25 Temmuz 1966,
Black MalikanesiYürümekte biraz zorluk çekerek annemin yanına gitmeye çalışıyordum. Yere düştüm ve dizlerimden kırmızı sular akıyordu. Dizlerim sanki yanıyordu, bu yüzden ağlıyordum. Annem Flower adındaki çirkin yaratığa bağırıyordu. Daha fazla dayanamadım ve yere çöktüm. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Annem endişeyle bana baktı. Hızla yanıma gelip dizlerinin üzerine çöktü ve dizlerime baktı.
"Bu nasıl oldu? Capella ağlama!" Annem asasını çıkarıp bir şeyler mırıldandıktan sonra dizimdeki kırmızı suyun gittiğini gördüm. Dizlerim eskisi gibi yanmıyordu. Ağlamayı bıraktığımda annem beni dikkatle inceledi.
"Başka yaran var mı?" Annemin sorusuna cevap vermek yerine anneme sarıldım ve bir süre öyle kaldık.
"Şimdi sana bir şey soracağım ama yalan söylemek yasak. Kızım bana asla yalan söylemez değil mi?" Gülümseyerek annemin soruyu sormasını bekledim.
"Şimdi senin kitap saatindeyiz ve sen kütüphanede kitap okumalıydın. Dizlerin nasıl o hale geldi?" Annemin sorusuna cevap vermek yerine sessiz kaldığımda annem saçlarımı okşadı.
"Capella benden ne saklıyorsun? Annenden bir şeyler saklamanın yanlış olduğunu bilmiyor musun?"
"Sana söylersem bana kızarsın." Annem elini yanağıma koyduğunda ben de başımı onun avucuna yasladım.
"Tatlım sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun değil mi?" Gözlerim dolmaya başladığında annem endişeyle bana baktı.
"Ama ona zarar veriyorsun." Annem titreyerek söylediğim şey üzerine kaşlarını çattı ve hızla ayağa kalktı.
"ANDROMEDA NEREDESİN!?" Annem bağırarak gidince ben de peşinden koştum. "Anne, lütfen dur!"
Annem ablam Andromeda'yı görünce öfkeyle onu inceledi. Çamura bulanmış ablamı görünce birden ablama vurdu. Ablamın önünde durup ağlayarak annemin ayaklarına tutundum.
"Lütfen anne, yapma." Annem bana aldırış etmeden ablamın saçını yakalayınca korkuyla annemin bacağını ısırdım. Annem öfkeyle bağırıp bana tokat atınca yere düştüm. Dizlerimden yine kırmızı sular akıyordu. Annem endişeyle yanıma çöktü.
"Capella, özür dilerim tatlım, ben sinirle-" Bana elini uzatan annemden korktuğum için ablamın arkasına saklandığımda annemin eli havadaydı. Annem aniden ablamı kolundan yakalayıp kilere sürüklediğinde ayağa kalktım. Yürümekte zorluk çekerek annemi durdurmaya çalıştım.
Annem beni iyileştirmek için çıkardığı asasını bu kez ablamı incitmek için çıkardı. Her ikisine de korkuyla bakarken annem asasını ablam doğrultup bağırdı, ablam ise acı içinde çığlık atıyordu. Anneme durması için yalvardım ama o durmadı. Ablamın çığlıklarını, acı içinde yalvarışlarını ne kadar dinledim bilmiyorum ama kendimden nefret ediyordum. Keşke dışarı çıkmamız için ısrar etmeseydim.
°•°
"Bir haftadır tek kelime etmedin. Lütfen Capella konuş." Annem elimi tutup konuşmam için yalvarırken onunla konuşmak istedim ama yapamadım. Annem ilk defa bana vurmuştu. Ve tanık olduğum şey çok korkunçtu. Odamın kapısı açılıp babam içeri girdiğinde annem hızla ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑰𝒏𝒗𝒊𝒕𝒆 𝑰𝒏𝒂𝒕𝒕𝒆𝒏𝒅𝒖 || 𝑅𝑒𝑔𝑢𝑙𝑢𝑠 𝐵𝑙𝑎𝑐𝑘
Fanfiction"Bunu hiç beklemiyordum. Aşk bizim için beklenmedik bir misafirdi. Kabul etmeliyiz. Misafir reddedilemez." "Hayır, bunca sıkıntının ortasında beklenmedik bir misafire ihtiyacımız yok. Eğer o misafir aşksa, ona hiç ihtiyacımız yok."