𝑰𝒏𝒗𝒊𝒕𝒆 𝑰𝒏𝒂𝒕𝒕𝒆𝒏𝒅𝒖 || 𝑅𝑒𝑔𝑢𝑙𝑢𝑠 𝐵𝑙𝑎𝑐𝑘

8. Black Ailesi

28 Ağustos 1974,
Black Malikanesi

Safkan, safkan, kanı bozuk, kanı bozuk , bulanık, bulanık. YETER! Yemek masasına oturduğumuzdan beri sürekli aynı şeyler konuşuluyor ve ben delirmek üzereyim. Yemeğimi sessizce yemek istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum. Annemin sağır edici kahkahasını duyduğumda yüzümü buruşturdum. Sinirlerim bozulmaya başladı.

Artık istediğim yemekleri bile yiyemiyordum. Annem buna izin vermiyordu. Annem ergenlik özellikleri gösterdiğimden beri istediğim gibi yemek yememe, abur cubur tüketmeme izin vermiyordu. Fazla kilo alıyordum bu da safkan güzellik algıları için çok uygun değil. Gerçekten umurumda değil. Bu iğrenç salatayı yemek zorunda mıyım? Kesinlikle hayır. Bu yüzden bu lezzetli kızarmış tavuğu yiyeceğim. Tavuk butlarından birini alırken annemle göz göze geldim ama pek umursamadım.

"Evet, Rabastan işareti gelecek yıl alacak. Rodolphus bunun yapılacak en doğru şey olduğunu söyledi."

Bugün Lestrange'ler misafir olarak bize geldi. Bellatrix ve Rodolphus da buradaydı. En kötüsü de aptal Rabastan'ı sürekli bana bakarken yakalamamdı. Ama pek takılmadım. Rabastan'ı sevmiyordum. Yemek bitince babam, Bay Lestrange ve Rodolphus gitmişlerdi. Nereye gittikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bellatrix, annem ve Bayan Lestrange ile sohbet etmekle meşgul olduğu için Rabastan ve ben, benim odamdaydık.

Rabastan küçük kütüphanemdeki kitaplarıma bakarken ben bir yandan kıyafet yığınımı dokabıma doldurmaya çalışıyordum. Artık Flower'ı odama sokmadığım için eşyalarım her yerdeydi. Elimden geldiğince düzenli olmaya çalışıyorum ama dün bütün gece kitap okuduğum için bugün odam darmadağınık.

"Burada bir sürü muggle kitabı var." Gergin bir şekilde gözlerimi devirdim ve Rabastan'ın elindeki Vadideki Zambak kitabına baktım. "Sıkıldığımda okuyorum." Rabastan kaşlarını çattı ve kitaba baktı. "Muggle kitabı mı?" İç çekerek kitabımı Rabastan'dan aldım. "Evet, muggle kitabı."

Rabastan gözlerini devirdi ve küçük kütüphanemi incelemeye devam etti. "Kara büyüyle ilgilendiğini bilmiyordum." Bellatrix bütün bu kitapları bana getirmişti. Ayrıca muggle kitaplarını da Sirius getiriyor. Ben kendim alamadığım için o bir şekilde bana getiriyordu. "Bellatrix ilgilenmemi istiyor."

"Eminim eğer sen bu konuda iyi olmasaydın Bellatrix seni bu konuda eğitmek istemezdi." Haklıydı. Kitaplara bakarken bu yaz öğrendiğim korkunç büyüleri hatırladığımda yutkundum. "Ve bence sen de bunu istiyorsun. Kimse istemediği şeyi başaramaz."

"Belki biraz." Diye mırıldandım. "Bu kitapların hepsini okudun mu?" Kitaplarıma bakarak omuz silktim. "Evet. Okumadığım kitaplar dolabın altındaki kutuda." Rabastan kaşlarını çattı ve yatağıma oturdu. "Bu kadar kitap okumaya gerek yok. Yaparak öğrenmek daha iyi."

"Sana göre öyle. Kimse sana söylemeden anlayıp öğrenmen daha iyi. Böylece büyüyü yaparken zorlanmazsın." Rabastan elindeki kitabın sayfalarını karıştırırken konuştu. "Asan hakkında ne biliyorsun?"

"Her şeyi. Ve evet, Karanlık Sanatlara yönelmesi en kolay türden olan." Rabastan sırıttı. "İşte bu yüzden Kara Büyü'de iyisin." Alaycı bir tavırla dudağımı büzdüm. "Yanılıyorsun, bunun sebebi asam değil. Benim." Kitabımı yerine yerleştirdikten sonra Rabastan karşımda durdu. "Carrow ikizleri o hale getiren sendin değil mi?"

Gözlerimi devirerek Rabastan'ın yerlerini değiştirdiği kitapları yerlerine yerleştirdim. "Sana benim olduğumu düşündüren ne?" Rabastan duvara yaslandı ve omuz silkti. "Fazla amatörce ve dağınıktınız. Bunu Rosier'le yaptın, değil mi?"