altında ben kaldaydım ! Keşke onun y-yarış teklifini k-kabul etmeseydim !keşke... Markete gitmeseydik...

Sıkıcana Green'e sarılıp yüzümü göğsüne gömüp ağlamaya başladım. Oda kollarıyla beni sardı.

Green: Purple senin için üzgünüm ama kendini suçlamaya ve değersiz görmeye devam edersen küsücem seninle... Ayrıca o King denen adama gelirse... Senin kılına bile zarar veremez <3

Purple: iyiki varsın Green <3

Hopppp burada kesiyorummmmm yeni bölüm en yakın zamanda gelirrrr sizi seviyorum hoşçakalın ve bu arada yıldız atmayı unutmayınnnnn

NOT: ileriki bölümlerin birinde süpriz bir olay olucak ve süpriz bir ship olucak vede süpriz iki karakter gelicek <3