20 Ağustos 1972,
Black MalikanesiYine gözlerimi sıkıcı bir sabaha açıyorum- Hayır! Bugün özel bir gün. Çünkü bugün Diagon Alley'e gidiyoruz. Hogwarts mektubumu birkaç ay önce aldım. Çok heyecanlıydım. Hızla yataktan kalktım. Giyinip saçlarımı taradım.
"Hazır değil misin Capella? Acele et." Annemin sesini duyunca son kez aynada kendime baktım. Druella Black son zamanlarda çok kızgın. Hiçbir şeye tahammülü yok. Ablam Andromeda Black, mezun olduktan hemen sonra bir muggle olan Ted Tonks ile evlendi. Bu durum annemi ve babamı derinden yaraladı. Ama en büyük kız kardeşim Bellatrix'in Lestrange ailesinin en büyük oğluyla evlenmesi ailemizin yeniden eski itibarını kazanmasına sebep oldu. Açıkçası itibarımızı kaybetmedik. Ailem öyle düşünüyordu. Sonuçta kimse Black ailesiyle arasını bozmak istemez. Ah, birde diğer ablam Narcissa! Ablam Narcissa, Malfoy'ların tek varisi Lucius Malfoy ile nişanlı. Mezun olduktan sonra evleneceklerdi.
Artık bütün gözler üzerimdeydi. Annem ve babam artık sürekli benimle ilgileniyor. Andromeda'yı çok sevdiğim için annem bana baskı yapıyordu. Onun gibi olmamam için özel olarak benimle ilgileniyordu.
Ablam Bellatrix beni çok severdi. Ben ailenin en küçüğüydüm ve o da tüm bilgisini, öğrendiği her şeyi bana aktardı. Bunu istedi ve isteyerek yaptı. Evliliği bile buna engel olmadı. Bellatrix sayesinde Hogwarts'a başlamadan önce çok şey öğrendim. Bellatrix beni alışılmadık bir şekilde sevdi. Her zaman benimle ilgilendi. Bana karşı tavırları çok farklıydı. Bunun sebebini çok merak ediyordum. Narcissa ya da Andromeda'ya karşı tutumu çok farklıydı. Bir keresinde Andromeda'ya bana neden böyle davrandığını sormuştum. "Bellatrix biraz farklı; en beklenmedik koşullarda bile tamamen alakasız birini nasıl seveceğini biliyor. Sen o nadir vakalardan birisin." Aynen böyle dedi.
Narcissa ve ben kesinlikle anlaşamazdık. Bunun sebebi ise bir zamanlar ailemizin en küçüğü olması, bütün gözlerin onun üzerinde olmasıydı. Tabii bu ben doğana kadardı. Ben doğduktan sonra tüm dikkatler üzerimdeydi. Bu Narcissa'nın benden nefret etmesine neden oldu. Açıkçası Narcissa'yı pek sevmem.
Evi cinimiz Flower kapıyı çalıp içeri girdiğinde gülümsedim. "Bugün Diagon Alley'e gidiyorum. Ama bu sefer kız kardeşlerim için değil, kendim için. Bir asam olacak! Kendi asam olacak." Ev cinimiz Flower heyecanıma gülümsedi. Kapımın aniden açılmasıyla irkildim. "Flower, çık buradan."
Bellatrix, Flower gittikten sonra bana baktı ve gülümsemedi. "Ben de seninle geleceğim Capella." Bellatrix'e şaşkınlıkla baktım. "Annem gelmeyeceğini söyledi."
"Annemin ne dediğini boşver, aşağıya inelim." Bellatrix'i onayladım. Odamdan çıktık ve merdivenlerden aşağı inmeye başladık.
Narcissa bizi görünce alaycı bir şekilde gülümsedi. "Ne zaman geleceğini merak ediyordum? Davet mi bekliyordun?" Annem Narcissa'ya sert bir bakış attı. "Kardeşinle uğraşma. Capella gel kahvaltı yap." Narcissa gözlerini devirdi.
Annemin bana böyle davranmasının nedeni açıktı. Beni safkan bir hanımefendi gibi yetiştirmek istiyordu. Bellatrix ve Andromeda'ya benzememi istemedi. Narcissa gibi olmamı, hatta ondan daha iyi olmamı istiyordu. Andromeda'ya benzememi istememesinin nedeni açıktı. Ama neden Bellatrix'e benzememi istemediğini daha yeni anlamaya başlamıştım. Safkan bir hanımefendi değildi. Bellatrix onlardan biriydi, bir Ölüm Yiyendi. Her ne kadar gurur verici olsa da anneme göre safkan bir hanımefendiye yakışmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑰𝒏𝒗𝒊𝒕𝒆 𝑰𝒏𝒂𝒕𝒕𝒆𝒏𝒅𝒖 || 𝑅𝑒𝑔𝑢𝑙𝑢𝑠 𝐵𝑙𝑎𝑐𝑘
Fanfiction"Bunu hiç beklemiyordum. Aşk bizim için beklenmedik bir misafirdi. Kabul etmeliyiz. Misafir reddedilemez." "Hayır, bunca sıkıntının ortasında beklenmedik bir misafire ihtiyacımız yok. Eğer o misafir aşksa, ona hiç ihtiyacımız yok."