İş paslayanzi - EDIN DZEKO

I

Ben Katre, 28 yaşındayım. Fenerbahçeliyim. 4 yıldır avukatlık yapıyorum. Çalıştığım ofis Kadıköy'de ve ortaklarından biri de dedem.

Her sabah uyandığım gibi saat 7.00 de alarmımın sesiyle uyandım.
Hemen üzerime işe uygun bir şeyler geçirip çıktım.
Nisan'ın son haftaları olduğundan dolayı hava yavaş yavaş ısınıyordu.
Arabama binip en sevdiğim şarkıyı açtım.
Raf.
Şarkıyı mırıldanırken ofise az kaldığını fark ettim.

Kenarda hep kahvaltımı aldığım kafeyi gördüm. Hemen içeri girdim.
"Hoş geldiniz." dedi sıcak bir gülümsemeyle neredeyse her gün karşılaştığım garson.
"Hoş buldum. Her zamankinden." dedim aynı sıcak gülümsememle.

İki üç dakika içinde her şeyi hazırlayan garson pakedi bana uzattı.
Ödememi yaptıktan sonra teşekkür edip arabama tekrar bindim.
Hem yemeğimi yiyor ve kahvemi içiyordum, hem de arabamı sürüyordum.

Sonunda ofise varabilmiştim. Geç kalmadığımı tekrar teyit ettikten sonra dedemin yanına gittim.
"Günaydın dedecim." dedim tüm sevimliliğimle.
"Günaydın güzel kızım." dedi aynı şekilde.
Günlük sohbetlerden sonra dedem bana;
"Şimdi sana bir iş paslayacağım, biliyorum gençsin ama bu aynı zamanda senin gelişmen ve ün kazanman için de çok önemli bir fırsat." dedi sakin ses tonuyla.
"Tabii dedecim nasıl istersen." dedim.
Lafı uzatmadan işin detaylarına geçti.
"Edin Dzeko, eşi aldatmış. Diğer bilgileri yarın görüşmede sana anlatacak." dedi önemsiz bir şeymişçesine.
Şaşırdım fakat fazla çaktırmadım. Dedem de fenerliydi ama işle futbolu karıştırmayacak kadar profesyoneldi de.
"Tamamdır. Konum ve saati bildirirsin dedecim. Çalışmaya geçmem gerek." diyerek odasından çıktım.

Odama geldikten sonra birkaç itiraz dilekçesi yazdım ve müvekkillerimle konuştum. İnsanlarla bu kadar yakın bir ilişkide olmak her ne kadar zor olsa dahi mesleğimi seviyordum.

Tam saat akşam saatlerine geldiğinde ise çıkmam gerektiğini anladım. Bugün meşgul olduğum için sabah dedemle yaptığım konuşmayı gün içerisinde aklımdan fazlasıyla geçirmiş olamasam bile şuan aklıma gelmişti.
Sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olarak olayları büyütmek istesem dahi avukatlığım ağır basmıştı.

Eve doğru geçtim. Biraz kitap okuduktan sonra çalıştım ve yatmadan önceki klasik rutinimi yapıp duş aldım.
Bu yorucu günün sonunda tek merak ettiğim şey olayın nasıl gerçekleştiğiydi.