Dİ-4

159 10 2
                                    

İnat ettiğim şeyi yapacaktım ve bunun için yola koyuldum. Bayada acıkmıştım kantini hemen bulsam iyi olacaktı yoksa şu koridorlara birde ben kusup kendi kusmuğumun üzerine yine düşecektim. Bana ilk kekeme sonra sakar diyişi cidden o kadar mı hoşuma gidecekti. Tekrar dedirtmek istiyordum tekrar ve tekrar. "Sakar." "Kekeme"-"Bayan Kekeme". Her kelimesi benim için analiz edilebilecek türden hale gelmişti. Ve komik tarafı şu ki daha adını dahi bilmiyordum. Kantinden içeri girdiğimde menü listesine bakıp bir hamburger ve yanına da meyve suyu rica etmiştim. Parayı ödeyip cam kenarında bir masaya geçtim ve dışarıyı izlerken yine o çocugu gördüm. Eğer şu hamburgerin enfes kokusunu almasaydım yanına inecektim fakat böylesine bir hamburgeri asla bırakamazdım. İşin ucundaYEMEK var. Hamburgerim geldiğinde hemen yemeye başladım kafamı kaldırıp bahçeye baktığımda bahçenin dolduğunu ve o çocuğun hala yalnız başına olduğunu gördüm bir süre sonra yanına gelen 2 çocukla birlikte bir banka oturdular ve bir kaç dakika sonra 3 kız da o banka geçip kahkaha atarak konuşmaya başladılar. Ama o çocuk farklıydı bir ara güzel ve bembeyaz dişlerini gösteren bir kahkaha attı ama sonra bahçeye göz gezdirmeye ve kaşlarını çatmaya başladı. Aradığı biri vardı fakat bulamamıştı.

Bahçeye inmek için arkamı dönüp adım atacaktım ki önümde ki sim siyah saçlı olan kızın bana baktığını fark ettim.

-Yeni gelen sen misin ?

-Evet benim.

Kolumdan tutup beni kalktığım masaya geri otutturunca şaşırdım ve ona garip garip bakmaya başladım. Anlaması lazımdı fakat hâlâ anlamamıştı sanırım.

-Bizim sınıfta olduğunu ve arkadaşının olmasını istediğin için bir adım attım. Okulda ilk günden tek kalmak kötüdür..

-Çok iyi düşünmüşsün. Ben Derin.

Uzattığım elimi yumuşak elleriyle tuttunca;

-Ben de Ayla. Memnun oldum o zaman.

-"Bende" deyip ona gülümsedim ve şu çocuğu sormayı düşündüm.

-Şu bank bir grup mu ?

-Pek sayılmaz fakat iyi anlaşırlar.

Bu çocuğun adını kimse söylememek için zorlanmışmıydı ? Anlıyamıyordum.

-Sanırım gözün çarpan bir kaç kişi oldu ?

-Haa! Yok sa-de sadece merak.

-Ekin ve okulun ağaları.

-Okulun ağası var mıydı ?

-Malesef. Okul ağasına sorulmadan iş yapmak büyük suç ve ceza. Tabi bunu müdür bilmiyor. Bi bilse ozaman yakar herkesi.

-Çok saçma. Müdür iyi birine benziyor.

-Mustafa Bey. Namı değer sert. Neyse benim kalkmam lazım. Eğer bir sonraki ders bana ulaşmak istersen sınıfım kendi sınıfımızın çaprazı.

-Teşekkür ederim.

Tek öğrenmek istediğim şeyi öğrendim. Ekin. Evet adı Ekin. Şimdi tek yapmam gereken onunla adım atmak.

Merdivenlerden hızla inerken karşıma çıkınca ne diyeceğimi bilemedim ve ağzımdan;

-Ek- Ekin .

Diye onun adını sayıklayan dudağımdan komik ama utanç verici bir tını çıkmıştı. Kafasını kaldırıp bakınca;

-Öğrenmişsin.

-Ben sadece okulda grubun olduğu iç...

-İyi dersler.

O kadar soğuk ve odundu ki kesinlikle sevgilisi vardı ve beni hayal kırıklığına uğratacaktı. Beni sevmesini istiyordum. Yalvaracak duruma geldim resmen 1 günde bana neler yaşattı be. Pamir de böyleydi. Ah bu erkekler hep mi böyle. Sınıfa gitmeyi düşündüğüm anda sınıfımın yolunu unutmuştum ki Önay'ı görüp yanına koştum.

Derin İzler-Düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin