56. Bölüm

172 34 413
                                    

Umarım hikayenin gidişatını beğeniyorsunuzdur. Hepiniz seviliyorsunuz :)

Bu bölüm bir kişiye özellikle hediyem. Ona söz vermiştim. Bu bölümü oyku055irmak 'a ithaf ediyorum.

Yorum ve Votelerinizi bekliyoruum...

Bölüm Şarkısı: KÖFN- Gitme Sana Muhtacım

Yorum sınırı: 300 Vote sınırı: 13

"Aşkım?" Melek'in sesini duyunca ona döndüm. "Uyandın mı güzelim?" başını salladı. "Kahvaltıya geç kaldım demi?" dedi oflayarak. "Yok güzelim daha kahvaltı hazırlanmadı. Esma ablaya dedim bir saat geç hazırlayacak" yavaşça oturdu.

"Teşekkür ederim" dedi bana sarılmak için yaklaştığında ayağa kalktım. "Hadi giyin. Aşağı takımın yanına inelim", "Ne oldu? Neden böylesin?" yavaşça dizlerinin üzerine yükseldi. Uzanıp elimi tuttu. "Savaş ne oldu?", "Bir şey yok. Biraz hızlı ol hadi" yavaşça yataktan kalktı. "Hala midem kötü" dedi eli karnındayken. "Bekle ben giydireyim seni" dolabı açıp eşofman aldım üzerine de bir tişört.

"Deden kahvaltıda eşofmana bir şey demez mi?", "Şu an daha toparlanmadın ya. O yüzden sorun yok. Ben de eşofmanlayım", "Tamam" yavaşça pijamasının altını çıkardım. Üzerini değiştirmesi için yardım ettim. Elimi tuttu. "Oldu demi böyle?", "Oldu oldu. Açık yerin yok en azından" birlikte aşağı indik.

"Oo kaptan" dedi Berk. "En güzel anne bizim kaptanımız olacak" dedi Kerim de. Melek direk bana döndü. "Söyledin mi bile ya?" başımı salladım. "Yenge yüzün şişmiş" dedi Alp. Hepsi Alp'e susması için döndü. "Böyle daha güzel ama" dedi Barış. Yavaşça koltuğa oturup Melek'i kendime çektim.

"Benim genlerimi taşıyor da ondan" dedim. Melek güldü. "Yaa aşkım" dedi gülerek. "Ya aşkım değil. Evet aşkım" güldü. "Üff Savaş" gülümseyerek takımdakilere döndü. "Kız mı erkek mi?" dedi Orçun. "Bilmiyoruz ki henüz. Ama ben erkek istiyorum. Aynı babasına benzesin istiyorum" bana dönüp gülümsedi. Zoraki ben de gülümsedim.

"Ya o kadar heyecanlıyım ki. Beni rahatlatan tek şey babasının Savaş olması. O olmasa asla cesaret edemezdim. Anne olmak için çok küçüğüm ama Savaş'ın hep yanımda olacağını bildiğim için rahatım" beni öpmek için uzandığında geri çekildim.

"İyi misin?" dedi bana sokulurken. "Hı hı", "Bebeğinin babasına aşık olduğun belli" dedi Çağan iti. Öfkeyle ona bakıyordum. Melek ona döndü. Yutkundu. "Sen niye geldin? Seni görmek bile midemi bulandırıyor. Yani bebekten daha çok bulandırıyor midemi. Defolur musun? Gerçekten canımı biraz daha sıkarsan seni döverek çıkarırım buradan" bana baktı. Sırıttım.

"Kendine ve bebeğe iyi bak Melek" dedi o it. Ardından sırıtarak evden çıktı. Sinirle yumruğumu sıktım. Kalkacağım an Melek elimi tuttu. Başını yana eğince geri oturdum. Can ile göz göze geldik. "Abi?" gözlerimle evet anlamında onayladım. Anladığına dair başını salladı.

"Berk hadi kalkalım biz. Alp, Orçun hadi" dedi Can ayağa kalkarken. "Nereye? Erken daha" dedi Melek. "İşimiz var yenge. Hayırlı olsun tekrardan" dedi Can. Direk çıkışa yöneldi. "Beyler hep beraber kalkalım" dedi Berk. Takımın hepsinin kalkmasını sağladı.

"Çok erken kalktılar ya" dedi Melek bana dönerek. "Daha kalsınlar mı isterdin? Barış falan", "Aşkım kıskançlık yapma ama. Sadece evde sıkılmaya başladım o yüzden" dedi bana sokulurken. Çiçek limonataları getirmişti. "Hepsi bizim mi?" dedi şaşkınca. "Onlar gitti ya öyle" dedim tepsiden birinir alırken.

Seni Buldum YaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin