13.Bölüm: OYUN MASASI

2.3K 157 145
                                    

            
Naberr?

Bir bölüm daha geldiii!

Normalde 12. Bölüm bugün içindi ama ben 12. Bölüm için bekleyemeyip size erken atmıştım😅

Şimdi de bu bölüm geldi. Normalde  12. bölüm 100 oy olmadan bu bölümü atmayacaktım ama iki oy kalmıştı ve ben iki oy için sizi mi kıracağım? Değil mi?😂😂

Neyse çok uzatmaya gerek yok. Mendillerinizi hazırlayın...

Keyifli Okumalar!

‼️OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN‼️

‼️OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN‼️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ellerim titriyordu. Sinirden miydi yoksa korkudan mıydı bilmiyordum. Sinirliydim çünkü bunca şey yaşamışken yine bir şeyler yaşamak zorundaydık. Korkuyordum çünkü birini daha kaybedersem ayakta duramazdım. Durabileceğimi de düşünmüyordum.

Su merdivenlerden aşağı inerken Toprak yine ona baktı. Su merdivenlerden tamamen inip Toprak'ın yanına oturduğunda Toprak tekrar olaya döndü.

"Kaan acaba abisinin intikamını almayı falan planlıyor olabilir mi, Savaş?"

"Olabilir Toprak, bilmiyorum. Bildiğim iki şey var. Birincisi, eğer bu kişi Kaan ise mermiyi onun ağzına sıkarım. İkincisi, Alçin ve Su'yu bu olaylardan olabildiğince uzak tutuyoruz." Bir şey demedim bu dediğine. Çünkü eğer uzak durmazsam bebeğimize zarar gelebilirdi ve ben aynı şeyi ikinci kez yaşamak istemiyordum.

"Peki şimdi ne yapacağız?" Diye sordum Savaş'ın gözlerine bakarak. Savaş beni kolumdan tutup kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. "Bekleyeceğiz Çalıkuşu. Birazdan haber gelir bunu yapanın kim olduğuna dair." Batu'ya döndü saçlarımı okşarken.

"Toprak sende silahları getir. Bu saatten sonra silahsız gezmemeliyiz. Kendimiz için değil, doğacak çocuklarımız için." Batu tabi ki de yine araya atladı.

"Ee oğlum benim doğacak çocuğum yok. Doğmayacak çocuğum da yok. Ben silahsız gezebiliyor muyum?" Güldük hep beraber.

"Sen de kendin için silah taşı o zaman." Dedim kahkahalarım arasından.

"He yani sizin gözünüzde bir değerim yok öyle mi yenge?" Toprak ve Su, Batu'ya susması için kaş göz yaparken ben çoktan ağlamaya başlamıştım bile.

"Batu ben öyle bir şey mi dedim yaa?" Gözlerimden yaşlar akıyordu. Batu ise ağzı bir karış açık bana bakıyordu.

"Batu ben senin dilini koparıp götüne monte edeyim tamam mı?" Diyen Savaş'ı umursamayan Batu, "Ben sana pasta ve turşu koyayım en iyisi."

KIZIL ÇALIKUŞU(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin