"Ooo oğlum hoşgeldin" dedi annem. Annemlere gelmiştim şimdi ise kapıyı çalmış içeri giriyordum annem bana sarılınca bende anneme sarıldım. Özlemişim valla, kaç yıldır görüşmüyorduk.
"Hoşbulduk anam" dedim bende cevap vererek. Annemden ayrıldım
"Ana babamlar nerde?" Dedim ardından. Kapıyı kapatmış önünde duruyorduk, elimde ise valiz. Cevabını beklemeden valizimi odama bırakıp geri döndüm salona, annem oraya geçmişti zaten.
"Ay nerede olacak işteler, onlarda akşama doğru gelirler." Dedi ben geldiğimde. Salona geçmiş oturuyordu.
Televizyon açık kalmıştı, sesler geliyordu. Bende koltuğa oturup televizyona baktım. Televizyonda Müge anlı programı açıktı. Annem böyle şeyleri çok sever."İyi ben bi odama geçeyim yoruldum az dinleneceğim." Dedim.
"Tamam oğlum." Dedi televizyona bakarak.
Ayağa kalkıp burda ki odama gittim. Burda odam hala duruyordu. Üç artı bir evdi herkesin kendi odası vardı.
Odama gidip dolabın karşısına geçip pijamamlarımı aldım pijama dediğim ise gri eşorfman ve kısa kollu tişörttü, valizi İse kenarda duruyordu. Üstümü değiştirip yatağa sırt üstü uzandım. Elime telefonu alıp sosyal medyada gezmeye başladım. Birazdan uykum gelirdi zaten.
Bir süre sonra uyaya kalmıştım, kaltığımda sesler geliyordu. Elimdeki telefonum da yanıma düşmüştü. Yataktan kalkıp odamdan çıktım. Babamla abimin sesleri geliyordu. Salona girip baktığımda koltukta oturmuş sohbet ediyorlardı.
"Oo kimler gelmiş." Dedi beni görünce abim. Ayağa kalkıp bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Abimle aynı boyda sayılırdık, sadece iki santim uzundu ama fark edilmiyordu. Siyah saçlı, kahverengi gözlüydü. Göz rengini annemin gözlerini almıştı, ben ise babamın gözlerini almıştım. Ama yüz hatları ve huy olarak ikimizde babama benziyorduk.
"Gelince beni kaldırsaydınız ya" dedim. Abim benden ayrılıp cevap verdi.
"Oğlum o kadar yol geldin yorulmuşsundur diye uyandırmadık." Dedi.
"Peki" dedim. Babama döndüğümde o da ayağa kalkmış beni bekliyordu. Hemen babama sarıldım.
"Hayta! özlettin kendini, zaten orayıp sormuyorsun." Dedi babam gülerek. Eliyle de sırtıma vuruyordu hafif hafif.
"Napalım baba müsait olamıyoruz biliyorsun." Dedim.
"Biliyorum oğlum biliyorum" dedi. Benden ayrılıp yerine oturdu, abim zaten biz sarılırken oturmuştu. Annem nerdeydi acaba sesi soluğu çıkmıyor derken;
"Haydi yemek hazır." Diye bağıdı arkadan annem. Abim ve babam ayağı kalkıp mutfağa yöneldiler. Abim benim durduğumu görünce bana dönüp haydi dercesine kafasını salladı.
Bende abimin arkasından mutfağa yöneldim. Masaya oturduğumuzda ellerimi açıp dua etmeye başladım. Masa ağzına kadar donatılmıştı. Ne ararsan vardı yani börek mi desem, sarma mı desem, turşu mu desem, meze bile vardı anasını satayım.
"Ulan ben varken bile bu kadar yapmıyorsun anne!" Dedi abim sitemle. Abime dönüp sırıttım.
"Oğlum gelmiş uzaklardan tabi yapacağım " dedi annemde ardından yemeğine döndü, babam zaten yemek yemeğe dalmıştı. Abime masanın altını gösterdim. Abimde masanın altına bakınca nah çeken elimi gördü. Bana sinirle dönüp ayağıyla bacağıma vurdu.
"Ah" dedim. Canım acımıştı. Sert vurdu amına koyayım!.
"Noldu oğlum" dedi annem bana bakarak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİYE bxbxb
Teen FictionÖnceden herhangi bir meslek olmak istemeyen rüzgar askere çağırıldığında, asker olmak isteyen rüzgar asker olunca nolcak? bakalım ilerde neler olacak ve kimlerle tanışacak. AĞIR KÜFÜR VE ŞİDDET İÇERİR, ARGO VE CİNSELLİK VARDIR. HOMOFOBİKLER OKUMASIN...