12.Bölüm: PİYONLAR VE OYUNCULAR

2.3K 155 73
                                    

Selaaam!

Yeni bölüm geldiiii!

OY VERMEYİ YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN

Öncelikle şunu söylemek istiyorum.. bu bölümü okumadan önce 11.  Bölümün ALTI AY SONRASI kısmının ilk paragrafını yeniden okuyun... Ufak bir ekleme yaptım...

Keyifli okumalar!

Bize doğru kocaman gülümsemesi ile gelen kadını tekrar tekrar baştan aşağı süzüyordum ve süzdükçe sinirlerim tepeme çıkıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bize doğru kocaman gülümsemesi ile gelen kadını tekrar tekrar baştan aşağı süzüyordum ve süzdükçe sinirlerim tepeme çıkıyordu.

Kadın Savaş'ın dibine kadar geldi. Üstelik beni görmezden gelerek!

"Nasılsın yaa? Yıllardır görüşemiyorduk, şimdi görünce şaşırdım bir selam vereyim dedim." Verdin verdin selamını. Ama ben de birazdan camiye selanı verdireceğim.

"İyiyim iyiyim." Diyerek geçiştirmeye çalıştı Savaş, ancak bu kadın durur mu? Durmaz! Cilveli cilveli bakışlar atıyordu Savaş'a.
"Neden hastaneye geldin ki sen? N'oldu, bir yerine bir şey mi oldu?" Hayırdır yani ne bu ilgi bu kadar? Tam araya girecektim ki Savaş gerekli cevabı verdi.

"Karım hamile, karım(!)"  İki kere karım demesi Deva denen bu kadının da dikkatinden kaçmamış olacaktı ki bana baktı ilk defa. Daha doğrusu karnıma baktı. Savaş benim elimden tutup kendine çekti ve elini karnıma koyup okşamaya başladığında kadına gıcık bir gülümseme yolladım. Deva ise zoraki bir gülümseme ile döndü Savaş'a.

"Demek baba oluyorsun? Ne güzel. Baba olmak istiyordun zaten."

"Evet, baba oluyorum." Diyerek bana döndü güzel ve yumuşak bakışları. Bana aşkla baktı ve sonra gözlerinde ki bakışlarda hiçbir değişim olmadan karnıma baktı. Bende gıcık ifademi silerek yerine sempatik ve masum bir ifade yerleştirdim.

"Eee? Bir kafeye gidip bir şeyler içelim mi?" İçelim içelim, tam yolarım ben seni. Şıllık!

Savaş reddedecekti ki ben araya daldım. "Olur olur, neden olmasın. İlerideki kafede bir şeyler içebiliriz bence." Kadına sinsi sinsi güldüm. Savaş kaşlarını kaldırarak bana baktığında gülümsedim ona.

Üçümüz beraber kafeye doğru yürümeye başladık. Yürümeye devam ederken Deva denen kadın çığlık attı. Savaş ve ben ona döndüğümüzde eğilmiş ayak bileğini tutuyordu. Bu taktik eskimedi mi be ablacım? Biraz orjinal ol.

"Ne oldu Deva?" Diye sordu Savaş endişeden uzak bir sesle. "Ay ayak bileğimi burktum. Savaş gidene kadar senden destek alsam olur mu?"

KIZIL ÇALIKUŞU(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin