31

315 22 7
                                    

Asklarımmmm selamlarrrr

40K'nın ugruna moralinizi sikecek bir yb ile geldimmm<3

artık bol bol yb gelecek malum tatile girdik sayılır. Hem benim de sınavlarım bitti.

Bol bol yorum görmek istiyorum

İyi okumalarrr

-

Gelmişlerdi.

Hikayemizi sonlandırmaya, ilk defa tattığımız mutluluğumuzu tüm çıkarıyla geri almaya gelmişlerdi.

Bazen...

Bazen korkmamak istiyorum.

En çok da şu an.

Evimizin camından içeriye kırmızı ve mavi ışıklar sızarken.

***

20:14

Karakol köşesinde yüzümü dizlerime gömmüş ağlıyordum. Eşofmanım göz yaşlarımla ıslanmış, ellerim yüzümdeki ıslaklığı silmekten uyuşmuştu. Öyle bitik, öyle berbat hâldeydim ki...

Göstermiyorlardı.

Taehyung'u bana göstermiyorlardı.

Neredeyse 16 saat geçmişti ve ben onu hâlâ göremiyorum. Nerede, ne hâlde, nasıl... Bilemiyordum. Elimden hiç bir şey gelmiyordu ağlamaktan başka.

Bekliyordum yalnızca.

Hoseok hyung eve gidip kılık kıyafet ve ihtiyaçları almıştı. Namjoon hyung ve Seokjin hyung ise yanımda bekliyorlardı.

Karnımdan bir guruldama sesi gelmişti o an. Açıkmıştım. Ve bu sesi duymamla, durmayan ağlamam daha da arttı. Sebebi acıkmış olmam değildi.

O da aç olmalıydı.

"Jungkook... Ağlama artık." dedi Seokjin hyung bıkmışlıkla.

"Hyung. H-Hiç bir şey ye-yemedi..."

O da ağlıyor muydu?

Yaz ayındaydık ama belki de soğuktu olduğu yer. Üşüyor olabilir miydi? Üşümesini bilmem ama kesinlikle aç olmalıydı.

Aklıma gelen şey ile tekrar bir hıçkırık duyuldu genzimden.

Sahildeyken, o pizza dilimini yememeliydim.

Kendimden nefret ediyordum.

Bencil davranıyordum.

Ellerim ister istemez saçlarımı çekiştirmeye başlarken saniyeler ardından kafama vurmaya başlamıştım. Aklıma gelen her bir şey sinirimi, kendime olan nefretimi arttırıyor; kendimi cezalandırmak istememi sağlıyordu.

"Jungkook yapma." Namjoon hyung elimi tutup kendimden uzaklaştırıp önüme çöktü. Eğdiğim yüzümü kaldırıp kendine döndürdü. Ciddiydi.

"Hyung..." Tekrar eğdim yüzümü. "...Be-Ben Taehyung'u görmek i-istiyorum. Sevgilimi istiyorum!"

"Taehyung hâlâ sorguda-"

Kafamı onaylamayarak sallarken, tekrar eğdim ve ellerimi gözlerime bastırdım.

"Ben ya-yapamam... O-onsuz yapamam."

Seokjin hyung da yanıma eğildi. Burukça gülümserken elini yüzüme düşen saçma attı ve kulağımın arkasına yerleştirdi.

starboy |tk| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin