Görkem gittiğinde saat 17:00 olduğunu gördüm.Aslında o kadar geç olmamıştı.
"Anne ?"
"He?"
"He denmez efendim denir."
"Efendimine başlatma ne oldu?"
"Ya ben çok sıkıldım.Dışarı felan mı çıksak?"
"Ne yapacağız dışarıda kız?"
"Alışveriş yaparız.Karnımız acıktığında da waffle yeriz."
"Vefale mi o ne kız?"
"Waffle anne waffle."
"Ben anlamam öyle şeylerden."
Anneme nasıl anlatacağımı düşündüm ve deha fikrim aklıma geldi.
"Meyveli lahmacun anne."
"Tövbe,şimdi ki nesilin damak zevki de çok farklı oluyormuş."
"Anne biz bir gidelim de söz beğeneceksin zaten."
"İyi bari sen giyin ben de giyinmeye gideyim."
Zıplaya zıplaya merdivenleri çıkmaya başladım.Aşağı indiğimde anneminde giyinmiş olduğunu gördüm.''Ay,haydi çıkalım ayol bugün bizim.''
''Ayol mu?Gevşek gevşek konuşma çarparım ağzına bir tane!''
''Peki anne tamam anne haklısın anne.''
''Yürü kız yürü senin vefaleyi merak ettim ben.''
''Vefale değil anne waffle o waffle.''
''Tamam işte bende aynısını söyledim.Vefale.'' Söylene söylene devam ettik yürümeye.
Alışveriş merkezine geldiğimizde annemin koluna girdim.
''Önce vefale mi yiyelim alışveriş mi yapalım anne?''
''Vefale yiyelim merak ettim ben onu.''
''Karışık meyveli alalım tamam mı?''
''Olur.''
Bir süre bekledikten sonra söylediğimiz siparişlerin geldiğini gördük.Yediğimizde hesabı ödeyip kalktık.
''Kız,karışık meyveli dedikleri bu mu? üç meyve var bunda bende daha güzel bir şey sanmıştım vefaleyi.''
''Anne meyve meyvedir sen beğendin mi onu söyle.''
''Eh idare eder işte ben evde daha güzelini yapardım.''
''Ya Sabır!''
''Bağırma kız annene.''
Böyle kavga ede ede alışverişi bitirip yorgun argın eve döndük.Telefonumun çaldığını duyduğumda arayanın Görkem olduğunu gördüm.
''He?''
''He mi? Öküz.''
''Dedi bunu bana Görkem.''
''Ya of kes kızım aradığıma pişman ediyorsun.''
''Makas ver kesiyim.''
''Ne?''
''Makas ver diyorum.''
''Anlamadım.''aradan birkaç saniye sonra,
''Anladım.Allah belanı versin lan.''
''Görkem?''
''Hı?''
''Naber?''
''İyi sen?''
''Sanane.''
''Of Ada of, ben bir şey sormak için aramıştım.''
''Sor canısı''
''Canısı ne lan?''
''Soracak mısın artık ?''
''Yarın alayım mı seni evinizi de öğrendim nasıl olsa diyecektim?''
''Eh bir zahmet.''
Dıt dıt dıt diye öten sesten Görkem'in telefonu suratıma kapattığını anladım.Böyle şeyleri pek dert etmediğimden olsa yatağa uzandım ve uyumaya çalıştım.
Annemin kapıya maşallah tövbe bismillah biçiminde vurmasıyla uyandım.
"Kalk kız kalk Görkem'cim geldi!"
''Giyinip geliyorum!''''Çabuk ol fazla bekletme çocuğu.'' deyip kapıya bir kez daha vurdu ve merdivenden inme seslerini duydum.Giyinip aşağı indiğimde annemin Görkem'i masaya oturtup ağzına bir şeyler tıktığını gördüm.Görkem'in kolundan tutarak kaldırdım.
''Anne Görkem doymuş biz çıkıyoruz.''
''Kızım çocuk aç daha hiçbir şey yemedi.''
''Anne ben ona okulda yediririm sen merak etme.''
''Sende yemedin ama?''
''Ben kendime de yediririm annecim görüşürüz annecim çıktık biz annecim.''
Evin kapısını kapattıktan sonra rahatlıkla bir derin nefes aldım.
''Annene hiç benzememişsin minnoş.''
''Ne alaka?''
''O kibar ve disiplinli ayrıca güzel ve sohbeti iyi ve güzel yemekler yapıyor.Ve sen..''
5 saniye duraksadıktan sonra devam etti.
''Sen ise sensin işte.''
''Yürü Görkem yürü.''
İşte yeni okula geldiğimizde okulu dikkatli bir şekilde taradım.Belki bir Ege karşıma çıkabilirdi.Fakat ne Ege vardı ne de Gökçe.O gün Gökçe neden öyleydi merak etmiyorum değil.
''Ada!''
Arkamı döndüğümde Gökçe'nin bana seslendiğini gördüm.
''Gökçe?''
''Seninle bir şey konuşmamız lazım.''
İyi de Gökçe benimle ne konuşabilirdi ki?