İlk önce Edin'in eli bana doğru uzandı.
"Hoş geldiniz." dedi.
"Hoş buldum." dedim.
Aynı şekilde menajeriyle de selamlaştık.
Menajeri
"Ben Nathan. Memnun oldum."
dedi.
Aynı şekilde yanıtladım.Bir süre normal hayattan konuşup tam asıl mevzuya geçeceğimiz anda Nathan'ın telefonu çaldı. İkimizden de özür dileyip hızla kalkmak zorunda kaldı.
Bir iki saate bu işi hallederdim artık.
Çünkü bazen menajerler kendi avukatları bile olsa fazla bilgi vermek istemezler.İş konuşmaya geçmeden önce kendime içecek bir şeyler söyleyecekken Edin benden önce davrandı.
Garson yanımıza geldikten sonra
"İkimize bir beyaz şarap." dedi.
"İçmesem olur mu?" dedim fakat beni
"Böyle bir meseleyi konuşurken ikimizin de kafasının biraz dağılması gerektiğini düşünüyorum."
diyerek susturmayı başardı.Şaraplar geldi ve garson ikimizin de bardağına cüzi bir miktarda doldurup şişeyi yanımızdaki buzlu metal kovaya koydu.
Fırsattan istifade hemen ajandamı ve dolma kalemimi çıkarttım.
"Bana ilişkinizi ve olayı başından anlatabilir misiniz?"
diye sorularımdan ilkini yönelttim.
Daha fazla uzatmadan anlatmaya başladı."Biz Amra ile zaten eskisi kadar yakın değildik. Antrenmandan erken çıktığım bir gün çocuklar da bakıcılarıyla dışarıdayken eve girdiğim anda Amra'yı bir erkekle gördüm. Hemen İstanbuldaki başka bir eve geçip bakıcıya çocukları evime getirmesini söyledim. Amra yüzlerce kez aradı lakin hemen menajerime mesaj atıp olayı anlattım. O da sizi bulmuş. Olay böyle." diye olayı özetledi.
Notlarımı yazmayı bitirdiğimde bir soru daha sormak istedim.
"Peki neden ayrılmayı bu zamana kadar hiç düşünmediniz?" dedim.
"Futbol camiası böyle olayları kaldırmaz. Hele ki nedeni yoksa asla. Zaten çocuklarımız vardı. Ama ondan bu kadarını yapmasını beklemiyordum."
diyerek yanıtladı beni.Ne zaman oldu vb. soruları da sorduktan sonra artık kalkabilirdim. Bir şişe şarabı bitirmiştik. Edin'in üzgün olduğunu anlayabiliyordum. Boşanma davalarında özellikle erkekler mağdur tarafsa pek umursamaz davranırlar. Ama bu kesinlikle yanlıştır.
Sadece dışarıya güçsüz gözükmek istemezler."Üzülmenize gerek yok. Artık bu davayı olabildiğince hızlı bitirmeye odaklanmalıyız. Eşinizle anlaşmalı boşanma için diğer avukatlarımız irtibata geçecekler. Kabul ederse çok daha rahat bir şekilde bitirebiliriz.
Etmezse çekişmeli boşanma uzun sürecektir. Bu yüzden siz de eşinizi ikna etmeye gayret gösterin. Olur mu?" dedim."Elimden geleni yapacağım. Yardımcı olduğunuz için sağ olun." dedi sıcak bir gülümsemeyle.
Güzel gülüyordu. Bunu zaten sosyal medyadan da onu takip ettiğim için gayet iyi biliyordum. Gerçekte çok daha büyüleyici diye geçirdim içimden.
Kafamı sağa sola sallayıp dünyaya geri döndükten sonra
"Rica ederim, işim bu." diyip elimi uzattım.
"Tekrardan memnun oldum." dedi.
Gülümseyip masadan kalkacakken başımın biraz döndüğünü fark ettim. Topuklu ayakkabım olduğu için düşmemek amacıyla ani bi refleksle masaya tutunduğumda Edin hemen kolumdan tuttu."İyi misin?" dedi endişeli ses tonuyla.
"Biraz başım döndü sadece önemli bir şey yoktur. Şarap içtik ya oluyor öyle bazen." diye yanıtladım."Bekle. Hesabı isteyeyim ben bırakırım senş sabah da alırsın arabanı." diyerek garsondan hesabı rica etti.
Hayır demeye mecalim olmadığı için sessiz kaldım.
Hesabı ödedikten sonra Edinin arabasına doğru yöneldik. Kapımı açtı ve söylediğim adrese doğru sürmeye başladı. Radyoda en sevdiğim şarkıya rastladığımda kendimi çok şanslı hissettim.
Gözlerimi kapattım ve eve gidene kadar kafamı dinledim. Edin beni kapının önüne kadar bıraktı. Girmek de istemişti lakin çok yorgundum ve bu saatte girmesine gerek yoktu.
Teşekkür edip yolladım.
Sadece üstümü değiştirip kendimi koltukta uykuya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İş paslayanzi - EDIN DZEKO
RomanceHer şey Katre'nin dedesinin Katre'ye müvekkil paslamasıyla başlar...