Abis (BL)

Birinin Erkeği

Merhabalar! 

Bölümleri biraz geç atıyorum, farkındayım ancak inanın pek zamanım olmuyor. Yine de elimden geldiğince düzenli atmaya çalışacağım. 

Geç olduğu için düzenlemeden atıyorum. 

Keyifli okumalar dilerim. 

&&&

Kolamdan bir yudum alıp karşımda sırıtarak çevreyi inceleyen iki arkadaşıma baktım. Zerre umrunda olmadığım ve aynı şekilde umrumda olmayan bu iki adam yüzünden bugün buradaydım. Ya artık iradesi zayıf bir adamdım ya da bugün buraya gelmeyi ben de istemiştim. Muhtemelen ikinci sebepti.

"Nerede seninki?" diye sordu Murat bakışlarını dans  edenlerden çekip. 

Bardağımı masaya bırakıp "Benimki kimmiş?" diye sordum ancak kimden bahsettiklerini zaten biliyordum. 

"Şu mavi gözlü olan." diye cevaplamışken Samet "Hani iri yarı olan, dayak yediğin." diye eklemişti Murat. Aklınca dalga geçiyorlardı. 

"Nereden bileyim? Adama GPS takip cihazı falan mı taktım? Zaten sizin zorunuzla geldim buraya. Beni rahatsız etmeden sakince içkilerinizi için de gidelim."

Somurtmalarına izin vermeden ters ters baktım suratlarına. Bu ikisi yüzünden iki gece önce büyük bir öz güvenle söylediğim şeyleri ezip gelmiştim buraya. Bir daha gelmeyecektim bir de...

"Bedava içki işte, lan. Boşa harcamanı istemedik." 

Samet'in suratına hafif bir öfkeyle baktım. Öyle olmadığını üçümüz de biliyorduk. Diğerleri abarta abarta bahsettikleri için bu ikisi de dayak yediğim adamı merak etmiş ve onları götürmem için ısrar etmişlerdi. İki gündür başımı ağrıtmıştı istikrarlı ısrarları. 

"Sadece benim için geçerli bu, biliyorsunuz değil mi? Ve sizinkileri de asla ödemem. " dedim hoşnutsuzca.

"Canım sen içmiyorsun nasılsa. Kendine ister gibi bize iste. Ne bilecekler? Kolayla boşa mı harcayacaksın? Yediğin dayağa değsin bari."

Hiçbir cevap vermedim. Yalnızca, Samet'in her zamanki patavatsız laflarını daha fazla dinlememek adına ayağa kalkıp onlara hiçbir şey söylemeden yanlarından ayrıldım. Bu insanlarla ne işim olduğunu bilmiyordum gerçekten. Etrafımı tekrar  boşaltma vaktim gelmişti. Bir sigara içerken bunu nasıl yapacağımı düşünebilirdim.

Cebimdeki sigara paketini çıkarmaya çalışırken kapıda biriyle çarpışmıştım. Önüme bakmayınca böyle oluyordu işte. Hafifliği ve ayaklarından gördüğüm kadarıyla bir kadına çarpmıştım. Gözlerimi kaldırıp oval yüzüne bakarak mahçubiyetle gülümsedim ve "Özür dilerim." dedim. 

"Önemli değil." dedi gürültülü ortamdan kulağıma zar zor ulaşan güzel sesiyle. "Sigara içmek için mi çıkıyordunuz?" 

Onu yalnızca başımla onayladım ve o da tatlı bir ifadeyle gülümsedi. 

"Bir sigara bana da iyi gelebilir aslında. Sizinle gelmemin mahsuru var mı?" 

Şaşırmıştım çünkü birbirimizi tanımıyorduk ve tanımadığım insanlardan böyle teklifler almak pek karşılaştığım bir durum değildi. Anlayamamıştım ve "Evet, var." diyecek gibi olsam da olmadığını söyledim. Sigaralarımızı içerken anlayabilirdim. 

Duvara yaslanıp sigaramı çıkarmıştım ki kadının varlığını hatırlayıp önce ona uzattım. Hiç tereddüt etmeden sigaradan alıp dolgun dudaklarının arasına yerleştirdi. Kendi sigaramı yakmadan önce uzattığı sigarayı yaktım.