6. bölüm/Yapayanlız...

4 1 0
                                    

Gözlerime vuran ışıkla uyandım. Aynı zamanda telefonumda ısrarla çalıyordu. Kim arıyordu bu kadar fazla? Bu numara da neyin nesiydi? Tanımadığım bir numara beni ısrarla arıyordu. Açtım karşı taraftan bir ses geldi.
"Neredesin sen?"

Buda kimdi? "Sen kimsin?"

"Aşağıya inersen görürsün."

Hemen hızlıca aşağıya indim. Birden karşımda Emre vardı gözlerini kapattı.

"Tövbestağfurullah! Bari üstünü değiştirseydin ahenk!"

Anlık şok. Dantelli süslü mü süslü kiyafetimi üstümde unutmuştum. Utanç vericiydi... Hemen hızlıca bağırarak yukarı çıktım. Bir çırpıda üstümü değiştirip aşağıya indim.

"Çok beklettim mi?"

"Yok ne beklemesi alt tarafı ağaç oldum hemde meyve veriyorum artık. Mevsimler geldi geçti bir sen gelemedin."

"Çok pardon karşınıza da öyle çıktım.."

"Binde yola çıkalım daha çok iş var Sare hızlı ol."

Hemen arabaya bindim. Yolda ilerlerken telefonumu açtım öylece gezdim. Sonra birden aklıma geldi.
"Sen sabah beni hep alacak mısın böyle?" Dedim hesap sorar gibi.

"Patron ne zaman bırak derse o zaman gelmeyeceğim."

"Patron neden böyle bişey istiyor?"

"Sare,sen bizim ekiptensin ve sen artık 10 sezonluk filmimizin başrollerindensin sana bişey olmaması lazım."

"Peki."

İkimizde susmuştuk. Ben artık bu ekiptendim. Sonra aklıma bir soru daha takıldı. Sordum cesaretlice.

"Sana ne oldu? Duvar gibisin küçükken bir kaç olay yaşamışsın anlatmak ister misin?"

Bir an duraksadı ve yutkundu.

"Annem ve babam-"

Paaat. O anki sessizlik hiç bişey duymuyordum. Bir anda camlar heryerimi acıtmaya başlamıştı. Kendimi hissetmiyordum. Kaza yapmıştık... Hemde uçurumdan uçmuştuk. Camlar kırılıp üstümüze doğru geliyordu. En son hatırladığım şey birilerinin Sareee! Neredesinn!!! Diye bağırışlarıydı sonra bir el beni oradan çıkardı. Arabanın tekerleğinin altında sıkışık kalmıştım. Çıkardılar beni oradan. Fakat emre ortalıkta yoktu. Meğersem benden önce onu hastaneye yetiştirmişler. Bir kaç kişi Sare iyimisin diye bağırıyordu. Ama konuşamıyordum. Her yerim ağrıyordu. Acıdan duramıyordum yerimde. Sonra hastane de gözümü açtım tekrardan bir odadaydım. Emre'yi sordum,Emre'ye hiç bişey olmamıştı. Olan bana olmuştu. Emre araba giderken aradan uçmuş ve toprak olan bir yere düşmüş. Sadece kafası kırılmıştı başka sorunu yoktu. Sonra odaya çınarı aldılar.
"İyi misin?"
"Olacağım..."

"Bana bir daha bu sorularla gelme Sare hatta bundan sonra seni bir daha ben değil Meriç alacak benden uzak dur."

"Ben sana naptım Emre...?"
"İstemiyor musun beni?"

"İstemiyorum." Dedi o sert ve duvar tavırlarıyla odadan çıkıp kapıyı sertçe kapattı. Ben işime odaklanmam gerekirken buradaki ekipteki bir kaç kişi yüzünden düştüğüm hallere bak! Beni istemiyormuş. Ben çok meraklıyım sanki onun için ölüp bitiyorum kanka. Aynen.

Sonra odaya Mysterious girdi. Biraz daha işe geç gidersem kovulacağımı söyledi. Haydaa! Benim burada acıdan kendimi hissetmezken beni işe çağırıyorlardı. Mecburen iyiyim değip çıkmak zorunda kaldım. Bu sefer beni bırakan çınar değil ömerdi. İş yerine bıraktı. İçeri girdiğimde kimse yoktu. Oradaki hizmetli ablaya sordum.
Emre yorgun olduğu için eve gitmiş.
Meriç de beni bıraktıktan sonra işi olduğu için başka yere gitmiş.
Boranında bir kızla randevusu varmış.
Mysterious ise ailesiyle pikniğe gitmiş. Ama benim çalışmam gerekiyormuş. Ben burada kaza yaptım düştüğüm şu hallere bak. Gidip oradaki Selçuk Özdağ ile alakalı olan kitapları karıştırdım. Saatlerce başındaydım ne bir dakika. Bulmuştum galiba. Bu onun telefon numarasıydı. Bu numaradan konuma ulaşabilirdimm. Hemen ekipten birilerini aradım ama kimseye ulaşılamıyordu kimse açmadı. Benimde bu işi tek başıma halletmek zorundaydım. Numaradan hemen konum bulmaya çalıştım. Arabayla bir yere gidiyordu. Bende kapıda duran patronun iş arabasını alıp oraya gidecektim. Irağa doğru gidiyordu araba bende oraya doğru gidiyordum. Buradan çok uzaklara. Ben hâlen giderken konumdaki araba durmuştu. Ulaşmıştı galiba gideceği yere. Derken pat şarj bitti... Napacaktım şimdi? Hiç bilmediğim bir ülkedeydim. Kimseye ulaşamıyordum ve yanımda benden başka kimse yoktu. Yanlızdım. Irağın içinde boş boş dolandım. Napacaktım? Ne bir başlangıç nede bitiş yolu. Hiç birşey yoktu. Elimden bişey gelmiyordu. Oturdum öylece gözüm yanmaya başladı ve bir göz yaşı damlası döküldü gözlerimden. Burada yapayanlizdim ben korkardım böyle şeylerden. Nasıl kurtulacaktım? Buradan kurtulmayı unut gitsin Sare. Bari umutlanma Sare...

-Bölüm sonu-

(ŞİMDİ ÖNCELİKLE BİLİYORUM BÖLÜMLER ÇOK KİSA FAKAT AKLİMA GELMİYOR sabredinNNNN)

𝐀𝐡𝐞𝐧𝐤 𝐒𝐚𝐫𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin