MERAK ETMEYİN BENDE AĞLIYORUM ŞUAN...
HİÇ BİTİRMEK İSTEMEDİĞİM BİR KURGUYU BİTİRDİM, İKİDİR ÖZEL BÖLÜM ATIYORUM AMA BU SEFER TAMAMEN BİTTİ GALİBA...
OY VERİN, BOL BOL YORUM YAPIN VE TAKİP EDİN... SİZİ SEVİYORUM
<3
Ben bir babaydım. Yıllar önce her şeyini kaybedip hiçbir şeyi kalmayan adam bugün babaydı. Ve o adamın oğlunun bugün altıncı yaş doğum günüydü.
Mutluydum, bir karım vardı her şeyden çok sevdiğim. Bir oğlum vardı canımı feda edeceğim.
Göktürk Kılıç. Benim küçük oğlum.
Zeynep Altan Kılıç. Benim dünya güzeli biricik karım.
"Batu ne yapıyorsun sen?" diye azarlayarak parti salonuna giriş yapan karıma dudaklarım arasında ki balon ile cevap vermeye çalışsam da başarısız oldum ve tabi ki de balonu dudaklarım arasından alarak ona gülümsedim.
"Balon şişiriyorum güzelim. Oğlumuzun doğum günü için tamı tamına otuz dört mavi balon şişirdim ve bu da otuz beş oldu." dedim ve şişirdiğim balonun ucunu bağlayıp diğer balonların yanına fırlattım.
"Aşkım otuz beş balonu tek başına mı şişirdin? Savaş ve Toprak gelecekti onlarla beraber şişirsen olmaz mı?" Başımı iki yana salladım.
"Oğlumun oynayacağı balonun içinde benim nefesim olması lazım. Bir başkasının değil." Gülümsedi bu dediğime. Aynı anda çalan kapı ile yüzünde ki gülümsemeyle salondan çıktı ve kapıya doğru koştu.
Gelecekler belliydi. Alçin, Savaş, Su, Toprak, Umut, Laçin ve Kılıç.
Ah, Kılıç. Benim kankam o be, benim soyadımı adı yaptılar ya valla Savaşkoya helal olsun. Bravo! Kral hareket.
"Hoşgeldiniz! Göktürk odasında, çok bir şey çaktırmayın. Unuttuk sanıyor."
"Göktürk odasında mı!? Anne bende gideyim mi yanına?" diyen Laçin'in sesini duydum. Umut ve Göktürk ile o kadar iyi arkadaşlardı ki. Ama Savaşko tabi ki kızıyordu.
"Kızım ne Göktürk'ü ya! Kardeşinle otur dizimizin dibinde." Dedi Savaşko.
"Evet Laçin ne diye gidiyosun onun yanına?" diyen Umut'un sesiyle kahkaha attım.
"Sen sus len! Benim kızım o, sen ne kıskanıyo'n?"
"Savaş! Diyerek uyardı yengoşum Savaşkoyu. "Çocukla çocuk mu olacaksın? Arkadaş onlar. Git sen annem. Savaş yürü biz de salona gidiyoruz."
Savaş'ın dırdırları yaklaştığında ben oturduğum yerden kalktım ve hepsiyle teker teker selamlaştım.
Saatler sonra Zeynebim elinde pastayla geldiğinde Toprak Göktürk'ü aşağı getirdi.
Uzun bir parti sonrası Zeynep birden kalktı ve yukarı çıktı. Elinde bir kutuyla geldiğinde Göktürk'e doğru gitmesin beklerken bana doğru gelmesi kaşlarımı çatmama neden oldu.
"Ben oğlumuzun hediyesini verdim. Ama bu hediye ikinize de birden verilebilecek bir hediyeydi aşkım. Aç bakalım."
Mavi kutuyu açarken Göktürk yanıma geldi. Herkes resmen başıma toplanmış kutudan çıkacak şeyi bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ÇALIKUŞU(+18)
Roman pour AdolescentsMutlu sonlar bize uğrar mıydı? Peki ya masallar? Masalda gibi hissedebilir miydik kendimizi? Peki peki, masallarda da katiller var mıydı? Masallarda da kötüler cadılar yerine anne babamız mıydı? *** "Aldırma," Kaşlarımı çatarak baktım bu sefer gözle...