2.bölüm

4 0 0
                                    

"Oha!" Diye bağıran bir ses ile birlikte uykumdan irkilerek uyandım. Korkudan ödüm bokuma karışırken karşımda gördüğüm manzara beni şoka uğratmıştı. Bunların burada ne işi var?

"Beyler arkanızı dönün tangayla yatmış!"Songül olduğunu hatırladığım kız Çağan Baatın ve Yamanı çevirirken Baatın "Dua et yengemsin yoksa varya..." dediği gibi Songül ona sertçe vurmuştu.

"Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz?" Diye bağırdığımda Selinay yatağımın köşesine oturmuştu.

"Neyi bekliyorsun üzerine düzgün bir şeyler giymek için?" Dediğinde sinirle iyice doğruldum.

"Siz hangi hakla sabahın köründe benim odama camdan giriyorsunuz he? Ve sen kimsinki bana bu şekilde laubali konuşuyorsun?" Gözlerini devirdiğinde Baatın kıs kıs gülüyordu. Çağanın sesini bile duymazken Songül ortamı toparlamak ister gibi "Kusura bakma ama..." diyecekken Selinay atlamıştı lafa.

"Beyler dönün önünüze belliki Beren kendini bu şekilde başkalarının görmesine alışkın." Dediğinde sinirden dört köşe olmuştum.

Songül "Kızlar," diyecekken bu sefer onu ben bölmüştüm "Benim sinirimi bozma seni şuraya kül eder dökerim!"

Çağan "Yeter!" Dediğinde Selinayın ağzı açık kalmıştı. Söyleyemediği için içinde kalmıştıki başıma giren ağrıyla odadan soyutlanmıştım. Elim başımı bulurken gözlerim istemsizce kapanmıştı.

Kafamı eğmişken baş ağrısının gitmesiyle kafamı aniden kaldırmış karşımda gördüğüm ilk kişi olan Selinayın zihnini okumuştum.

Şuan içinden tam olarak bana orospu diyordu. Kalkıp çirkefleşmek istemiyordum Songül giyinmemi rica ettiği için üzerime bir şeyler almıştım.

Yatağıma oturduğumda "Evet neden buradasınız?" Diye sordum. Bunun cevabını biliyordum. Ama onlardan öğrenmeliydim.

"Çağan bize birtakım olaylardan bahsettide." Dedi Songül. "Biz seninle konuşmak için geldik. Eğer sende istersen." Çağan Songülü bölüp "İstemek zorundasın. Çünkü bu olaydan haberimiz yoktu." Kafam karışmıştı.

Ne olduğunu anlamıyordum.

"O ne demek yani haberiniz olması falan?" Dediğimde Yaman konuşmuştu.

"Düzenli aralıklarla bize gelen mektuplar işte." Dediğinde kafam iyice karışmıştı. Burada ne oluyordu anlamıyordumki.

"Tamam. Sizi anlamaya çalışıyorum ama benim odam bunun için müsait değil. Lütfen bana her şeyi baştan anlatır mısınız?" Dediğimde Baatın başını salladı.

"Tamam her şeyi anlatıcazda abi çok merak ediyorum senin yeteneğin ne? Hepimiz yeteneklerimizle hava atıyoruzda birbirimize senin yeteneğin ne?"

Yeteneğin mi? Baatın bana tek bir yetenekten mi bahsediyordu?

Ama benim bir çok yeteneğim vardı. Bu nasıl olabilirdi? Anlam veremiyordum. İçimden bir ses onlara çoklu yeteneğe sahip olduğumu söylememek istemişti. Bende diğerleri gibi olmayan sürekli benimle olan tek yeteneği söylemeye karar verdim.
Diğer yetenekler gelip gidiyordu ama bu yetenek sürekli benimleydi.

"Keşke." Dedim. Hepsi bana meraklı gözlerle bakarken

"Keşke ile kurduğum her cümle gerçekleşiyor."

~~~

Bir anda nasıl onları buldum yada kendimi burada buldum bilmiyorum. Hepsi şuan çok sinirliydi ve ben arada kaynıyor gibiydim. Beni depo gibi bir yere getirmişlerdi. Deponun ortasında bir masa ve sandalyeler...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İstenmeyen Yetenek.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin