5. Part: "His"

13 5 25
                                    

Hiiiiiiiiiii bebekler!

5. part için çok heyecanlıyım, ilk kez bu kadar uzun konuştuklarını okuyacaksınız çünkü. Umarım seversiniz.

İyi okumalar! 🫶🏻

Sadece Nefes

Coldplay, Yellow

"O her yerdeydi. Bunu artık görmezden gelemiyordum ve karnıma hücum eden kelebekler de onun eseriydi."

Son mesajına cevap vermedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Son mesajına cevap vermedim.

Çünkü canım sıkılmıştı.

Ben hiçbir zaman ölümü kabullenmemiştim, sadece sonumun ne olacağını biliyordum. Bu hastalığa sahip olan kişilerin yarısından fazlası ölmüyor, yatalak bir şekilde hayatını devam ettiriyordu.

Bu sona kıyasla ölüm harika bir seçenekti.

Telefonumu tamamen kapattıktan sonra ayaklandım. Bazen telefondan uzak kalmak gerekirdi ve ben önce Cora ve Alvin ile konuştuklarımdan, üstünden çok zaman geçmeden Lucas ile aramda geçen konuşmanın ardından da bugün bir daha telefonumu elime almak istemiyordum.

Amacım ulaşılmaz olmak değildi. Sadece nefes almak istiyordum.

İlaçlarımı içtikten hemen sonra Berry geldi, sabaha nazaran daha toparlanmış görünüyordu ve gece ile ilgili tek bir kelime etmeden iğnemi yapıp gitmişti.

Bugün gerçekten yalnız olduğumu fark edince pencereye yaklaştım ve camdan dışarı baktım. Yağmur yağıyordu, klasik. Camı açıp elimi dışarı uzattığımda saniyeler içinde sırılsıklam oldu elim. Yağmuru hissediyor, toprak kokusunu içine çekiyor ve bir ton yara almış ruhumun sakinleşmesini sağlıyordum.

Kulağa tuhaf gelecek ama yağmur dinene kadar camın kenarında dikilmeye devam ettim. Gözlerim yarı kapanır bir hale gelirken toparlandım ve geriye doğru adımladım. Kafam hiç yerinde değildi.

Belki de ihtiyacım olan tek şey Willy amca ile konuşmaktı. Onun bana iyi geleceğini biliyordum çünkü sihirli kelimeleri ve yaranıza şifa olup iyileşmesini sağlayan cümleleri vardı.

Bir anda kendimi merdivenlerin başında buldum. Onun yanına gidiyordum.

Kapısını tıklattığımda, "Gelebilirsiniz," dedi çok geçmeden. Gülümsedim ve kulpu aşağı indirip odasına girdim. Yine televizyonun karşısında oturuyordu fakat bugün herhangi bir şey izlemiyor, ona hediye ettiğim kitabı okuyordu.

"Nasıl gidiyor?" Diye sordum gözlerimle kitabı işaret ederken.

"Harika," dedi kocaman bir gülümsemeyle. "Soluksuz okuyorum."

"Buna sevindim." Yatağının ucuna oturdum ve ellerimi dizlerimin üzerinde birleştirdim. "Çok vaktini almamak şartıyla biraz konuşabilir miyiz?"

Sadece NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin