1.BÖLÜM: KÜLLENMİŞ KANATLAR

1.2K 78 23
                                    

Yeni kurguma hoş geldiniz🕊
Keyifli okumalarr...
Yıldızı parlatmayı unutmayın yorumlarınızı eksik etmeyinm:)

1.BÖLÜM

"KÜLLENMİŞ KANATLAR"

{Kurgu 2010 yılında geçmektedir.}


Acıydı baştan sona kadar hissettiğim tek şey dayanılmaz bir acı. Kemiklerim sızlıyordu bulanık gözlerle karşımdaki koltuğa yayılmış söylenen adam bunların tek sebebiydi. Hayat asla yüzüme gülmemişti ağır geliyordu artık her şey 16 yaşında benden yaşça büyük bir adamla imam nikahıyla evlenmiş dünyadaki cehennemime atılmıştım. Sevdiği başka bir kadın vardı onunla kavga eder gelir burada beni döverdi. 6 aydır bu düzen hep böyleydi.

Tek temennim bana bu 6 ay içinde dokunup kirletmemiş olmasıydı. "Sevdiğim kadına sana el sürerek ihanet etmem" diyince içimi rahatlatmıştı.

6 ay önce annesi beni bir düğünde görüp beğenmiş bunun üzerine istemeye geldiler benden kurtulmak için an kollayan Dedem varlıklı birini de görünce hemen verdi. Ne bir düğün ne başka bir şey hiç bir şey olmadı başlık paramı verdiler imam nikahını kıydırıp beni bu cehenneme attılar. Kimsenin haberi olmadan sessizce yangına attılar.

Kapıya vuran yumruklarla sarhoş olduğu için sarsak adımlarla gidip açtı. "Sen ne ettin gene kıza!?" Diye bağıran annesiydi oğlu beni öldüresiye dövdükten sonra yalvar yakar kapıyı açtırır gelir bana bakıp yaralarımı temizlerdi. Halbuki her şey onun yüzündendi. İstemezdim ne yaralarıma dokunmasını ne de yardım etmesini.

"Bir şey etmedim abartma" diye yayık konuşan belli belirsiz sesi geldi sonra da uzaklaşan ayak sesleri. Kaç gündür dövüyordu lan kusuyor onlara söylemiyordum.

Yanıma gelip diz çöken annesinin yüzüne kaldırdım baygın bakışlarımı "Allah Cezanı vermesin Şiwan" dedi acı bir sesle. Başımı kaldırıp "kalkasın kızım yatağına yatasın hayde" dedi. Zar zor ona tutunarak yatağa ilerledim dudağım patlamış burnum kanamış ve gözüm morarmıştı vücudumda bıraktığı çürükler, morluklar ve çatlaklardan bahsetmek dahi istemiyorum yatağa uzanınca sırtımın ağrısıyla inledim. Kolumdaki ağrıyla yine inledim iki gün önce de kolumu kırmıştı. Kolum alçıdaydı onun da ağrısı ayrı canımı yakıyordu. Dün de ayak bileğime bastığı için sendeleyerek yürüyordum öyle ki yürümek bile onun yüzünden acı veriyordu.

Elinde beyaz bez ve kremle gelen annesinin yüzüne bakıp "lütfen yalnız bırak beni" diye mırıldandım kısık sesle kısa bir süre beni acıyan gözlerle süzdü "kusura bakma elimden bir şey gelmiyor ben o kadını unutur da seni sever sanmıştım" dedikten sonra benden bir kaç saniye cevap bekledi ağzımdan tek bir cümle çıktı "Her iki cihanda da hakkım size helal değildir." Dedim onun sandıklarında boğluyordum. Üzgün bakışlarla yüzüme baktı lakin dönüp yüzüne bakmadım elindekileri baş ucumdaki komidine bırakıp gitti.

Oğlu başka bir kadın seviyordu ama sevdiği kadını annesi Nalan sevmiyordu oğlunu o kızdan ayırmak için de beni kullanmıştı. Belki Şiwan o kadından vazgeçer de beni sever diye düşünmüştü.

Zorla güzellik olmuyordu ne ben onu seviyorum ne de o beni. O beni cehenneminde yakıyordu duyduğu tek şey ise acı haykırışlarımdı. 6 ay içinde yaşadıklarımı bir ben bir de Allah bilirdi.

Gözümdeki sıcak yaş akıp şakağıma doğru yol aldı oradan da saçlarımın arasına karıştı diğer yaşlar ise aynı yolu izleyip akmaya başladı. Yorulmuştum öyle ki artık yaşamak istemiyordum sahi neden hayattaydım tutunacak dalım da yoktu bu dünyada beni seven de yoktu arkamdan ağlayacak insan bile yoktu köşeye atılmış bir çöp gibiydim.

İS KOKAN KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin