Mutlu Straykids Ailem /HYUNLİX

Ergenlik

UYARI: BÖLÜM İÇERİSİNDE SAPIKÇA YERLER OLABİLİR Kİ 'RED LİGHTS' VE 'TASTE' DİNLERKEN YAZDIM YANİ SİZ ANLAYIN. RAHATSIZ OLACAKLAR SONRAKİ BÖLÜME GEÇSİN.

Ufak bir not: Hyunjin bu yaşlarda Yongbok'tan hoşlanıyor ama hislerinden emin değil.

Ergenliğe giriş  (yaş 11-12)

Hyunjin
"Immh tekrar söyle Yongbokie..."

Kulaklarına fısıldarken hafif aralanmış kalp şeklindeki dudaklarının düzensiz solukları ile titremesini izliyordum.

Kenetlenmiş parmaklarımızı sıkarak elini iyice yatağa bastırdım, çillerine öpücük kondururken  belimi hareket ettirerek kendimi biraz daha içine ittirmiştim.

"Ahh..." Sadece inlemeleri vardı, kaçmaya çalışmıyordu; kendini bana teslim etmişti.

"Tekrar söyle..." Biraz geri çekilerek tekrar içine girdiğimde yalvarır gibi bir ses tonuyla mırıldandı. "Ah dur, acıtıyor..."

Yüzüme yayılan sırıtışla elmacık kemiklerinin oradaki deriyi hafifçe ısırdım. "Birazdan geçecek bebeğim, sakin ol."

"Ah..." Kulaklarıma dolan sesi ile kendimi kaybedecek gibiydim, normalde canını yakmak istemememe rağmen şuan acı çektiğini görmek bana zevk veriyordu.

Sıcaklığı zaten ısınmış derimi ateş gibi yakarken dudaklarına fısıldadım. "Benim olmanı istiyorum Yongbok..."

...
"Mmh Yongbok..."

Mutlulukla gözlerimi hafifçe araladığımda yatağımda yatıyordum, halı deseni ile bakışırken olduğum yerden kalkasım bile yoktu.

Daha önce hiç bu şekilde bir rüya görmemiştim ve nedense kasıklarımda inanılmaz bir ağrı hissediyordum.

Yüz üstü yatışımı sırt üstü şekline çevirerek olduğum yerde oturur hale gelmeye çalıştım. Bir kaşıntı hissi vardı içimde ve yanıyordum; boynum, karnım, göğsüm... Ateşlere atılmışca sıcaktan terliyordum.

Dağılmış saçlarımı elimle arkaya doğru tararken yorganın altındaki şişlik çekmişti dikkatimi, elimi hafifçe o noktaya bastırdığımda kendi üzerimde bir baskı hissetmiştim.

"Neler oluy-" Duyduğum sesin bile bana ait olduğundan şüphe duymuştum, daha kalındı sanki.

Battaniyeyi yavaşça kaldırarak şişliğin olduğu yere baktım. "Ne?!"

...
Yongbok
"Hay ama yeter! Bu kaçıncı?!"

Bir yeni iç çamaşırımı daha kirlilere atarak yeni bir tanesini geçirmiştim üzerime, temizliğime dikkat etmeme rağmen birkaç gündür sürekli üzerinde kahverengi lekeler oluşuyordu.

"Ah!" Üşütmüş olmalıydım ki tekrardan karnımda bir sancı hissetmiştim. Kollarımı belime sararak hızlı adımlarla lavaboya gittim.

Çıkmadan önce tuvalet kağıdıyla sildiğimde tuhaf bir şekilde ufak bir kıvamlılık hissetmiştim, peçeteyi kaldırarak baktığımda ise gördüğüm şey topak şeklinde duran bir kan pıhtısıydı.

Korku ile olduğum yerden kalkarak şifonu çekmeden önce tuvalete baktım, kan damlaları süslemişti beyaz zemini.

"K-ka-kan mı?"

Korku ile iç çamaşırımı üzerime çekerek dizimin biraz yukarısına gelen tişörtüm ile dışarı fırladım, peçete hala elimdeyken mutfakta yemek hazırlayan annemin dizlerine yapıştım.