Evet üçüncü bölüm gelmişkineeeeee okuyan kişiler yorum yazmayı ve kalp atmayı unutmayın lütfen benim için çok önemli iyi okumalar..
Bu adamın burada ne işi vardı. Aliş'e baktığımda onunda şaşırmış olduğunu gördüm. "LEVENT SANA DEDİM NE OLUYOR BURDA" ay yeter bağırmayın kulak zarım patladı resmen ya az önce adamdan öğrendiğim kadarıyla adının levent olduğunu öğrendiğim adam "Aras bana Habeşî maymun dedi lan"
tamam evet fazla ileri gitmiş olabilirdim de hak etti yani ooh iyi ki de demişim. Adının Aras olduğunu öğrendiğim adamı incelemeye başladım. Esmer teniyle karışmış dalgalı kahverengi saçıyla bakıldığında derin bir çukuru andıran kahverengi gözleriyle oldukça çekici biriydi, boyu desen nerden baksan 194 ay bide ses tonu kokusu filan mükemmel maşallah analar neler doğuruyor.
"Arkadaşlar kusura bakmayın ama biz niye buradayız" Aliş cidden sıkılmıştı bu durumdan bunu hem sözlerinden hem de yüz ifadesinden kolaylıkla anlayabiliyordum. " evet ya söyleyin de gidelim her yerim ip izi oldu. Hayır, yani anlamıyorum sanki bağlamasanız kaçabileceğiz." bunu söylemiştim ama cidden kaçabilirdik.
Bunu diyerek bizi güçsüz göstermiştim çünkü bu iplerden kurtulduğumuz an onları şaşırtarak alt edebilirdik. Ayrıca izler bana hiç iyi şeyler hatırlatmıyordu inşallah izleri kalmamıştır yoksa istemeden anılar zihnimde oynatılacaktı.
Bunu dememle adını yeni öğrendiğim Aras bedenini bana dönerek gözlerini bedenimde gezdirdi ve başıyla arkasındaki adamlara emir verdi. Emiri anlayan adamlar bize doğru gelmeye ve iplerimizi çözmeye başlamışlardı
. Her saniye daha da gevşeyen ipler sayesinde rahatlayan vücuduma göz ucuyla baktığımda gerçekten de ip izlerinin kaldığını gördüm. Artık ipler tamamen çözündüğü için ayağa kalktım vücudum uzun bir süre hareketsiz kaldığı için uyuşmuştu.
Bizimkilere dönüp baktığımda onlarında durumlarının benden aşağı bir yanı olmadıklarını gördüm arkamı döndüğüm sıra Aliş "Kızım keşke sırtı açık bir şey giymeseydin hep iz olmuş" bunu biraz korkarak demişti Aliş çünkü benim vücuduma olan hassaslığımı biliyordu. Ani hareketle sırtıma bakmaya çalışmıştım.
Sırtımı göremediğim için daha da sinirlenmiştim Yarene baktığımda cidden de vücudumun kötü halde olduğunu anlamıştım. Bu izlerin bir hafta geçmeyeceğini bildiğim için gözüm yanmaya başlamıştı. Geçmiş gözümün önünden bir şerit gibi geçerken gözyaşlarımın yanağımı ıslattığını hissediyordum...
18 YIL ÖNCE[ ON YAŞ]
Yetimhanedeydim anne babam öldüğü için buradaydım. Bana bakacak akrabam olmadığı için yetimhaneye verilmek zorunda kalmıştım.
Yaren ben ve Aliş koridorda koştuğumuz için ceza almıştık. Akşam yemeği yememiz yasaktı ama biz o kadar acıkmıştık ki Aliş belli etmemeye çalışsa da onun da çok acıktığını biliyordum. Ne yapacağımızı kara kara düşünürken tek çaremiz mutfaktan yemek çalmak olduğunu fark ettiğimizde mutfaktan yemek çalmıştık.
Ama müdire bizi yakaladığı için ceza almıştık. Müdirenin bizi sopayla dövdüğü her an yaren ve ben çığlık atıp ağlarken Aliş ise sadece dişlerini sıkıyordu. Yarenle çok yalvarmamıza rağmen kadın hiç acımadan dövmeye devam etmişti. Sonunda müdire yorulduğunda bizi karanlık depoya kitleyip gitmişti. O an son hatırladığım şey Aliş'in ikimizi de dizine yatırıp saçlarımızı okşamasıydı yaşımız ne kadar küçük olursa olsun birbirimize bağımız çok büyüklüğüydü.........
ŞİMDİ
Gözyaşlarımı engellemememin yanı sıra daha da hızlanıyordu. Adamlara arkam dönük olduğu için onlar göremiyordu ama bunu gören Aliş koşar adımlarla bana doğru geliyordu. Yanıma geldiği an sıkıca sarılmıştı açık da olan belimi okşayıp kulağıma " şuan aklına ne geldiğini biliyorum.
Geçmiş de kaldı ben buradayım korkma sen o eski güçsüz kız değilsin, yaren çok üzülüyor hem küçüğümüzü üzmek istemeyiz değil mi?" sonlara doğru yüzünde acı bir gülüş belirmişti. Yarene baktığım da onunda aynı şeyi hatırladığını gördüm.
Bunu eve gittiğimizde düşünüp ağlayabilirdim ama şuan küçüğümüzün önünde olmaz bunu kendime hatırlatarak aklımdan çıkamamasını sağladım. Aliş saçıma nazik bir öpücük kondurup benden ayrıldı. Bedenini başka yere çevirdiğinde bende o yöne baktım.
Kaçırıldığımızı tamamen unutmuştum. Adamlar şaşkınlıkla bize bakarken Aras Aliş'in çıplak sırtımdaki eline bakıyordu. O sırada elinde çekirdek çitleyerek bize bakan çilliyi gördüm. Ay adam resmen keyif çatıyordu çilli önüme gelerek elindeki çekirdeği göstererek elini uzattı.
"ister misin? Gerginliğini alır hem" samimi çıkan sesiyle daha fazla dayanamadım ve elindeki çekirdeği avucuma alıp çitlemeye başladım. "bu arada ben efe sende Asel'sin kaçırdığımız kişilerin adlarını biliyoruz zaten söylemene gerek yok" göğsünü kabartarak söz ettiği kelimelere gülerek "ya memnun oldum çilli, acaba neden buradayız biliyor musun?" bunu derken çekirdeğimi çıtlatıyordum.
" ya ben söyleyemem Aras söylesin canım bu arada çilli ha hoşuma gitti" cidden de sevmiş gözüküyordu " ya övünmek gibi olmasında takma isim bulmakta iyiyimdir" saçımı savurarak övündüm bu özelliğime, o sırada bir ses duymamızla ikimizde elimizdeki çekirdekleri çitleyerek döndük, Aliş ve yaren gözlerini büyütmüş bana baktığında omzumu silkip leventle arasa döndüm.
Aras siz ne yaşıyorsunuz bakışı atarken levent yalandan öksürüyordu. Ne var yani dedikoduda mı yasaktı dedikodu yoksa bende yokum abi kimse kusura bakmasın yani Efe ye dönerek "sağol çilli" diyerek bizimkilerin yanına geçtim.
Aliş bana onaylamaz bakışlar atarken ona tatlı gülüşümü atıp arasla göz teması kurdum. "Ee gelelim sadede ne istiyorsunuz" bunu derken yüzümü en ciddi haline sokup çekirdekleri yavaşça avucumu açıp yere düşmesini sağladım. Artık eğlenmeyi bırakıp işe dönmeliydik bunun sinyalini alan aliş elini omzuma atıp alaylı gülüşünü yüzüne taktı.
Yaren ise ellerini önünde bağlayıp ters bakışlar atmaya başladı. Aras ile göz temasımı kesmeden cevap vermesini beklerken deponun içinde soğuk atmosfer mevcuttu herkes birbirine ters bakarken arasın cevabını bekliyorduk...
kısa olduğu için özür dilerim gerçi okuyan kişiler var mı onu da bilmiyorum. sınav haftası olduğu için yazamadım ama sizi seviyorum <3
YOU ARE READING
ASEL
Romanceailesinden kalan teknoloji krallığını korumaya çalışan Asel ve onunla ortak olmak isteyen Aras ortaklıkla yola çıkan Aras ve Asel bu yolda nelerle karşılaşacaklardır. -Seni kime sorsam çok soğuk ve acımasız olduğunu söylüyorlar. -Beni benden öğren...