11. Bölüm / Canım yanıyor..

8 3 2
                                    

Sevmiyor gibi yapsamda çok seviyordum,hemde herşeyden çok. Yada sevmiyordum. Of bilmiyordum hiç birşeyi. Ama üzülmüştüm biraz. "Kız arkadaşım'la gülüşüyorum belki..." Emre bunu bile bile bana neden böyle yapıyordu? Ben ona napmıştım... İşimin gereği duruyordum orada yoksa asla durmazdım.

**

Her neyse işime tekrar döndüm. Şöyle bir evraklara baktım ona dair hiçbir şey yoktu hemde hiçbir şey. Ufak bir ipucu bile yoktu. O yine ortalıkta yoktu.. derken ofisteki telefon çalmaya başladı. Meriç gidip açtı. Sesi gelen kişi... Sesi tanıdık gelmiyordu ama ekipten birinden bahsediyordu.. O'ndan, emreden... Panikle bize baktı Meriç. N'olmuştu? Anlayamadım. Sonra tamam değip kapattı. N'olmuştu ki? Bize dolu gözlerle baktı. Dilinden sözler boşaldı birden.

"Emre yine kaza yapmış... Durumu çok kötüymüş. Şehir hastanesindeler.."

Ne? İnanamıyorum... Üzüntüm ve şaşkınlığım yüz ifademe de yansımıştı. Yanlız takıldığım bir yer vardı sordum:

"Hastanesinde'LER' Ler derken? Kiminle yapmış kazayı Meriç?"

"Asu'yla..."

"Asu?"

"Emre'nin kız arkadaşı."

Acı bakışlarla baktım Meriçe. Yıkıldım o an. Birlikte kaza yapmışlardı. O kızla... Kız arkadaşıyla... Kimdi bu kız? Bir anda niye almıştı onu benden? Tam da umut bağlamışken tam herşeyi yerine koymuşken yine başa sarmıştık. Arabaya binip hastaneye doğru ilerledik. Yüzüm buz gibiydi kimse dokunmuyordu bana. Meriç'le Bora anlamıştı o yüzden hiçbir şey diyemediler. Hastaneye ulaştığımızda. Kız arkadaşı Asu yan odada diğer yan odada da Emre yatıyordu. Önce Emre'nin yanına gittik. O kadar kötüydü ki... Yorgun,hâlsiz halde uyuyordu. Bakakaldım sadece. Meriç sessizliği bozdu.

'yan odada Asu kalıyor biz gidip bakalım sen burada kal Sare."

Kafamı iki yana salladım.

"Bende gelmek istiyorum."

Meriç ve Bora birbirlerine tereddütle baktı. Yinede kabul ettiler yan odaya geçtik.

Bir dakika... Ne? Bu bu asuydu. Bizim Asu... Eski arkadaşım olan Asu. İnanamıyorum... Şuan uyuyordu. Ben kapıda öyle kalakalınca benim kolumdan tutup içeri çekti Meriç. Bişey olduğunun farkındaydılar ama üstüme gelmek istemiyorlardı. Vay be aylar sonra tekrar karşıma çıktı. Ama asla istemediğim bir anda çıktı karşıma. Emre'nin kız arkadaşı olarak... Hayır bu olamazdı.. bir anda Asu uyandı. Bana baktı direkt.

"Hey,ne işin var burada Sare?"

"Yan odada ekipten arkadaşımız kalıyor sanada bakalım dedik."

"Çık bu odadan!"

Diye bağırdı. Meriç'le Bora ne olduğunu anlamadan bir bana bir asuya bakıyordu. Hiçbir şey demeden çıktım odadan. Borayla Meriç arkamdan bile bakmadılar. Yan odaya Emre'nin yanına geçtim. Emre de uyanmış telefonuyla vakit geçiriyordu. Artık bişey demiyorlardı teknolojiyle ilgilenmesine. Sonra telefonu çaldı. Emre tamam diyerek kapattı. Ve dimdik bana bakarak konuştu:

"Sare buradan çık git kız arkadaşım öyle istiyor."

Yutkundum. Acı gözlerle baktım. Bunu bana nasıl yapardı? Nasıl böyle derdi. Hiç bişey demeden hastane çıkışına doğru ilerledim. Bir taksiye bindim. Evim buraya çok uzaktı. Takside ki şarkı içimi daha da parçaladı.

"Sevilirken bilmedinmi? Ben söylerken gülmedinmi? Falimizda hasret var, ayrılık var demedimmi? Anlamazdın, anlamazdın.. kadere de inanmazdin. Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın. Dilerim ki mutlu ol sevgilim... Ben olmasam bile hayat gülsün sana. Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.. kalbim bomboş kaldı sanma, acılar geçer zamanla. Aşka tövbe demem ben, görürsün sevilince yeniden.."

(ANLAMAZDIN)

O kız yüzünden beni hayatından temelli çıkarmıştı. Bunu bana niye yapıyordu ki?Ben ona ne yapmıştım... Seviyordum hemde delicesine. Ama o.. bırakıp gitmişti beni. Hatta beni kovmuştu.. eve ulaştım hesabı ödeyip eve geçtim. Direkt uzandım olduğum yere. Uyuya kalmıştım.

Rüya:

Emre asuyu orada bırakıp yanıma geliyordu. Önümde diz çökmüş benden defalarca özür diliyordu. Ağlayarak yalvararak özür diliyordu. Bende şarkı sözlerini ezberlemiş gibi konuşuyordum:

"Korkma söyle,ne zaman unuttuğunu.
Hatta yerimi kimlerle doldurduğunu. Susma söyle yeterki sesini duyayım yeterki sesini duyayım. Bilsemde kimin kalbinde olduğunu..."

Emre gözlerimin içine bakarak ağlıyordu, defalarca yalvarıyordu. Ağlamaya başladım bende. Gözlerinin içine bakarak bana bunu niye yaptın emre! Neden! Neden! Neden! Ben... Ben seni sevmiştim Emre. Şimdi gelip bana tekrar umut veriyorsun. Emre sen bana ait değilsin. Artık başkasınınsın. Lütfen git. Ve devam ettim:

"Bu günahsız gözlerimi yaktirma bana. Sana mi inanayım yoksa ona mı? Battım yalana. Tam unuttum derken bulaştım yalana. Bide öperken baktın bana."

İkimiz birbirimize baktık saatlerce. Birbirimize acır gibi... Yine herkesi kendim sandım..

"Emre."

"Efendim.."

"Beni kendime ver git.. beni yakıyorsun canımı yakıyorsun nolursun yalvarırım git. Emre bunu bana yapma. Emre ben seni sevdim. Sende beni sev istedim. Neden ya neden? Neden ben değilde o! Onun benden farkı ne emre! Emre ben sana aşıktım aşık! Aşkıma karşılık vermek çok mu zordu! Emre niye niye?"

Diye ağlamaya başladım. Sarıldım Emre'ye. Ama onun kollarını kollarımdan biri çekip alıp götürdü. Asu aldı Emre'yi kollarımdan aldı götürdü...

-SON-



𝐀𝐡𝐞𝐧𝐤 𝐒𝐚𝐫𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin