Resim

13 5 120
                                    

İlkokul Zamanı

"Napıyorsun?" İncelttiği sesini duyduğunda irkilerek elindeki fırçayı yüzüne sürmüştü Hyunjin.

"Yongbok, sen miydin? Resim çiziyorum." Yanındaki çantadan başka bir tuval çıkartarak ona uzattı. "Sende ister misin?"

Her iki taraftan bağlanmış mavi sarı renklerle dolu saçları ile çok tatlı görünen Yongbok ellerini yumruk şeklinde yanaklarının hemen altına bastırarak başını salladı.

Kuzeninin yanına oturarak tuvali kucağına aldı, fırçayı Hyunjin'in aksine yumruk gibi tutmuştu ve bu yüzden her yapacağı işlemde yalnızca eli değil kolunu da hareket ettirmek zorunda kalıyordu.

Çizdiği büyük kelebeğin kanatlarını süslemeye gelmişti sıra, fırçanın ucunun sürekli sağa sola bükülmesine sinir olarak fırçayı kullandıkları kirli su kabına fırlattı.

Hyunjin bakışlarını ona çevirdi, neye sinirlendiğini anlamaya çalışıyordu.

Yumruk şeklinde parmaklarından yalnızca işaret parmağını düz tutarak boya paletinde istediği pembe renge batırdı ve kelebeğin kanatlarına kendi çilleri gibi sevimli benekler eklerken bileğinden tutmuştu kuzeni.

"Yongbok, yapma şunu. Zararlı olduğunu biliyorsun."

"Hiçbir şey olmaz." diyerek bileğini ondan kurtardı ve hala kurumamış boyanın bir kısmını uzun olanın burnuna sürdü.

Hyunjin ona şaşkın gözlerle bakarken ellerini kaldırdı Yongbok. "Bak hala yaşıyorsun!"

"Hayır, eğğ..." Dilini dışarı çıkartarak kendini yere atmıştı siyah saçlı oğlan. Gözleri kapalıydı ve elinden geldiğince kıpırdamamaya çalışıyordu.

"Ben de öldüm o zaman e-" O da aynı şekilde kendini yere atmıştı, başını ise kuzenine dönmüş tek gözü ile ona bakıyordu.

Beklemesine rağmen hareket etmediğini farketmesi ile kalkarak tüpteki yeşil boyalardan birini sıktı avucuna ve iki elini birbirine sürterek iyice yaydı.

Dizleri üzerinde ellerini yere koymadan yaklaştı siyah saçlıya. "Ölü olduğuna emin misin?"

Hyunjin gözlerini hafifçe açtığında boyayı görmüş ve ellerini tutmuştu Yongbok'un. "Hayır, sürme!"

"Bırak!"

Hyunjin, gücünün yetmeyeceğini farkederek Yongbok'u yan tarafına doğru itip hızla altından kaçmıştı.

"Gel buraya! Hyunjin-ah!" diye bağırdı çilli küçük.

"Hayır!"
Büyük bahçe içerisinde koşarken toz toprağa bulanmış üstlerinden haberleri bile yoktu.

"Hey ikiniz! Durun orada!"

İnce sesi duymaları ile bakışlarını tarlaya doğru çevirmişlerdi ki vananın yanında bekleyen Jisung'u farkettiler.

"Baba!" diyerek kollarını açmıştı Yongbok ama çok geçmeden üzerlerine gelen suyla ikisi de tekrar koşuşturmaya başlamıştı.

Tuttuğu bahçe hortumunun izin verdiği kadarı ile çocukları kovaladı Jisung, yüzünde aynı onlarınki gibi kocaman bir gülümseme vardı.

Uzun bir koşuşturmacanın ardından Jisung hortumu bırakarak hızını kaybettiğinden geride kalmış olan Hyunjin'i yakaladı ve kucağına aldı.

"Ya amcaaa!"

Kuzeninin sesini duyması ile arkasını döndü Yongbok. Hemen gidip hortumu alarak babasını ıslatmaya başladı.

Mutlu Straykids Ailem /HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin