58. Bölüm

127 30 536
                                    

Bu bölümü canım remYapc639 'a ithafen yazıyorum. Hem hikayemizin Melek karakterinin parodisi hem de her bölümde destekçim olan birkaç kişiden biri olduğu için ona armağan ediyorum.

Umarım hikayenin gidişatını beğeniyorsunuzdur. Hepiniz seviliyorsunuz :)

Hepinizi çook seviyorum çiçeklerim♥️

Yorum ve Votelerinizi bekliyoruum...

Bölüm Şarkısı:
Kaan Boşnak- Bizi Nasıl Etkiler

Yorum sınırı: 300 Vote sınırı: 13

Kucağımda Savaş'ın yastığı koltukta uzanıyordum. Neredeyse kendimden geçmek üzereydim. Sabah beni terk edip gitmişti. Hak etmediğim halde beni bırakmıştı. Yastığa sıkıca sarılıp gözlerimi yumdum. Kim bilir ne yapıyordu İngiltere'de. Varmış mıydı ki? Mesaj atsam çok mu yüzsüzce olurdu?

Gözlerimi yumunca kendimden geçmem çok zaman almamıştı. Sabahtan beri ağladığım için şişti zaten gözlerim. Nefesimi bile zor alıyordum. Ağlamaktan helak olmuştum resmen.

Karnımda hissettiğim ele gözlerimi açmadan vurdum. "Mert git işine uğraşma benle iyi değilim" el karnımda gezince yine vurdum. "Çek elini ya. Gıdıklama gece gece" parmağı dudağımda gezdi. "Napıyorsun ya? Ruh hastası mısın? Ablanım ben senin ablan", "Yüzüme baksan güzelim her şeyi anlayacaksın oysa" başımı kaldırdım. Gördüğüm kişi ile kalakaldım. Çığlık atmak istiyordum ama sesim bile çıkmıyordu. Yüzümü koltuğa göndüm. "Hayır hayır kafayı yedim hayal görüyorum. Delirdim galiba. Saçma sapan hayaller görüyorum. Kafayı yedim" saçlarımı tuttuğum ellerimi tuttu.

"Melek dur canını yakma güzelim", "Hayır gerçek değilsin ki sen. Hayal... hayalsin... ya da rüyadayım ben" kendime tokat atınca canım yanmıştı. "Ah!", "Salak. İnsan kendine tokat mı atar? Yüzüme bak. Melek bak gerçeğim ben" tedirgin bir şekilde yüzüne baktım. Yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Gerçeğim. Tüm gerçekliğimle karşındayım", "Hayır... Gittin sen beni terk ettin. Ben gelemedim bile arkandan. Güvenlik o kapıdan beni geçirmedi. Uçak kalktı ben gördüm", "Birtanem sakin ol. Bak sakin sakin konuşalım", "Hayır hayır kafayı da yedim ya" karşımdan kalktı. Gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda yoktu.

"Biliyordum ya gerçek değilsin. Yok oldun işte. Delirdim bir de ya", "Hayır yok olmadım su getirmeye gittim" önüme çöktü. "Hadi iç bu suyu" yavaş yavaş suyu yudumladım. Tekrardan kalkıp odanın ışığını açtı. Az önce koridorun ışığının aydınlattığından daha fazla aydınlatıyordu.

Önüme çöküp ellerimi tuttu. "Binmedim o uçağa. Yanındayım artık" ellerimi ellerinden çektim. Korkuyla bacaklarımı da kendime çekip sarıldım. Alnımı dizlerime yasladım. "Sen de gittin, kafayı da yedim. Hayaletin bile huzur vermiyor" yanıma koltuğa oturup beni kollarının arasına aldı.

"Gerçek olduğuma nasıl inandırabilirim seni" başımı kaldırıp ona döndüm. "Gerçek misin gerçekten?", "Gerçekten gerçeğim" gözyaşlarımı sildi. "Her ne olursa olsun senden vazgeçemiyorum. Sen beni aldatsan bile bu bana müstahak. Ben gidemiyorum senden" kollarımı boynuna sardım.

"Seni çok seviyorum" yavaşça elini sırtımda gezdirdi. "Ben de seni çok seviyorum. Seni dinlemeden gitmek sana çok büyük haksızlık olacaktı. Ama gitmiyorum. Anlatıp anlatmamak da senin tercihin. Ben senden gidemem" yanağından öptüm.

"Çok korktum seni kaybediyorum diye. O kadar korktum ki" gülümseyerek geri çekildi. "Bu benim yastığım değil mi?", "Evet sizin evden gidip aldım. Sensiz uyuyamıyorum", "Artık buna ihtiyacın yok. Ben yanındayım", "Söz ver gitmeyeceğine", "Söz" uzanıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.

Seni Buldum YaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin