14.Bölüm🧚🏻‍♀️

15.4K 977 300
                                    

Oy sınırı: 80

Yorum sınırı: 50

Keyifli okumalarrrr...

2 gün sonra

Peri

Yorgun adımlarla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Bugün okula gidecektim. İki gündür okula gitmeyip evde dinleniyordum.

İlk güne göre daha iyiyim ama ailem ile aramda bir soğukluk var. İki günde doğru dürüst konuşmuyorum bile. Doğan Bey ve Serpil Hanım sürekli nasıl olduğumu sorup benimle sohbet etmeye çalışıyorlar.

Ömer abi ve Barış hoca benden kaçıyor. Özgür sohbet etmeye çalışıyor.

Bartu ve Batu ise sürekli eğlenmem için uğraşıyorlar. Dün akşam film izlemiştik. Filmin yarısında odama kaçmıştım ama yine iyiydi.

Bugünde evde kalmamı istediler ama ben gitmek istiyorum. Ev artık üstüme üstüme geliyor.

Zaten sınıftakiler iki gündür sürekli mesaj atıyor. Konuşmak istemediğim için sadece mesaj atıyorlar.

Konuşursam ağlarım.

Bu yüzden Kaan'ın aramalarını bile açmamıştım. O da zaten beni zorlamayıp sadece mesaj atmıştı.

Odaya geçip okul formamı giydim. Çantama eşyalarımı da koyduktan sonra aşağıya indim. Çantamı köşeye bırakıp yemek odasına geçtim. Özgür dışında herkes buradaydı. 

Bartu ve Batu'nun ortasına oturdum. Bu sırada Özgür'de gelmişti. Doğan Bey'in afiyet olsun demesi ile kahvaltı yapmaya başladık. Pek iştahım yoktu ama birkaç lokma bir şey yemeye çalıştım.

Kahvaltıdan sonra arabaya bindik. Barış hoca bizi götürüyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. On beş dakika sonra okula gelmiştik. Arabadan inip okula doğru yürümeye başladım. Neyseki olayı sınıftakiler tek biliyordu. Hocalara ve diğerlerine söylememişlerdi. Bu yüzden biraz daha rahattım.

Bartu ve Batu'ya dönüp " Ben bir lavaboya gideceğim. " dedim. İkisi beni onayladıktan sonra lavaboya doğru yürüdüm. İçeriye girince kimse yoktu.

Soğuk suyu açıp elimi yıkadım. Biraz da yüzüme su çarpıp çıktım. Sınıfın önüne gelince derin bir nefes alıp içeriye girdim.

"Allah'ım şükür yarabbi. Gelmişsin. Bir an gelmeyeceksin diye ödüm koptu." Kaan'ın bağırarak konuşması ile yüzümü buruşturdum.

"Biraz daha bağır Kaan. Belki müdüre kadar sesin gider." dediğimde burun kıvırdı.

"Hain arkadaş. Susta gel buraya."

Yerime oturduktan sonra sınıftakiler nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa cevaplar verdim. Neyseki konuyu açmıyorlardı.

Önüme çilekli süt konulması ile irkilip getirene baktım. Selimdi. Aramızda iki adımlık mesafe vardı.  "Senin moralini sadece bu yerine getirir. İç ve enerjin gelsin. Sen yokken Kaan sınıfta yas ilan etmişti. Kaç gündür Müslüm Gürses dinleye dinleye artık rüyamda görüyorum. " deyince kıkırdadım. Sınıftakiler gülerken Kaan "Kes lan. Boş konuşma. Ateş perimin olmadığı her gün benim için yastır." dedi.

Betül hoca içeriye girince Selim yerine geçti. Geçmeden önce teşekkür etmiştim. Çantamdan defter ve kalemimi çıkarıp masaya bıraktım.

"Kaçışın yok konuşacağız. Kaç gündür yoksun. Hepsini içine attığını biliyorum. Bu yüzden oturup konuşacağız. Konuşmasan bile oturup sessizliği paylaşırız. Öğle arası kaybolma. " Kaan'ın fısıldadıkları ile yutkundum. Kaan ile yan yana oturmamıza rağmen aramıza mesafe koymuştu. Hatta biraz daha kaysa yere düşecekti. Böyle düşünceli davranması...
Başımı sallayıp hocaya döndüm. 

Üçüz Derken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin