Carlos ve Charles tanışalı bir haftayı geçmişti. Çok sık telefonda konuşuyorlardı ve şimdiden samimileşmişlerdi. Charles görevinde çok başarılı ilerliyordu.
Carlos yatağında uzanmış telefonuna bakıyordu. Carlos'un aklına yarın arkadaşı ile buluşacağı geldi. Charles'ın diğer arkadaşları ile tanışmasını çok istiyordu. Bu yüzden Charles'ı da davet etme fikrini aldı. Neden Charles'ı da davet etmek istediğini bilmiyordu. Daha yeni tanışmış olmalarına rağmen ona çok ısınmıştı. Sanki yıllardır tanışıyorlarmış gibi hissediyordu. Ayrıca Charles, diğer arkadaşları gibi hissettirmiyordu. Onda henüz çözemediği ayrı ve özgün bir şey vardı.
Carlos düşüncelerinden sıyrılarak rehberine girip Charles'ı aradı. Charles bu sırada her zamanki yerinde, Carlos'un penceresinde, oturmuş onu izliyordu. Carlos ile tanıştığından beri, her ne kadar kısa bir süre içinde de olsa, melekliğini ve göreve bağlılığını unutmuş gibiydi. Hiç yaşamadığı ve varlığını bilmediği duyguları keşfediyordu. Bunun ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu. Ancak kendini göklerdeki yaratıcısına, Tanrı'ya, karşı suçlu hissediyordu. Sanki bir şey hissetmesi yasakmış gibi.
O sırada telefon denen aygıtın titreşmesi ile Charles irkildi. Arayanın Carlos olduğunu görünce ona son bir bakış attı ve pencere kenarından uzaklaşarak rahatça konuşabileceği yere geçti. Telefonu açtı ve Carlos'un heyecanlı sesi kulağını doldurdu.
-Merhabalaaarr! Naber
-Günaydın Carlos. İyiyim, aynı. Sen nasılsın?
-Ben de aynı. Şey için aramıştım. Yarın boş musun?
-Evet. Neden?
-Yarın bir arkadaşımla takılacağım da. Sen de gelmek ister misin diye soracaktım.
-Olur. Saat kaçta?
-Akşamüstü saat 6 gibi. Uygun mudur?
-Tamamdır ben seni evinin önünden alırım. Sen yolu tarif edersin gideriz.
-A ne? Senin beni almanı beklemiyordum. Ama tamam daha kolay gideriz sanırım.
-Hmhm. Yarın görüşürüz Carlos.
-Görüşürüzz Charles. Öptüm!
Ve Carlos telefonu kapadı. Kapar kapamaz da ne yaptığını fark etti. Öptüm mü demişti o? "Ne zamandan beri kız kız kelimeler kullanıyorum ben tövbe." diye geçirdi içinden Carlos. Kendine kızarak ayağa kalktı ve mutfağa atıştırmalık almaya gitti.
Bu arada da Charles tekrar aynı yerine konmuştu. Carlos'un paniği aksine Charles, öptüm kelimesinin farkına bile varmamıştı.
---------------------------------------
Yarın çoktan gelmişti ve Charles güzelce özenle giyinmiş şekilde arabasına oturmuştu. Carlos'un evine doğru trafik kurallarına uyarak sürüyordu. Yaklaşık 7-8 dakikada Carlos'un evine vardığında ona geldiğini belirten bir mesaj attı.
charles.lec: Aşağıdayım
chilli.55: Hemen iniyorum
Carlos, Charles'ı bekletmeden hemen indi. Arabaya bindi ve selamlaştılar.
-Hoşgeldin.
-Hoşbuldum...
Carlos'un aklında tek bir düşünce vardı. Charles her zaman böyle yakışıklı mıydı?
YOU ARE READING
Meleğim
RomanceKirli işlerden burnunu çıkaramayan Carlos'un hayatı git gide zora girmektedir. Bu durumdan memnun olmayan Tanrı, kulunu koruması için bir melek göndermeye karar verir. Charles, melek olduğunu gizleyerek Carlos'u bu yoldan kurtarmaya çalışacak. Ancak...