Önceki bölüm - Şimdi tek bir şey kalmıştı. Shisui'nin gelişini beklemek.... __________________________________
Üstümde bir ağırlık hissettim. Sanki biri yatağımın üstünde zıplıyordu. " Nii-saann, nii-sann, uyaann " Gözlerimi hafifçe araladım ve Sasuke'nin şirin suratıyla karşılaştım. " Geliyorum Sasuke, aşağıda bekleyebilirsin beni." Bunu demem ile Sasuke gitti. Yatağımdan kalkıp lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım. Havluyla kuruladım. Dolabıma doğru yürüdüm ve tatlı kedi'li pijamamı , siyah t-shirt ve eşofmanım ile değiştirdim. Şimdi merdivenlerden aşağı inip kahvaltı yapmam gerekiyordu. Aşağı indiğimde Sasuke ve babam masaya oturmuş annem ise mutfakta bişeyler yapıyordu. babam kafasını okuduğu gazeteden kaldırdı " Günaydın İtachi " masaya doğru ilerledim ve Sasuke'nin karşısındaki sandalyeye oturdum. Babama baktım ve gülümsedim " Günaydın baba " Sasuke elindeki çatalı ve bıçağı masaya vurup duruyordu. " Açıktım , açıktım " babam Sasuke'ye güldü. " Bugün bir misafirimiz var." Sasuke elindeki çatalı ve bıçağı vurmayı bırakmıştı. " Kim baba?" Babam gazetesini okumaya devam etti. "Abin bilsin" Haydaa " Nii-saann, kim bu şanslı kişi? Babam öyle herkesi davet etmez." Sasuke haklıydı. Babam önemsiz kişileri eve çağırmazdı. " Sanırım ben biliyorum " arkamdan gelen sese döndüğümde tahmin ettiğim kişi ile karşılaşmıştım. Siyah dalgalı saçları, çekik kahverengi gözleri, pembemsi dudağı ile.. o çok güzel görünüyordu... yeşil t-shirt ve mavi pantolonu ona yakışmıştı. İtachi! Ne düşünüyorsun sen kendine gel! Tanrım utandım... " Günaydınn " güzel gülümsemesi ile sol tarafımdaki babama yakın olan sandalyeyi çekip oturdu ve elindeki poşeti masanın üstüne koydu. Babam gülümsedi. " Günaydın Shisui. Yine ne aldın? " Yine mi ? Babam Shisui ile hep yakınmıydı yani..? "Sasuke'nin çikolatalı poğaça sevdiğini biliyorum bu yüzden ona çikolatalı poğaça aldım. " Shisui, Sasuke'ye bakıp gülümsemişti. " İşte bu! En sevdiğim Nii-saan Shisui-san!" Sasuke'ye döndüm. " Ne yani beni bir çikolatalı poğacaya mı satıyorsun?" Shisui güldü. " Merak etme İtachi. Sanada kruvasan aldım." Kahretsin dahada utanmıştım ve şuan kızardığımı hissedebiliyordum. Nerden bilebilirdi ki kruvasan sevdiğimi ? " Teşekkürler " Shisui güldü " Rica ederim" biraz sonra annem geldi ve kahvaltı ettik. Şimdi bahçede oturuyorduk. " Evet Shisui işler nasıl" tabikide babamla Shisui konuşuyor ben dinliyordum. "Kendi işinin patronu olmak kadar güzeli yok Fugaku abi" Shisui utanmış olmalı ki elini ensesine götürüp kaşıdı. Babam güldü. " Zor olmalı. Kolay olacağını söyleyen olmadı zaten. Biraz sabır ile düzene koyacağından eminim." Shisui başını sallamakla yetindi. Denizcilikten başka işi'de mi vardı?." Asıl konuya gelelim, İtachi iş gereği uzak bir yere gidecekmiş. Bunun içinde deniz yolu lazımmış. Tabikide aklıma senden başkası gelmedi." Shisui gülümseyip başını salladı. " Bu yüzden İtachi'nin senin ile gitmesini istedim. " Shisui bana baktı ve sonra babama. " Tabikii, istediği yere götürüp getirebilirim, dediğim gibi." Babam gülümsedi. " O zaman siz anlaşırsınız nereye gideceğinizi filan benim ufak bir işim vardı. Görüşürüz " babam kalkıp gitti. Shisui ile tek başıma kalmıştım ve şuan karşımdaki koltukta oturuyordu. Kollarını birbirine bağladı ve bacak bacak üstüne attı. " Evet İtachi seni dinliyorum " Aileme kayıp bir ada'yı aramaya gideceğimi söylemediğim için Shisui'nin bana nasıl tepki vereceğinden korkmadım değil... " Şey.. bunu dışarda yürüyüş yaparken konuşabilir miyiz?" Elimi kaldırıp dışarıyı gösterdim. " Ah tabi " Shisui kalkıp bahçe kapısından dışarı çıktı. Bende kalkıp yanına gittim. Ellerini cebine koydu ve yürümeye başladı. Bende yürümesiyle yanında yürüdüm. 3 dk sonra yürürken sordu " Evet dinliyorum. Nereye gideceğiz?" Ellerimi arkada birleştirmiş başım aşağıda bir şekilde yürüyordum. " Kayıp bir Ada'yı aramaya " bunu demem ile durdu. Bende durup yüzüne baktım. " Şaka mı yapıyorsun " yüzü cidden mi dercesine gülüyordu. " Hayır, ciddiyim " gülüp yürümeye devam etti. Bende yürüyüp hızına yetiştim. " Senle ilk karşılaşmamızı hatırlıyor musun? " yüzüne baktım. Ciddi bir şekilde önüne bakıyordu. Yüzüme bakmadı. " Evet. Tekne turunda karşılaştık." Yere bakıp yürümeye devam ettim. " O gün için teşekkür ederim. Sen olmasaydın daha kötü olabilirdim. " yüzüne baktım. O hâlâ önüne bakıyordu. " Teşekküre gerek yok. " ses tonu neden bu kadar ciddi ve soğuktu ki? Durdum. O ise yürümeye devam etti. Bekledim. Arkasını döndü. " Noldu?, niye durdun? " yüzüme bakıyordu. " Niye bana böyle davranıyorsun? " sorduğum soru ile bir anlığına düşündü. " Nasıl davranıyormuşum " güldü. " Deniz tuttuğu için ağrı kesici ve su getiriyorsun. Sonra yüzme bilmediğim için denize atıyorsun." Bunu demem ile hızlıca yürüyüp önüne geçtim. Arkamda kaldı. Şuan bana bakıyordu. Ben ise hızlıca yürüyordum. " İtachii noldu şimdii " arkamdan bağırdı. Arkama bakmadan yürüyordum ki biri beni sertçe sol bileğimden tuttu ve çevirdi. Dönmem ile kafamı çarptım. " ah " fısıltı ile söylenip kafamı tuttum. Kafamı kaldırdığımda Shisui olduğunu gördüm. Lanet olsunn!! Benden niye uzundu bu kütük!! Shisui başını eğerek bana baktı. " Acıdı mı " " Nesin sen odun falan mı " Bunu demem ile güldü. " Pardon sıkı bir vücudum var " bunu demesiyle utanmıştım. " Ne o rengin değişti öyle " kahretsin! " Ne olmuş ? " sorduğum soruyla gülümsedi " Yok birşey, hadi gel sahile inelim." Yanımdan geçip yürüdü. Bende başka bir çarem olmadığı için onu takip ettim. Biraz koşup o'na yetişmiştim. Sahile geldiğimizde bir bank'a geçip oturdu. Ellerini başına destekledi. Bende yanına geçip oturdum. Yüzüne baktığımda karşıya bakıyordu. Manzaraya baktığımda güneş hafifçe batıyordu. " Güneş batıyor" dediğine kafamı sallamakla yetindim. " Seni evine bırakayım." " Manzarayı izlemek istiyorum" yüzüme baktı sonra karşıya. " Peki, nasıl istersen " Aradan geçen dakikaların sessizliğini bozdum. " Beni neden denize attın " " Hatırlamıyorum bile " hayır çok iyi hatırlıyordu!?. " 2 Ay önceki tatil " kollarımı birbirine geçirdim. Bana dönüp baktı. " Buna niye bu kadar taktın? " önüne döndü. " Çünkü yüzmeyi bilmiyorum ve boğulabilirdim. Ayrıca babam sana sesini bile çıkarmadı. Hasta olduğumda bile güldü." Kollarını başından indirip benim gibi birbirine geçirdi. " Şimdi anlaşıldı karın ağrın, baban bana kızmaz. Ayrıca yüzmeyi bu zamana kadar nasıl öğrenemedin ben beş yaşındayken su'dan çıkmıyordum" " Herkes aynı değil " nefesimi sesli vermiştim. O'da sesli nefes almıştı. " Fena mı oldu yüzmeyi denedin en azından. Ayrıca boğulsaydın ben seni kurtarırdım" Bunu demesi ile ayağa kalktı ve ellerini ceplerine geçirdi. " Hadi kalk güneş battı. Evine götüreyim seni " ayağa kalktım. " Pekala " yanına geldiğimde yürümeye başladı. Eve gelinceye kadar aramızda sessizlik hakimdi. Sürgülü kapıyı açmaya yeltendiğimde konuştu. " İyi geceler. Kendine dikkat et " yüzüne baktım. " İyi geceler. Asıl sen dikkat et kaçırmasınlar seni? " bu soruma güldü. " Bunu başarıcaklarını sanmıyorum " bana gülen yüze güldüm. El sallayarak yürüdü. " Ailene selamları mı ilet " el salladım. Arkasından bakıp kalmıştım. Kapının açılması ile kendime gelip kapıya döndüm. " İtachi ne yapıyorsun orada? " annem sanırım endişelenmişti. " Hiç anne Shisui beni eve bırakmak istedi ve sonra gitti " annem güldü. " Anlaşacağınızı biliyordum." Anneme güldüm ve içeri geçtim. Ne demezsin anne mükemmel anlaşıyoruz(!) salona baktığımda babam oturmuş yine gazete okuyordu. " Baba Shisui-san selam söyledi " babam hafifçe kıkırdadı. " Nasıl geçti? " babamın sorusuna karşı gülümsedim. " Sahile gidip biraz konuştuk. " babam gülümsedi " Öyleyse İyi geceler oğlum " gazetesini okumaya devam etti. " İyi geceler baba " koridorda annemle karşılaştım. " İyi geceler anne ben uyuyorum " annem bana bakıp gülümsedi. " İyi geceler oğlum " merdivenlerden yukarı çıkıp ilk Sasuke'nin odasına baktım. Tahmin ettiğim gibi uyuyordu. Kapıyı sessizce kapatıp kendi odama geçtim. Bugünün yorgunluğu ile kafamı yastığa koyduğum gibi kendimi uyku'ya teslim ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
