(1 yıl sonra)
Bugün Dağhan'ın doğum günüydü o yüzden çok mutluydum onla beraber koca bir yıl geçirdim hem iyisi ile hem kötüsü ile. Şuan Ömer'le ben Dağhan için doğum günü pastası bakıyoruz.
"Esma sence hangisi güzel?"
"Bence alttaki."
"Yanındaki de güzel ama."
"Bilmiyorum off ya."
"Tamam sıkma canını yaparız bişiler."
"İnşallah da hangisini alıcaz?"
"Senin dediğini alalım."
"Tamam ben de mum alim."
"Tamam bekliyorum seni." Ömer'le konuştuktan sonra mumların yanına gidip 1 yaş mumu aldım ve geri Ömer'in yanına geldim.
"Bunları da öder misin?"
"Tabi." Diyip Ömer bana gülümsedi. Ömer'le şuan arkadaşdık. Hürkan'la ise flörtlük dönemimiz oldu o kadar.
"Hadi çıkalım." Ömer'i başımla onaylayıp pastanenin çıkışına doğru yürüdük. Arabaya bindiğimizde bizim eve doğru gitmeye başladık.
(10 dakika sonra)
Apartmanın önüne geldiğimizde arabadan indik. Asansöre binince ikimizde hiç konuşmadık. Asansörden çıktıktan sonra daireye doğru gittim ve kapıyı çaldım.
"Hoşgeldiniz gelin içeri." Bizi karşılayan Demet'ti Ali'nin sevgilisi.
"Hoşbulduk Demet." İçeriye girince heryerin süslenmiş olduğunu gördüm.
"Ayy çok güzel olmuş bura."
"Sağol yenge." Dedi Emre sonra geri kaldığı yerden devam etti.
"Dağhan nerde Esma?"
"Odamda herhalde gelsene." Ömer beni başıyla onaylayıp peşimden geldi. İçeri girince Dağhan'ın ağladığını gördüm hemen koşarak yanına gittim.
"Annecim noldu sana!?"
"Ayye ben babamı özledim." Diyip ağlaması şiddetlendi.
"Babacım ben burdayım gel bana." Dağhan Ömer'in sesini duyunca hemen koşarak gidip ona sarıldı.
"Baba ben seni çok özledim."
"Bende seni oğlum." Diyip Dağhan'ı yanaklarından öptü.
"Gel senle biz parka gidelim ama ilk önce gözlerini kapat hadi."
"Tayam baba." Ömer'le Dağhan'ı böyle görünce bir anda duygusallaştım.
"Ne güzelsiniz siz." Ömer böyle diyince şaşırmış bir şeklide arkasını döndü.
"Sende gelsene hep beraber gidelim."
"Yok, ben gelmiyim."
"Ayye sende gel." Dağhan bana yalvaran bakışlar atınca dayanamayıp kabul ettim ve onlarla beraber bende çıktım.
(20 dakika sonra)
Şuan parka gelmiştik ben otururken Ömer Dağhan'ı salıncakta sallıyordu.
"Baba daha hızlı!"
"Olmaz oğlum."
"Yaa baba!" Dağhan Ömer'le zıtlaşınca oturduğum yerden kalkıp onların yanına gittim.
"Dağhan annecim babayı bunaltma."
"Ya ama anne babam beni hızlı sallamıyor!"
"Ama annecim düşersin."
"Babacım hadi biraz da kaydıraktan kayalım anneyi bunaltma yoksa üzülür."
"Gerçektenmi baba?"
"Evet, öyle dimi annesi?"
"Evet şimdi bile üzülüyorum."
"Ya anne sen üzülme indir beni baba."
"Tamam oğlum dur bekle." Ömer Dağhan'ı salıncaktan indirdikten sonra kaydırağın oraya götürdü ve onla birlikte kaymaya başladı.
( Yarım saat sonra)
"Anne su!" Dağhan üstüme koşarken bende çantamdan Dağhan'ın su şişesini çıkardım.
"Al annecim." Dağhan'ın peşinden Ömer'de koşuyordu.
"Babacım koşma düşeceksin!" Ömer bunu dediği an Dağhan yere düştü.
"Annecim!" Hemen oturduğum yerden kalkıp koşar adımlarla Dağhan'ı kucağıma aldım.
"Annecim iyi misin!?" Ben böyle konuşurken Dağhan ağlamaya başlamıştı.
"Babacım şşş ağlama."
"Ömer çantamdan kolonya ile peçete getir!"
"Tamam sakin ol Esma." Ömer hızla çantamdan eşyaları alıp yanımıza gelmişti.
"Esma sen bana Dağhan'ı ver sen sakın değilsin." Ömer böyle diyince kendimi bi sorguladım doğru diyordu o yüzden Dağhan'ı Ömer'e verdim.
"Babacım ağlama şş." Ömer böyle konuşurken peçeteye kolonyayı döküp dizine hafif hafif dokunduruyordu.
"Baba canım acıyor!"
"Tamam oğlum az sabret." Ömer böyle konuşurken çoktan işini halletmişti bile.
"Tamam bitti oğlum şşs." Ömer Dağhan'ı kucaklayıp onu öptü ve kucağına yatırdı. Ömer'le beraber arabaya doğru ilerledik.
"Esma arka kapıyı açar mısın?"
"Tabi açarım." Hemen arka kapıyı açtım ve Ömer'e yol verdim. Ömer Dağhan'ı arka koltuğa yatırdıktan sonra kapıyı kapattı. Öne oturup Ömer'i beklemeye başladım. Ömer arabaya binince arabayı çalıştırıp gittik.
(5 dakika sonra)
Ömer'le giderken bir anda gözlerimiz bir birini buldu.
"Esma saat kaç?"
"20.18"
"Saol."
"Rica ederim." Diyip gülümsedim.
(15 dakika sonra)
Apartmanın önüne geldiğimizde arabadan indim. Arka kapıyı açıp Dağhan'ı kucağıma aldım.
"Kapıyı ben kapatırım Esma sen girişe git." Ömer'e gülümseyip onu kafamla onayladım. Girişe gelince gine kapıyı Ömer açtı.
(2 dakika sonra)
Kapıyı tıklayınca hem Demet'in elinde pasta hem de Emre'nin elinde pasta gördüm.
"İyi ki doğdunuz!" Herkes bi anda bağırınca Dağhan uyandı.
"Anne baba!"
"Oğlum doğum günümüz kutlu olsun!"
"Ha?"
"Bugün doğdumuz gün annecim ikimizde aynı gün doğduk."
"Voov doğum günümüz kutlu olsun o zaman!"
"Olsun o zaman!" İçeri girince direk kapıda mumları üfledik ve geri kalan doğum günü işlerini halletdikten sonra herkesi uğurladık. Şuan evde Ömer,ben,Dağhan, annem vardı ama annem bu gece hastaneye teyzemin yanında hasta bakıcı olarak gitti. Dağhan'ı uyuttuğum için bende uyuyacaktım fakat Ömer'e bakmak istedim. Odadan çıkınca Ömer'in sevgilisi ile konuştuğunu farkettim o yüzden mutfağa su almaya gidermiş gibi yaptım. Şuan ağlayasım gelmişti ama ağlayamazdım. Mutfağa girip su içince direk kapıdan çıkıp odama girdim. Odamda Ömer Dağhan'ı kucağında sallıyordu.
"Ne yapıyorsun burda?"
"Dağhan uyanmıştı ben uyusun diye sallıyorum."
"Tamam sen bırak ben sallarım."
"Am-"
"Ömer saol ama gerek yok çık lütfen." Ömer ben böyle diyince Dağhan'ı beşiğine bırakıp kafası eğik bir şekilde odadan çıktı ve kapıyı yavaşça kapattı.
"Uyu hadi annecim." Diyip Dağhan'ın beşiğini salladım.
(5 dakika sonra)
Dağhan uyuduktan sonra bende uyumaya karar verdim ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sence Her Sevgi Aşka Çıkar mı?[porçayxyn]
Teen FictionSence Her Sevgi Aşka Çıkar mı? Bu kitap bi kurgudur lütfen ona göre okuyun ve yorum yapın. Boş laflarınızı çekemem yoksa canlar🥰 Yazım yanlışım olabilir