19.Bölüm 🧚🏻‍♀️

13.3K 906 249
                                    

Sınır koymayacağım. Biraz rahatsızım. Bu yüzden yarın bölüm gelmez:(
Üzgünüm. Biraz toparlanayım. Bölümü yazacağım. Beklemede kalın sizi seviyorum;)♡

Keyfili okumalar...

Peri

Acıyla inleyip üstümdeki Seval'i ittim ve yerde oturur pozisyona geldim.
Onu çekerken üstüme düşmüştü. Araba da gitmişti. Seval'de kolunu tutup yerde oturdu.

"Kızım sen salak mısın? Az daha araba çarpacaktı. Çocuk çocuk hareketler yapıyorsun. " sinirle konuşmuştum. Ayağım ve benim acıyordu.

"Ben nereden bileyim araba çıkacak. Off! Kolum çok acıyor."

Ona ters ters bakıp yere düşürdüğü telefonumu aldım. Camı kırılmıştı. Oflayıp açamaya çalıştım.

Bir bu eksikti. Telefon açılmıyor. Sinirle cebime koyup ona döndüm.

"Sen ve Burcu ne karıştırıyorsunuz bilmiyorum ama benden uzak durun. Sizinle uğraşamam." deyip zorlukla ayağa kalktım.

Tabikide evdekilere gidip söyleyecektim. Bir zahmet Seval'i uyarsınlar.

O da ayağa kalkınca "Can'ı arasana. Gelip bizi alsınlar. Ayağım ağırıyor." dedim ve köşedeki kaldırıma oturdum.

Seval beni şaşırtıp itiraz etmemişti. Telefonunu çıkarıp aradı. Kafamı dizime yaslarken o telefonda yerimizi tarif etmeye çalışıyordu.

Yaklaşık beş dakika sonra araba sesi geldi. Kafamı kaldırıp bakınca Özgür'ün arabası olduğunu gördüm. Arkada da Canlar vardı.

Özgür arabadan inip koşar adım yanıma geldi. Bartu ve Batu da yanına gelirken diğerleri Seval'in yanına gitti.

"Seval...kardeşim. Koluna ne oldu ?"

Can endişeyle ona bakıyordu. Onlara bakmayıp Özgür'e döndüm. "Peri. Ne oldu? Seval telefonda kaza falan demiş." deyince göz devirdim.

"Az kalsın araba çarpacaktı. Son anda onu çekince ikimizde düştük. " dedim.

"Peki siz niye buradasınız? Park yolu burası değil." Batu'ya dönüp "Eve gidince anlatsam. Ayağım ve belim ağırıyor zaten." dedim.

Bir şey demeyip başları ile onayladılar. Ayağa kalkacakken Özgür beni kucağına aldı. Hiç itiraz edemeyecektim.

Biz Özgür'ün arabasına binerken diğerleri Can'ın arabasına bindi. Özgür gidip Seval'in durumu sorunca bende cebimdeki telefonumu çıkardım.

Bu kırılmıştı değil mi ? Oflayıp tekrar cebime koydum. Özgür arabaya binince sürmeye başladı.

&

"Oy benim güzel torunum ne hale gelmiş? Sen yaptın değil mi ? Seni küçük şeytan." anneannem Seval'e ağıtlar yakarken ben Akın ve Doğan Bey'in arasında oturuyordum.

"Aynen ben yaptım. Aldım arabanın önüne attım. Sonra vicdanım el vermedi geri çektim." deyip göz devirdim.

"Kızımın koluna bak. Bir de gelmiş dalga geçiyor." Özlem yengenin dediği ile elimi sıktım.

"Eee ama yeter. Bir daha kızıma laf söyleyen olursa karşısında beni bulur. Koluna bak diyorsun da azıcık çizilmiş. Gelmiş kırılmış gibi tepki veriyor." Serpil Hanım'ın sinirle konuşması ile Özlem yenge öfkeyle ona baktı.

"Şu kız için ne-" anneannem konuşacakken Doğan Bey ayağa kalktı.

"Saygımı korumak istiyorum ama siz çok zorluyorsunuz. Kızımın bir ismi var. Peri. Ayrıca olayı öğrenmeden direkt ona saldıramazsınız." dedi.

Üçüz Derken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin