Araba tüm hızını korurken,içimde Kate arabaya bindiği an itibari ile bir huzursuzluk vardı.
Calum için düşünmek ve sinirlerine hakim olmak çok zor olmalıydı ki,uzun eklemli parmakları direksiyonu sertçe kavradığı için kızarmış,kaşları her zaman ki sertlikle çatılmıştı.
Kate yanımda sessizce ağlıyordu ki,bu sandığımdan daha çok sinir bozucuydu.Asla böyle bir şey düşünmek istemezdim fakat bir sonraki planım da başarısızlıkla sonuçlanırsa,kolay lokmadan zora geçicektim.Zor'a geçtiğimde,kurtulmak kolay olmayacaktı.
Kate'e doğru ilerleyip sakinleştirmek amacı ile mırıldandım. "Kendini yorma.Kaçış için enerjiye ihtiyacın var." Gözlerimin kenarıyla Calum'a dikiz aynasından baktım.Sert hatları ile yolu izliyordu.
Ağlamaklı sesini inceltmeyi ve fısıldamayı denedi. "Kurtulacak mıyız dersin?" dedi tekrardan sessizce ağlarken.
"Elbette!" diyerek yerimde doğruldum ve Calum'u kontrol etmeyi ihmal etmedim. "Sadece ağlamayı kes ve bu işten kurtulacağımızı düşün."
Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini sıkıca kapayarak gözlerinden bir kaç damlanın hızlıca yanaklarından düşmesine sebep oldu.
Onun ağlarken görmek cesaretimi kırıyordu.
Calum'un her durduğu yerde sorun çıkartmasından ve beni yakalamasından bıkmıştım.Eve gitmek istiyordum.
&
Motor sesi yavaşlarken gözlerimi yavaşça açtım. Bir kaç kez kırpıştırmanın ardından arabanın durduğunu anladığımda yatmış olduğum arka koltuktan hızla doğruldum ve bir kalp atışının eşliğinde etrafa korkuyla baktım.
Boş bir çayırlık.Otobanın yanında.
Sürücü koltuğunda ne bir Calum,ne de son iki saatir yanımda olan Kate yoktu.
Kapıyı zorladım,kilitliydi.Direksiyona eğildim,beni dışarı çıkartacak hiç bir şey yoktu.
Tam arkamda basık bir çığlık sesi duydum. Arkamdaki camdan baktım,üç siyah otomobil,Calum gibi giyinmiş bir çok adam...Başına siyah doğrultulmuş bir Kate.
Kate!
Cama vurmaya başladım.
Calum sigarasını büyük bir rahatlıkla içerken, debelenen Kate'i izliyordu.
Beni nihayet fark ettiklerinde,ilk Calum ile göz göze geldim .
"Onu bırakın!" diye bağırdım camın ardından.
Calum onlara bir şeyler söyledi ve benim bulunduğum arabaya doğru ilerledi. Ona doğru bağırmaya devam ederken sadece umursamazca işaret parmağını dudağının üstüne koydu ve susmamı işaret etti.
Arabanın kilidini ve sürücü kapısını açtıktan sonra kasvetli rüzgar bir süre arabanın içinde dolaştı, Calum sigarasını söndürüp, arabaya bindiğinde kapıyı sertçe kapadı.
Motoru çalıştırırken, bana bağıran Kate'e döndüm ve onun sürüklenerek köşedeki bir BMW'ye götürüldüğünü gördüm.
Calum arabayı tekrardan otobana ilerlettiğinde, sesimdeki panikle ona doğru seslendim.
"Onlara bunu yapmayacaklarını söyle!" dedim arka camdan arabaya zorla sokulmaya çalışan Kate'i izlerken.Direniyordu fakat onu tutan adamların ne kadar güçlü olduklarına bakmak için onların iri cüssesine bakmak yeterliydi.
Araba otobanda yol alırken, Kate'in yerini dağlar alınca Calum'a dönmek zorunda kaldım.
"Neden bunu yaptın ki!" Diye bağırdım ona doğru.
Calum alt dudağını ağzının içine aldı. "Seni bagaja koymalıydım." dedi söylenmemi umursamayarak.
"Onu öldürecekler, bunun farkındasın değil mi?" Diye mırıldandım hayretle.
Bir süre duraksadı. "Hala anlamıyorsun, değil mi?" Dikiz aynasından bana baktı ve kaşlarını çatarak otobana bakmayı sürdürdü. "Lanet bir oyunda değiliz. Biz birisi yaralandığında pansuman yapmayız, birisi öldüğünde ne lanet incili okuruz, ne de hastahaneye gitmek için çabalarız.Şu tavırı bırak artık.Yeni dünyayla tanış, Elsa." Burnunun altını işaret parmağıyla kaşıdı. "Tabii,anlıyorum. Çocukluğunda şımartılmış birine bunları söylemek çok zor.Asla direnmekten vazgeçmeyeceksin."
Yüzünden bir nefret geçti, sanki birden aklına anıları gelmişti.
"Fakat şunu unutma," dedi otoriter bir ses ile. "Dönem; karını aldatma, çocuklarını dövme,en iyi dostunu arkasından bıçaklama, anneni hayal kırıklığına uğratma dönemi." Dişlerini birbirine bastırdı. "Asla şaşma."
Yutkundum. Onun sert hatlarını süzerken birden kendimi şaşırtarak cevap verdim. "Belki de sen gerçek dünyaya ait değilsindir." Alt dudağımı dişlerimle ezdim ve derin bir nefes aldım. "Birinin dünyayı ve kendini nasıl seveceğini öğretmediğinde, iyi şeylere ayak uydurmak çok zor."
Hiçbir şey söylemedi.Umursadığından bile emin değildim.
Fakat...bir ihtimalle gözlerinin buğulandığını gördüm. Çatık kaşlarının aksine, gözlerindeki o şeyin çok farklı bir duygu olduğunu anladım.Calum'in dışındaki sert otoriter yapısının ardında duygusal ve şımartılmaya muhtaç bir çocuk vardı.
Ve bu zayıf noktası, kaçmama yardım edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Güvenmek -Calum Hood Fanfic-
Action''Özür dilerim,ben...gerçekten özür dilerim.'' diye zorlukla mırıldandı kanlı bedenimi acı çekercesine süzerken. Yanıma doğru bir adım atıyordu ki korkuyla irkildim ve bir refleks ile inledim. ''B-bana,'' kurumuş dudaklarımla zorlukla konuştum. ''-b...