Uyandığımda Çağılın üzerime bıraktığı ceketi gördüm henüz sevgili değildik farkındayım ama gönlümün içinde onun için bi kaç tohum yeşermişti bir kaç aşk sevgi huzur mutluluk tohumu Ceketi elime aldım ve lavaboya doğru ilerledim Lavabonun orda yine bi erkek ve bi kız sesi duyunca duraksadım Bu erkek sesi ona aitti Çağıla Kız yüksek bi ses tonuyla konuşuyordu "Onca anı boşa mıydı yani beni sevmiyor musun" bu seste Kumsala aitti "Hiç bi anı boşa değil anlıyomusun beni seni artık sevmiyorum Kumsal bunu yüzüne vurmam rahatsız edici bi durum fakat sen bencilsin şımarıksın liderlik etmek istersin sürekli ben bunlardan yoruldum" Kumsalın iç çekişleri ve büyük ihtimalle ağlaması sonucu çıkan sesi titrekti "Ağlama Kumsal Göz yaşların akmasın" Tam ne olduğunu anlamadım fakat ses kesildi sadece nefes alış verişleri ve Kumsalın iç çekmeleri duyuluyordu biraz daha yana kayınca gördüğüm manzara karşında şaşkındım Kumsal Çağılın göğsüne başını yaslamış Çağıl uzak durmak ister gibi ona sadece tek elini omzuna atmıştı "Siz" dedim karşılarına çıkıp Çağılın şaşkınlığı ve Kumsalın bıyık altından gülmesi beni orada tutmadı arkamı döndüm ve gitmeye yeltendim fakat bedenim uzun bi bedene çarpınca durdum "Ecre bi dinle" kolumu tutan elini silkeledim ve elinden kurtuldum "Gayet iyi görünüyordunuz aslında Çağıl Bey bi öpmediğiniz kalmıştı zaten kızı" Çağıl göz devirdi "arkadaşız" bu sefer ben göz devirdim "Senden Hoşlanan biriyle arkadaş olamazsın Çağıl ayrıca kimi daha çok sevdiğinde belli napalım biz biliyor musun sen kendi yoluna ben kendi yoluma" Çağıl dişlerini sıktı boğazındaki damarlar belirginleşti "Ecre sen insanların dertlerini dinlemekten onlara çözüm üretmekten başka bişey yapmıyorsun körsün sen Ecre körsün bak etrafına kimse varmı yanında şuan yok çünkü sen onları ne kadar düşünüyorsan onlar seni o kadar az düşünüyor ama şu karşında duran adam Ecre Aydeniz arkadaşlarını yıkardı senin için onu da geç hiç olmayan ailesini de yıkardı senin için sana olan sevgim bu kadar" gözlerimden yaşlar süzülürken "Sadece kıskandım" diye bildim ondan özür dileyecek halim yoktu maksimum bu kadar yapabiliyordum "Kıskandın mı" dedi bu sefer sırıtıyordu elimle koluna vurdum "Salak" Bi onun boyuna bide kendi boyuma baktım Çağıl Öztürk futbol aşığı Çağıl Öztürk boyu 1 80 den fazlaydı ve sorun şuydu ki ben biraz şirin gibi kalıyordum onun yanında onunda gargamel olduğunu düşünürsek bence sorun çözülürdü hem bizi sadece uslu çocuklar görebilirdi tabi burdan çıkabilirsek
✰✰✰"Offf Ilım off ne olucak sanki bi kere oynasan" Ilım göz devirdi "Aman tamam oynicam" zafer sevinciyle ellerimi birbirine vurdum "Hadi gel" Minik bi daire olmuştuk herkes dairenin başında oturuyordu Ezgi sağımda ve Ilım solumdaydı Ecemse Ilımın Yanındaydı Geri kalan Güney Kuzey Emir ve Atlasta karışık yerlerde oturuyorlardı "Ben çeviriyorum" diyen Atlasın tam karşıdan gelen sesi ve yerde dönen şişenin sesi birbirine karışırken ses kesildi "Ilım Emir'e soruyo" bütün gözler bu ikilideyken benim aklım Çağıldaydı acaba neler oluyordu "D mi C mi" Emir güldü Ilımı fazla küçük gördüğü belliydi "C ufaklık" Ilım göz devirdi "Aynı yaştayız Ve senden istediğim şeyse git ve Merdivenleri kapatan büyük kütle yığınına yumruk at" Emir'in gözleri açılırken ben Ilıma çak yapıyordum Ezgi de Ilıma çak yaptıktan sonra Ecem Ilıma sarılmıştı Emir yerinden iç çekerek kalktı ve büyük kütle taş toprak yığınının önüne geldik "Evvet yarışmacımız Yaşaaar" Emir sıktığı Yumruğu ile sesin geldiği yöne Atlasa doğru "Gebertirim lan seni" dedi ve Toprak Yığınına Yumruğunu geçirdi elinin Acısı ve iniltisiyle tek gülmeyen kişi oydu "drama queen gel buraya" diye bağırdı Atlas Emirse elini bi kaç kere sallayarak sınıfın içine girdi ve oluşturduğumuz çemberdeki yerine oturdu bizde onunla beraber aynı yerlerimize oturduk "Ben çeviriyorum" dedi Emir şişe yerde sürdürdü ve ucu Güneye denk geldi diğer kısmıysa bana denk gelmişti "Ve sayın kaptan soruyu sorar" diye atıldı Kuzey kendini komik sanması bi yana tatlı çocuktu "D mi C mi" düşünmeye gerek duymadım "C" dedim sesim düşündüğümden daha net çıkmıştı Güney sırıttı erkeklerin arasından en masum olanıydı "Hmm peki madem Kuzeyi öp" gözlerim açılırken Kuzey Güney'in vücudunun her yerine yumruklarını geçiriyordu "Benim bi sevgilim var" dedim kendimi toparlayarak bunu yaptıramazlardı "Sevgilini şuan göremiyoruz" dedi Ezgi göz devirdim Kuzeyi severdim iyi çocuktu tatlıydı ama olmazdı "Bence bu biraz ağır başka bişey söyleyin" Ecemin ikna edici sesi tek beni ikna etmeye yetmişti "Hadi ama Ecre Mızıkçılık yapma" Bakışlarım Emir'e döndü sırıtıyordu Atlas konuştu "Ne o Ecre korktun mu yoksa sevgilin gelip sınıfı bassa ne düşünürdü acaba" yumruğumu sıktım Kuzey'in önünde durdum boğazını sıktım ve elini kavradım Dudaklarım elinin üzerine minik bi öpücük bıraktı Atlasa dönüp orta parmağımı kaldırdım böyle bişey beklemiyordu "Haksızlık dudaktan dedik elini ne diye öptün deden mi o senin" yerimi otururken "Bidakine aşko" dedim Kuzey'in zor nefes alması Ve Tüm erkeklerin yüzlerinin düşmesi bi yana kızlar baya eğlenmişti "korktum Ecre" Ecemin sesini duyduğum gibi ona sarıldım ve korkma dedim kulağına doğru Ezgi bana çak yaparken Ilımda beni alkışlamıştı "Sıra bende" dedim şişeyi çevirdim şişenin alt kısmı Ezgiye üst Kısmı Atlasa gelmişti "Soruyorum" Ezgi kafa salladı "d mi c mi" Ezgi düşündü ve sonra "d" dedi böyle bi cevap vereceğini biliyordum "Yapmaman gerektiği halde yaptığın bişey söyle" Ezgi iç çekti "Yanlış yapan birine yardım ettim" dedi net sesi
Odamda ondan gelen mesajı bekliyordum ağzımda sigaram önümde Ecrenin resmi ona vermek için hazırladığım bi kitap ve bir kaç boş alkol şişesi tabiki sol tarafımda hep duran kameram vardı Ecrenin Kuzeyi öpmesi damarlarımda akan kanı hızlandırırken bir elim yumruk olmuştu bile Ecre Aydeniz diye iç çektim ismi ismimin yanında mükemmel duruyordu soy ismimi ona vermek için can atıyordum onun için yaptığım delilikleri ona göstermek sevgimi kanıtlamak istiyordum kameralerı izlemeyi bıraktım oturduğum yerden kalktım ve gizli odama girdim burası benim gerçekten odamdı etraf yine Ecrenin resimleriyle dolmuş taşmıştı üzerindeki öpücükler kalpler minik yazılar ve daha fazlası daha sonra sol tarafımda durmuş ödevler Ecrenin zayıf aldığı her ödevi yapmıştım fakat ona iletmekten korkmuştum onun için yaptığım araştırmalar en sevdiği motorsikletin koleksiyonu onun kokusunu heryerde hisedde bilirsiniz evet çok zengindim istediğim herşey oluyordu çok adamım birsürü evim fazla sayıda arabam vardı fakat benim istediğim kız yanımda değildi onu elde edemiyordum arkadaş bile değildik benden nefret ediyordu bense onun sesini duymak için sadece kamera seyrediyordum onu uyurken seyrediyordum hayatım onunla şekillenmişti fakat ona ulaşmam için tek yol vardı 12 çocuğun ölümü sonra Ecre Aydeniz benimdi her zaman her kelimesiyle her zerresiyle benimdi onun hissine gerek yoktu elinde sonunda yanımda baş ucumda benimle beraber olucaktı bi ay sonra bir yıl sonra belkide fakat olucaktı alev sözü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvarların Arasında
Roman d'amourEcre Aydeniz 12 / A sınıfı öğrencisiydi normal bir hayat sürüyordu taki o gün dershaneye gelene kadar 13 öğrencinin mahsur kalması önceden düşünülmüştü Hasta bir katil 12 öğrenciyi oyunları ile canice öldürüp Ecre Aydenizle mutlu bir hayat sürecekti...